Abone Ol

Economist: Demokrasinin geriye gitmesinde Erdoğan kadar Gülen de sorumlu

İngiliz Economist dergisinin Charlemagne köşesinde 'Türkiye'deki demokrasini geriye gitmesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kadar, Fethullah Gülen Hareketi'nin de sorumlu olduğu' yorumu yapılıyor.

Economist: Demokrasinin geriye gitmesinde Erdoğan kadar Gülen de sorumlu

Makalede, Türkiye'de Erdoğan'ın "tasfiye sürecinde mağdur ettiği tek tek bireyler için şefkat gösterilse de, 'Cemaat'in tümüne ve liderleri Fethullah Gülen'e yönelik şefkat gösteren neredeyse hiç kimse yok" deniyor ve Gülen Hareketi'nin 2002'de AKP iktidara geldikten sonra güç kazandığı belirtiliyor: "Sempatizanları daha önce Türk bürokrasisine sızmışlardı. Ama Erdoğan'ın cesaretlendirmesiyle kurumların tamamını ele geçirdiler"

Economist dergisinin makalesinde şu ifadeler var:

"Türkiye'de artık kelepçe kalmadığını düşünebilirsiniz. 2016 yazında ülkeyi sarsan tuhaf darbe girişimiyle bağlantılı tutuklama dalgaları yavaşlasa da henüz durmadı. Hâlâ her hafta Gülen cemaatinin üyesi olduğu düşünülen yeni kişiler gözaltına alınıyor. 27 Temmuz'da da çoğu asker en az 41 kişi gözaltına alındı. Geçen hafta onlarcası için de yakalama kararı çıkarıldı.

"Darbeden bu yana yaklaşık 600 bin kişi hakkında soruşturma açıldı. 100 bini tutuklandı. Çoğunun bir cemaat bankasında hesabı olması gibi zayıf bağlantıları vardı. Bazıları içeride işkenceye maruz kalmış gibi görünüyor. Türkler arasında Erdoğan'ın bireysel kurbanlarına yönelik sempati olmasına rağmen cemaate bir bütün olarak sempati yok.

"Erdoğan'ın azılı düşmanları dahil, Türkiye'de kime sorsanız Gülen'le kıyaslanınca Erdoğan'ın kötünün iyisi olduğunu söyleyecektir. Erdoğan bir otokrat ve kabadayı. Ama Türk demokrasinin felce uğratmada kendisine Gülen ve cemaatinden daha fazla yardım eden kimse yok.

"Hareket 1970'lerden sonra çoğunluğu yoksul ve dindar öğrenciler olmak üzere yüz binlerce taraftar topladı. Soğuk Savaş'tan sonra kendisini aydınlanmacı İslam'ın öncüsü olarak sundu. Yurt dışında vakıflar kurup Batıda kendilerine sempati gösteren bir çevre yarattı. Fakat, 2002'de Erdoğan ve Adalet Kalkınma Partisi'nin gelmesinden sonra güçlenmeye başladılar.

"Sempatizanları daha önce Türkiye bürokrasisine sızmıştı. Erdoğan'ın cesaretlendirmesiyle kurumların tamamını ele geçirdiler. (Bir tahmine göre yargıdaki üst düzey görevlilerin yüzde 30'u, poliste de yüzde 50'si Gülencilerden oluşuyordu.) Erdoğan'ın onayıyla, binlerce Kürt aktivist, subay, laik ve gazetecinin tutuklanmasını sağladılar. Güvenlik analisti Gareth Jenkins, "Gülenciler, Erdoğan'ın iktidarını sağlamlaştırmasında belirleyici bir rol oynadılar."