EBRU POLAT FOTOGALERİ İÇİN TIKLAYIN
Şu sıralar tüm vaktini yeni şarkılarının üzerinde çalışarak geçiren Polat hem neden albüm yapmaya karar verdiğini hem de evliliğe dair planlarını Hürriyet gazetesinden Müge SERÇEK BİROĞLU'na anlattı...
İşte o röportajdan satır başları...
Uzun zamandır single çıkarıyordunuz, şimdi albüm hazırlığındasınız. Neden albüm çıkarmaya karar verdiniz?
- Single’lardan çok sıkıldım çünkü. Bir de sürekli single yapanların işin hakkını verdiğine inanmıyorum. Sanki biraz kolaya kaçılıyormuş gibi geliyor.
Ama siz de art arda birçok single çıkardınız...
- Evet, sözünü ettiğim gruba kendimi de dahil ediyorum zaten. Daha önceden yaptığım iki albüm olsa da çok uzun bir süre sürekli single çıkardım. Bu yüzden yeni albümüme çok özendim. “No name” kimseyle çalışmadım. Öyle iddialı ve değerli isimlerle çalıştım ki, albümdeki 10 şarkının her biri ayrı ses getirecek.
Neden “no name” isimlerle çalışmama kararı aldınız peki?
- Kendini ispatlamış, milyonlarca hayranı olan sanatçılarla çalışınca daha çok şey öğreniyorum, bu da ilerlememi sağlıyor. Mesela şu andaki aranjörüm bana şan çalıştırıyor, normalde bu aranjörlerin işi değildir. Ama o kadar profesyoneller ki, gelişmemi sağlıyorlar.
Kimlerle çalışıyorsunuz?
- Albüm çıkmadan isim vermek istemiyorum. Nazardan o kadar çok korkuyorum ki, anlatamam. Albüm çıktığında herkes, ne kadar zor isimleri aynı albümde topladığımı görecek. Bu albümün bir diğer sürprizi de iki şarkıyı benim yazmış olmam.
Daha önce hiç şarkı yazmamıştınız değil mi?
- Hayır, bu ilk! İki şarkım da çok iddialı; biri slow, diğeri hareketli. Bu albümle birlikte söz yazarlığına da adım atmış oluyorum. Eminim çok beğenilecek, ben dışarıdan çok farklı görünen ama özünde bambaşka bir insanım.
DIŞARIDAN HOPPA BİRİ GİBİ GÖRÜNÜYORUM
Dışarıdan nasıl görünüyorsunuz sizce?
- Dışarıdan hayatı hiç umursamayan, hoppa, sadece eğlenen ve gülen bir insanmışım gibi gözüksem de hiç öyle biri değilim. Her şeyden önce eğitimli biriyim; hukuk fakültesi mezunuyum. Eğitim hayatım, disiplinli ve sorumluluk sahibi olmamı sağladı. Bu da beni diğerlerinden çok daha farklı kılıyor. Bunun dışında gerçekten mükemmel bir aileye sahibim.
Peki neden insanların gözünde böyle bir imajınız var?
- Genciz, kanımız kaynıyor tabii... Bir de çocukluğumdan beri süregelen bir şımarıklığım var. Kardeşlerim ve ben çok sevildik, çok şımartıldık ama aynı zamanda merhametli çocuklar olarak büyütüldük. Bu yüzden çok duygusalım. Özellikle anne ve babalara çok saygı duyarım. Yağmur yağınca evimde şiir yazarım, romantiğimdir. Bu yüzden yazdığım slow şarkıyı dinlediğinde herkes “Ebru ne kadar farklıymış” diyecek.
Albüm üzerinde ne kadar zamandır çalışıyorsunuz?
- Yaklaşık 4 aydır... Şarkıları seçmek için neredeyse 500 şarkı dinledim. Çok titizlenerek çalışıyorum, ince eleyip sık dokuyorum.
Ne zaman çıkacak?
- Tahminen ocak gibi piyasada olur.
Ne tarz bir şarkıyla çıkış yapacaksınız peki, slow mu yoksa hareketli mi?
- Slow olacağını sanmıyorum. Her zamanki gibi hareketli bir şarkıyla çıkış yapacağım.
İRFAN’LA AŞKIMIZ KAVGAYLA BAŞLADI
Aşk hayatınız nasıl gidiyor? En son evlenmeyi planlıyordunuz, ne oldu?
- Ailem “Birbirinizi biraz daha tanıyın” dedi, biz de biraz beklemeye karar verdik. İrfan’la yaklaşık bir yıldır birlikteyiz ve çok mutluyuz. Dünyanın en tatlı adamı diyebilirim, gerçekten onu çok seviyorum.
İlişkiniz nasıl başladı?
- Kavgayla! (Gülüyor) Bir arkadaş ortamında tanıştık ve direkt tartışmaya başladık, birbirimizden nefret ettik. O beni ukala, bense onu sinirli bulmuştum, hiç anlaşamamıştık. Sonrasında iki hafta hiç görüşmedik. Derken bir arkadaşım vasıtasıyla bir akşam yeniden bir araya geldik. Tanıdıkça hiç de düşündüğüm gibi biri olmadığını anladım. Gerçekten sinirli biri ama aslında yumuşacık bir kalbi var. İrfan’ı bir yılı aşkın süredir tanıyorum, bu saatten sonra onunla evlenebilirim, güvenim tam.
