İŞTE İLHAN SAPMAZ'IN BÜYÜK SES GETİRECEK AÇIKLAMALARI
"BÖYLE POLİSLİK YAPILMAZ...
Yaparsanız ömrünün baharında bir kızımızın (Şeyda Yılmaz) ölümüne sebep olursunuz ve oldunuz da...
Yaşından fazla suçlardan sabıkalı sapık Yunus Emre motosiklet hırsızlığından yakalanıp nezarethaneye konuyor.
Şimdiiii......
1) Bu caninin hiçbir emniyet tedbiri alınmadan karakol nezarethanesinden çıkarılıp karakolun bahçesinde yakınlarıyla görüşmesine neden müsade edilir?
Nezarethane ya da güçlü bir polis memurunun bileklerine kelepçelenerek bir odada görüşmesi sağlanabilirdi.
Buda caninin karakoldaki bazı amir ve memurlarla öteden beri menfaat ilişkisinin olduğunu göstermektedir.
2) Karakolun bahçesinden atlayıp kaçtıktan sonra, böyle bir caniyi 9 aylık tecrübesiz bir bayan memur ile iki arkadaşının yakalamak için gönderilmesi tam bir fiyasko olup görev bilincinin ne hale geldiğini göstermektedir.
Giden erkek polisin silahını kaptırması ayrı bir rezalettir.
Silahına sahip olamayan bir polis olur mu? Yazıklar olsun...
3) Yakalamaya giden polislerin acemiliği, şaşkınlıktan nasıl hareket edeceklerine karar verememeleri kamera görüntülerinden farkediliyor.
Sanırım başlarında tecrübeli, yol gösterici birileri yok.
Kızımız Şeyda Yılmaz son çare olarak kendini tenekeden bir bidonun arkasına atıyor ama bidonun kendisini koruyamayacağını bilmiyor.
Hedef küçültmediği içinde kurşunlar başına saplanıyor ve yere düşüyor.
Böyle durumlarda hedef küçültmek gerektiğini bilmiyor, ne yapsın polis okulunda öğretmemişler.
Bidonun arkasına geçtiğinde yere uzanmış olsaydı çok büyük bir ihtimalle sağ kurtulabilirdi.
Dedim ya başlarında tecrübeli bir yetkili yok..
Bunların polis okullarında ve meslek içi kurslarda öğretilmesi gerekir.
Ayrıca...
Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun 16. maddesi böyle durumlarda silah kullanma yetkisi veriyor.
Bu olayda da silah kullanmanın tüm şartları oluşmuştur. Ama başlarında cesur bir yetkili olmadığından bu yetkilerini kullanmaya cesaret edemeyerek bir caninin yaşamasına, ömrünün baharında bir kızımızın da hayattan kopmasına sebep olmuşlardır.
O cani sapık hayvan arabasında değil, tabut arabasında gitmeliydi.
4) Bir iddiaya göre de, eski suçlarından dolayı adli kontrol şartıyla serbest bırakılan sapık caninin bu karakola belirli günlerde gelip imza atması gerekiyordu ama, bu vecibesini yerine getirmediği gibi C. Savcılığına bilgi de verilmemiştir.
Bu iddia doğru ise bu da yukarıda belirttiğim gibi bu cani ile karakoldaki bazı amir ve memurlar arasındaki menfaat ilişkisinin olabileceği iddiasını güçlendirmektedir.
5) Bu olaydaki tüm sorumluluk karakol amiri, grup amiri ile karakol nöbetçisine (nezaret nöbetçisi) aittir.
Tez zamanda hesabı sorulmalıdır...
Nurlar içinde uyusun Şeyda Yılmaz kızımız.
Ailesi, teşkilatımız ve sevenlerine başsağlığı ile sabırlar diliyorum.