Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Bulut ailesinin yanı sıra 20’ye yakın baro temsilcisi, kadın dernekleri ile çok sayıda avukat katıldı. Annesinin ölümüne tanık olan küçük kızın ifadesi yürek dağladı.
Emine Bulut’un 10 yaşındaki kızı, adliyede başka bir odada segbis ile duruşmaya bağlandı. Küçük kız başka suçtan tutuklu olan ve duruşmaya SEGBİS ile katılan dayısı Bekir Bulut’a “Dayı sen yanıma gelmeden konuşmayacağım” dedi.
Sanık Fedai Varan’ın avukatı, olayın bir kadın cinayeti olduğunu belirterek, “Tüm kadın dernekleri ve kurumların katılma talepleri kabul edilmelidir” dedi.
Olayın her yönünün araştırılmasının sanığın da menfaatine olduğunu söyleyen sanık avukatı, “Emine Bulut öldürülmeden iki saat önce karakola sığınmıştır. Emine Bulut’u korumayanlar da suçludur. Bu olayın küçük ya da büyük suç ortakları vardır” ifadesini kullandı.
Sanık avukatına tepki gösteren bir kadın avukat, “Bizim söyleyeceklerimizi ifade etmek rol çalmaktır” dedi. Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, “Ama bunlar suçu hafifletmez. Planlı bir cinayet vardır” tepkisini gösterdi.
Mahkeme Başkanı, duruşmadan çekilen fotoğrafların internette yayınlandığını ifade ederek, “Bizi zor durumda bırakmayın. Fotoğraf çekmek yasak. Yayın yasağı var. Fotoğrafı yayınlayanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağım” diyerek salonu uyardı.
MAHKEME KATILIM TALEPLERİNİ KABUL ETTİ
Mahkeme, Bulut ailesi ve Emini Bulut'un kızı Aile Bakanlığı'nın katılma talebini kabul etti. Kadın örgütleri ve baroların katılma talebini ise reddetti, sadece gözlemci sıfatıyla takip etmelerine hükmetti.
Sanık avukatı yaptığı açıklamada, "Görüntüler bana verilmedi. Bunları incelemem için bana verilmesi lazım. Savunmamı hazırlamam için süre talep ediyorum" dedi.
Sanık Fedai Varan ise, "Ceza alacağımı biliyorum. Ama görüntüleri avukata vermenizi istiyorum" dedi. Mahkeme, talebi görüntülerin internette olduğu için avukata verilmesi talebini reddetti.
CEZAVİNDEKİ KARDEŞİ KONUŞTU
Emine Bulut'un cezaevinde olan kardeşi Bekir Bulut, SEGBİS ile yaptığı açıklamada, mahkeme salonunda oturan diğer kardeşi Kazım Bulut'un da ablasını ölümle tehdit ettiğini belirterek, "Onun da orada sanık olması gerek" dedi. Kazım Bulut, bunun üzerine salonu terk etti.
'BU KADAR GÜVENLİĞİ KARDEŞİM İÇİN ALSAYDINIZ'
Duruşmada olay anına ilişkin görüntüler izlendi. Emine Bulut’un kardeşleri, bu sırada sanık Fedai Varan'in üzerine yürüyerek sanığı darp etmeye çalıştı. Sanık polisler tarafından salondan kaçırıldı.
Bulut ailesi de mahkeme talimatı ile salondan çıkarıldı. Kardeş Kazım Bulut, “Bu kadar güvenliği kardeşime alsaydınız. Yarım saat önce karakola gitmiş onu korumadınız sanığı mı koruyorsunuz şimdi bu nasıl iş” diyerek polislere tepki gösterdi.
Annesi gözleri önünde öldürülen küçük F.B.V. ise psikolog eşliğinde verdiği ifadesinde, 'o kişi' diye bahsettiği babasıyla olaydan önce de görüşmek istemediğini söyledi.
Küçük kız, "Annem 'baban seni aradı, konuşmak istiyor musun?' diyordu. İstemiyordum, annem zorla konuşturuyordu. Babamın yanına bir kez kalmaya gittim. Diğerlerinde annem çarşıya götürüyordu, babam istediği zaman görüşüyorduk" dedi.
'ANNEMLE KAÇTIK, EMNİYETE GİRDİK'
Annesi gözleri önünde öldürülen küçük kız,
"Annemle o gün çarşıya gittik. Annemle Kızılkanat İş Merkezi'ne gittik, namaz kılmaya girdi mescide. O anda mesaj attı 'neredesiniz?' dedi o kişi, yanımıza geldi. Bana 'gidiyoruz' dedi, ben gitmek istemedim. Annemin boğazını sıktı. O kişi, beni alıp götürdü. Sonra annem beni aradı 'yemek yiyelim' diye. Sonra kafeye oturduk, onlar konuştu, ben yemeğimi yedim. Beni başka masaya oturttular. Biz annemle kaçtık, emniyetin oradaki takside oturduk. Sonra emniyete girdik, oradaki nüdür mü ne bilmiyorum, beni başka odaya aldılar. İşleri bitince annem yanıma geldi 'gidiyoruz' dedi ve çıktık" diye konuştu.
'O KİŞİ BENİM BABAM DEĞİL'
Annesinin işe gitmeden önce kendisini dolmuş durağına götürdüğünü ifade eden çocuk, "Dolmuş durağının orada beni bekliyormuş o kişi. Annemin kolunu sıktı, indirdi dolmuştan. Ben de indim. Kendi tişörtünü havaya kaldırdı, bıçağı gösterdi anneme. Annem bana 'sen bin git, ben konuşup, gelirim' dedi. 'Gitmek istemiyorum' dedim.
Dönerciye girdik sonra. Orada olanlar oldu. Daha önce taşıyordu bıçak. O gün görmedim; ama sonradan anladım. İçeride annemle tartıştı. Ben kenardayım, kapının önünde. Annemin boynuna sarılıp, boynunu kesti. Engellemeye çalıştım. Elimde poşet vardı, onu kafasına attım, tabletimi kafasına attım; ama engelleyemedim. Sonra ambulans geldi. O kişi benim babam değil" diye anlattı.