Gazeteci Fatih Altaylı, bankacı Seçil Erzan'ın "Fatih Terim Fonu" adı altında ünlü futbolcuların da içinde olduğu birçok kişiyi dolandırdığı iddia edilen olayla ilgili, "Olay patladıktan sonra Emre Belözoğlu ve Arda Turan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gittiler. Durumu anlatıp yardım istediler. Bunun üzerine banka yönetimine Cumhurbaşkanlığından telefon açıldı ve “bu çocukların” mağdur edilmemesi istendi." dedi.
Gündeme oturan dolandırıcılık olayıyla ilgili bir yazı kaleme alan Altaylı, "Bu dolandırıcılık operasyonunda Seçil Erzan’ın en önemli kozu Fatih Terim ile olan yakınlığıdır. Terim, avukatı Gürol ile Seçil’i tanıştırmış hatta kimine göre söz kesilmiş, kimine göre nişan bile takılmıştır." ifadelerini kullandı.
Fatih Altaylı'nın konuyla ilgili yazısı şöyle:
"Fatih Terim ile Seçil Erzan iş dışında da görüşüyorlar, ailece tanışıyorlardı.
Hatta Seçil Erzan, Bozcaada’da Fatih Terim için bir davet düzenlemiş, davetin yemeklerini Çanakkale’nin ünlü ve çok pahalı balık lokantası Yalova Restaurant hazırlayıp servis etmişti.
Muhtemelen Fatih Terim, hayatının en pahalı balığını Bozcaada’da yemiş ve hesabı ona güvenen futbolcularla beraber ödemiş oldu.
TERİM NİYE YOK?
Terim dosyada niye yok bilmiyorum.
Terim’den pek de hazzetmeyen bir eski futbolcu “Uyanıktır. Parayı alamayacağını hissettiyse bari bir de rezil olmayalım demiş olabilir” diyor.
Ben buna pek ihtimal vermiyorum.
Belki de gerçekten olaylar patlamadan parasını çoktan kurtarmıştı.
Öğreneceğiz.
Ama benim “Terim buharlaştı” dememden sonra bir açıklama yaparak alacaklı olduğunu söyledi ama niye davacılar arasında yer almadığını söylemedi.
MEHMET AĞAR FAKTÖRÜ
Kimileri, Fatih Terim’in davası olmamasına gerekçe olarak Mehmet Ağar ile olan yakınlığını gösteriyor ve “Ağar onun parasını çoktan tahsil etmiştir” diyorlar.
Zannetmiyorum.
Çünkü Mehmet Ağar’dan çok daha güçlü biri devreye girdiği halde bu iş çözülemedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Olay patladıktan sonra Emre Belözoğlu ve Arda Turan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gittiler.
Durumu anlatıp yardım istediler.
Bunun üzerine banka yönetimine Cumhurbaşkanlığından telefon açıldı ve “bu çocukların” mağdur edilmemesi istendi.
Banka yönetimi ise “Ellerinde belge ve bankada bununla eşleşen kayıt var ise hemen öderiz. Ama belge yok ise ve kayıtlarda yatan paralar görünmüyorsa ödeme yapmamız mümkün değil. Dava açsınlar davayı kazanırlarsa seve seve öderiz. Aksi takdirde zimmet ve hatta bir anlamda irtikap suçu işlemiş oluruz. Ne yazık ki ödeme yapmamız mümkün değil” yanıtını verdi.
Yani Cumhurbaşkanı’nın arzusunun yerine getirilmediği bir yerde Mehmet Ağar, Terim’i kurtarmış olamaz.