Çölaşan, "Barolar konulu yazılarımda 'maksat Metin'i kurtarmak' demiştim…Metin iktidarın gölgesine başarıyla sığındı, gerçekten de kurtarılıyor. 'Kişiye özel yasa' işte bu nedenle çıkarılıyor.Dikkat ediniz…Bunca olaylar olurken, baro başkanları ve temsilcileri Meclis kapısından içeriye alınmazken, Metin ses veriyor mu? Büyük bir sessizliğe gömüldü, ağzını bıçak açmıyor… Ama olanları zevkten dört köşe durumda, ellerini ovuşturarak izliyor" görüşünü savundu.
Çölaşan, "Ne biçim hukukçu, ne biçim Barolar Birliği Başkanı, ne biçim Prof. Dr. bu! Acaba bütün bu olanlar konusunda öğrencilerine ne diyor? Bir şey söylemeye yüzü tutar mı? Evet, yasa henüz Meclis'te kabul edilmeden önce Ankara'da ilk baronun kurulması için marka ve isim başvurusu yapıldı bile…
Ankara Hak ve Adalet Barosu! Tartışmaya hiç gerek yok, isminden de anlaşılacağı gibi, iktidarın barosu. Bundan sonra her kesimden ve her görüşten birileri tarafından daha nice barolar kurulacak…Ve sıra 'mal paylaşımına' gelecek. Yeni kurulan küçükler, esas baroların tüzel kişiliğine ait olan taşınır ve taşınmaz varlıklardan pay isteyecek! İktidar verecek, büyük kavgalar çıkacak." değerlendirmesinde bulundu.
Çölaşan, "Bilmeyen bilsin, görmeyen görsün, okumayan öğrensin… Bir tek Metin'i kurtarmak uğruna bu memlekette neler olduğuna, hukuk sisteminin bile nasıl yozlaştırıldığına hep birlikte tanık oluyoruz. Ne büyük adammış, ne sağlam çark etmiş, ne önemli bir Metin'miş ki bu, uğruna neler yapılıyor! Vallahi helal olsun!" ifadesini kullandı.
Yazının devamı için TIKLAYIN