Mustafa Kemal Atatürk, tarih 10 Kasım 1938'i gösterdiğinde, sabah saat 09.05'te Dolmabahçe'deki odasında hayata gözlerini yumdu. Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıl dönümü olan 10 Kasım'a 1 haftadan daha kısa bir süre kaldı. Atatürk'ü anmak ve Atatürk sevgisini yaşatmak isteyen öğrenciler bu sene de 10 Kasım'da saat 09.05'te Atatürk'ü anacak ve 10 Kasım şiirleriyle bu özel gün matem havasında kutlanacak. Saat 09.05'te, Türkiye'nin her köşesinde bir dakikalık saygı duruşu yapılacak ve tüm bayraklar 10 Kasım günü yarıya indirilecek. Biz de 10 Kasım Atatürk'ü anma törenlerinde okunabilecek en anlamlı ve en güzel 10 Kasım şiirlerini sizler için bir araya getirdik.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN HASTALIK SÜRECİ
Siroz teşhisi konulması
Mustafa Kemal Atatürk, 1938 başlarında iştahsızlık ve halsizlik hissetmeye başladı. Vücudunun çeşitli yerlerinde kaşıntılar meydana geliyor ve burun kanamaları güçlükle önleniyordu. Bu kaşıntıların Çankaya Köşkü'ndeki karıncalardan meydana geldiği öne sürüldü ve köşk ilaçlamaya alındı. Atatürk de özel bir kür tedavisi için Yalova Termal'e gönderildi. Termal Otel'de, 22 Ocak 1938 günü Atatürk'ü muayene eden Dr. Nihat Reşat Belger, karaciğer rahatsızlığından kuşkulandı ve Atatürk'e siroz teşhisi koydu. Doktor Belger'in mutlak surette perhiz yapmasını tavsiye ettiği Atatürk, Termal Otel'deki tedavisine bir süre daha devam etti, ancak doktorların bütün itirazlarına rağmen 1 Şubat 1938'de tedaviyi yarıda bırakarak Bursa'ya hareket etti.
Hatay gezisi ve İstanbul'a geçiş
Mustafa Kemal Atatürk son güney illeri seyahati sırasında Adana'da (24 Mayıs 1938) Atatürk aynı gün törenden sonra, Hatay Sorunu ile ilgili olarak Mersin'e hareket etti ve daha sonra Adana'ya geçti. Yapılan askeri geçit törenleri ile ordunun başında olduğunu gösterdi. Bu törenler işe yaradı, dış basında çıkan hastalık ve "ölüyor" tarzı haberler kesildi. Ancak bu seyahat Atatürk'ün hastalığını iyiden iyiye artırmıştı. Atatürk 26 Mayıs 1938 günü son defa Ankara'dan ayrıldı, İstanbul'a hareket etti. İstanbul'da 1 Haziran 1938'de Savarona Yatı'na geçti ve 25 Temmuz 1938'e kadar orada kaldı. Yaz sıcakları üzerine tekrar Dolmabahçe Sarayı'na döndü.
Atatürk'ün vasiyeti
5 Eylül 1938 günü Atatürk vasiyetini yazdı ve bütün malvarlığını belirli şartlarla, genel başkanı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi'ne bıraktı. Kız kardeşine, manevi çocuklarına ve İsmet İnönü'nün çocuklarına para yardımı yapılmasını belirtti. Ayrıca Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'na da belirli miktarlarda yardım yapılmasını istedi.
Komaya girmesi
Hastalık giderek ilerliyordu ve Atatürk'ün karnında yeniden su toplanmıştı. Ekim ayında yeniden su alma işlemi yapıldı. İşlemin ardından 16 Ekim 1938 günü öğleden sonra Atatürk ağır bir komaya girdi. Hükümet, ulusu Atatürk'ün sağlık durumundan haberdar etmek amacıyla 17 Ekim 1938'den itibaren Anadolu Ajansı aracılığı ile resmi tebliğler yayınlamaya başladı. Atatürk girdiği komadan 21 Ekim günü çıktı. Çok istemesine rağmen sağlık durumu elvermediği için 29 Ekim 1938 günü Ankara'da cumhuriyetin onbeşinci yıldönümü kutlamalarına katılamadı. Bayram nedeniyle Ankara'da düzenlenen törenlerde Türk Ordusu'na hitaben yazdığı bayram konuşmasını Başbakan Celâl Bayar okudu. 29 Ekim akşamı Ankara'dan dönen Kuleli Askeri Lisesi öğrencileri Dolmabahçe Sarayı önünden geçerken sevgi gösterilerinde bulundular. Atatürk'ün TBMM beşinci dönem dördüncü yasama yılını açış konuşmasını da 1 Kasım 1938'de Başbakan Celâl Bayar okudu.
Ölümü
7 Kasım 1938 günü son defa karnından su alınma işlemi yapıldı. 8 Kasım 1938 akşamı saat 19.00'da Atatürk doktoru Neşet Ömer İrdelp'e bakarak "aleykümesselam" dedi ve son büyük komaya girdi. 9 Kasım günü ve gecesi bu ağır koma devam etti. Atatürk, 10 Kasım 1938 perşembe sabahı saat 9'u 5 geçe, İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda hayatını kaybetti.