Genelde güven problemi yaşar mısınız?
- Evet, benim genel olarak bir güven problemim vardır zaten. Ben küçükken annem ve babam hariç çevremdeki herkes boşandı; teyzem, amcam, halam, komşularımız... Ayrılma nedenleri de genelde erkeklerin eşlerini aldatmasıydı. Bu bende bir travma yarattı. İster istemez bilinç altımda “Ben asla bu duruma düşmeyeceğim, yalnızlığı seçeceğim, böylece kimse benim canımı yakamayacak” düşünceleri vardı. Evlilikten de çok korkuyordum.
Demir Demirkan’la Sertab Erener’in ayrılığına da inanılmaz üzüldüm. İlişkinin tek bir mail’le bittiğine mi üzüleyim, yoksa başka bir kız yüzünden bittiğine mi... Tüm bunlar benim ilişkilere olan güvenimi sarsıyor. Bu zamana kadar peşimden koşan, benimle evlenmek isteyen, hatta benim için intihar etmek isteyenler bile oldu ama evliliğe hiç sıcak bakmadım...
İrfan Bey sizi nasıl evliliğe ikna etti? Nasıl bir evlilik teklifi yaptı?
- Utangaç bir teklif oldu, yüzüğü kucağıma attı. (Gülüyor) Onun bu utangaç halleri çok hoşuma gitmişti. Bilgiçlik taslayan bir tekliftense böylesi masumane bir teklif beni daha çok cezbetti. İrfan’ı tanıdıkça sevdim. Eşi, kadını anne-baba gibi korumalı ve sevmeli, önce kadınını düşünmeli. İrfan’da bunların hepsini gördüm. İyi ki bugüne kadar kimseyle evlenmemişim.
Gerçekten aşık mısınız?
- Evet, gerçekten çok aşığım.
DÜĞÜN BANA ÇOK KOMİK GELİYOR
Bundan önce yaptığımız röportajda “Sevgilimin tek gecelik ilişki yaşamasına karşı değilim” demiştiniz, düşünceleriniz hâlâ aynı mı?
- Öyle bir şey yaparsa onun kafasını kırarım! (Gülüyor) Ara sıra bunu kendi aramızda da konuşuyoruz, “Öyle bir şey yaparsan seni çok kötü yaparım” diyorum. Bir önceki röportajımızda mantığımla konuşuyordum, şimdiyse duygularımla konuşuyorum. Anladım ki seven insan gerçekten bunu kabul etmezmiş...
Peki ilişkinizde kim daha dominant? Birbirinize yasaklar koyuyor musunuz?
- Biz bu olayı çok güzel bir şekilde rayına oturttuk, ilişkimizde kıskançlık hiç yok! İkimiz de birbirimizi serbest bırakıyoruz, bu yüzden dominant olan kimse yok. Elbette çok da kavga ediyoruz, hatta kavgalarımız sırasında havada mutlaka bir şeyler uçuşuyor ama bu konuda kendimi frenlemek için söz verdim.
Evlilik tarihiniz belli mi?
- Önce albümüme ağırlık vereceğim.
Hayalinizdeki düğün nasıl?
- Hiç düğün hayallerim olmadı. Zaten yurtdışında evlenmek istiyorum. Bir nikâh yeter. Düğün bana çok komik geliyor. Ama İrfan düğün istiyor, bakalım ne olacak!
AJDA PEKKAN “ŞİŞİRME BENİ BU KADAR” DEDİ
Evlendikten sonra hemen çocuk yapar mısınız?
- Çocuk istiyorum. Ailem benden daha çok çocuk sahibi olmamı istiyor. Ama daha erken. Çocuk sahibi olmak, çok büyük bir sorumluluk...
Kaç çocuk düşünüyorsunuz?
- Yaparsam beş tane yaparım. Annem de “Bir taneden sonra gerisi kolay” diyor. Benim ortam yok, ya hiç yapmam ya da beş tane yaparım. Geçen gün Ajda Pekkan’la kuaförde karşılaştık, sohbet ederken “Size bayılıyorum, idolümsünüz” dedim. O da bana “Ebrucum şişirme beni bu kadar. Buradan egomu şişirip şişirip çıkıyorum, sonra eve bir gidiyorum; beni bekleyen sadece bir kedi!” dedi. Ajda Hanım da böyle bir şey diyorsa çocuk yaparım.
ORMANDA BİLE YAŞARIM
Uzun yıllardır yalnız yaşıyorsunuz. Bir kadın olarak bunun avantajları ve dezavantajları neler?
- Annemlerle birbirimize çok yakın oturuyoruz, sürekli görüşüyoruz ama yalnız yaşıyorum. Bunun en büyük artısı; sorumluluklarınızın artması.
Temizlik yapar mısınız?
- Yaparım tabii, hiç sıkıntı değil. Beni ormanlık alana bırakın, yaşamımı idame ettiririm. Güçlü bir kadınım ben, kolay kolay yıkılmam. Evde yardımcılarım olmasına rağmen temizliğe yardım ederim, dağınıklığı toplarım. (Müge SERÇEK BİROĞLU/Hürriyet)
Ebru Polat'tan duyarsız sürücüye tepki: Edepsiz!