Kamu gelirlerinin artmaması nedeniyle bütçe açığının patladığına dikkat çeken Yeşilada, vergi gelirlerinin Temmuz ayında, enflasyona rağmen bir önceki yıla göre yüzde 2.7 gerilediğini, buna karşılık kamu harcamalarının yüzde 39.8 arttığını belirtti. Faiz harcamalarının da arttığını anlatan Atilla Yeşilada, yılbaşında bu yana 71.3 milyar TL faiz ödemesi yapıldığını söyledi.
Hazine’nin borçları içinde döviz cinsinden olan borçların da yüzde 50’ye yükseldiğini kaydeden Atilla Yeşilada, dolardaki yükselişin sürmesi durumunda kamunun sırtında büyük bir yük oluşacağını ifade etti.
Merkez Bankası’nın örtülü faiz artırımına gittiğini hatırlatan Yeşilada, bankalara yüzde 11.25 faizli geç likidite penceresinden para verilmesi durumunda mevduat ve kredi faizlerinin artacağını, devlet tahvillerinin faizinin de yüzde 16-17’ye yükseleceğini belirtti.Yeşilada, “Hazine gelecek sene gelirlerinin belki de yüzde 25’ini faiz finansmanına harcayacak” dedi.
Önümüzdeki bir yılda yaklaşık 165 milyar dolarlık döviz borcunun ödeneceğini de belirten Atilla Yeşilada, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin kullanılabilir dövizinin çok azaldığı uyarısı yaptığını kaydetti ve Wall Street Journal gibi yayınlarda Türkiye’nin Avrupa bankalarına karşı yükümlülüklerini yerine getirmekte zorlanabileceğini yönünde haberlerin çıktığına dikkat çekti.
İşsizlik büyüme önünde engel
Türkiye’nin Eurobond’larının faizinin yüzde 7.40’lara tırmandığını da belirten Yeşilada, Amerika’da “çöp” olarak tanımlanan en riskli tahvillerin faizinin bile yüzde 3 seviyesinde olduğunu, aradaki büyük farkın, uluslararası yatırımcılar nezdinde Türkiye algılamasının ne denli bozulduğunu gösterdiğini belirtti.
Mevcut durumdan tek çıkış yolunun ekonominin hızlı büyümeye geçmesi olduğunu, bu durumda borçların çevrilmesinin kolaylaşacağını ifade eden Atilla Yeşilada, fakat yüksek işsizlik nedeniyle bunun da kısa vadede mümkün görünmediğini belirtti.