Atatürk'ün naaşı 16 Kasım 1938 günü Dolmabahçe Sarayı tören salonunda katafalka konuldu. Cenaze namazı 19 Kasım 1938 günü Dolmabahçe Sarayı'nda kıldırıldı. Cenaze aynı gün Yavuz Zırhlısı ile İzmit'e oradan da aynı günün akşamı 20.30'da Ankara'ya götürüldü. Ertesi gün (20 Kasım 1938) Ankara'da başta Cumhurbaşkanı İsmet İnönü olmak üzere devlet erkanı tarafından karşılanan cenaze TBMM önünde hazırlanan katafalka konuldu. 21 Kasım 1938 günü yabancı devletlerden gelenlerin de katıldığı bir cenaze töreni ile Ankara Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine konuldu. Aynı günün akşamı Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Atatürk üzerine bir radyo konuşması yaptı.
Anıtkabir'e nakli
Atatürk'ün anıt mezarı Anıtkabir'in yapımına 1944 yılında başlandı ve 1953 yılında tamamlandı. Ölümünden 15 yıl sonra 10 Kasım 1953'te Atatürk'ün cenazesi Ankara Etnografya Müzesi'nden alınarak törenle Anıtkabir'e getirildi.
10 KASIM ŞİİRLERİ
10 KASIM GÜNÜ
Ben de ağlamaklı olurum her 10 Kasım günü.
Ben de hüzünlenirim, özlerim Atatürk’ü.
Düşüncelerimde hep o, onun fikirleri,
Koruyacağız elbette ki kurduğu Cumhuriyeti.
Ona sunucağız bugün derdiğimiz çiçekleri.
Onun için okuyacağız en güzel şiirleri.
Onu anlatacağız bugün yazdığımız yazılarda,
Çok çalışıp ulaşacağız en güzel yarınlara.
Birkan Soylu
ATATÜRK'ÜN GENÇLERİYİZ
Düşmana savaş açan,
Vatan için çarpışan,
Ölümü hiçe sayan,
Atatürk’ün gençleriyiz.
Destana destan katan,
Yurdumuzu kurtaran,
Modern bir ülke kuran,
Atatürk’ün gençleriyiz.
Onsuz O’nu yaşayan,
İzinden ayrılmayan,
10 Kasım hüznü duyan,
Atatürk’ün gençleriyiz.
Birkan Soylu
10 KASIM TÜRKÜSÜ
Atatürk! Anıtkabir devrimlerini söyler,
Bozkır ovalarına, Erciyes'e Ağrı'ya,
Ulusun egemen olduğunu
Özgür olduğunu
Haykıracağım haykıracağım işte,
Senin sustuğunca!
Yolunda yürüyeceğim Atatürk;
Ana baba oğul kız,
Dere tepe bucak köy,
Yeryüzü yaşamalarımla değil
Oralarda, Senin gittigince!
Atatürk, taşıyacağım
Çanakkale'de, Sakarya'da, Çankaya'da, al al,
Senin taşıdığını;
Yurdun gök ülküsü
Dalgalanırken,
Senin bayrağını yücelteceğim.
Senin çıktığınca.
F. Hüsnü DAĞLARCA
10 KASİM GELİNCE
Bilir misiniz çocuklar?
Her 10 Kasım gelince,
Siyah bir bulut gelir,
Anıtkabir üstüne.
Bilir misiniz çocuklar?
Her 10 Kasım gelince,
Siyah çiçekler açar,
Çankaya tepelerinde.
Bilir misiniz çocuklar?
Her 10 Kasım gelince,
Siyah güvercinler uçar,
Ankara’nın üzerinde.
Bilir misiniz çocuklar?
Her 10 Kasım gelince,
Gökyüzü siyah olur,
Ülkenin her yerinde.
Birkan Soylu
ATATÜRK'ÜN İMZASI VAR
Yurdumun kurtuluşunda,
Türkiye’min kuruluşunda,
Milletimin mutluluğunda,
Atatürk’ün imzası var.
Cumhuriyetin temelinde,
Yeniliklerin hepsinde,
Devletin yükselişinde,
Atatürk’ün imzası var.
İlkelerin tamamında,
Özgürlüğün yolunda,
Toplumsal kalkınmada,
Atatürk’ün imzası var.
Birkan Soylu
ÖZLEDİM
Ona olan saygım,
Hiç değişmedi,
10 Kasım’da özledim,
O büyük önderi.
Ona olan sevgim,
Artarak derinleşti,
10 Kasım’da özledim,
O büyük lideri.
B. Soylu
2 kıtalık 10 Kasım çocuk şiiri
ATAM
Gideceğiz izinden,
Koşacağız ileri,
Olacağız her zaman,
Ülkemizin sahibi.
Rahat uyu Atam,
Vatan emin ellerde,
Durmadan yürüyoruz,
Gösterdiğin hedefe.
B. Soylu
İki kıta 10 kasım çocuk şiirleri
ATATÜRK
Büyük Önder Atatürk,
Özgürce yaşıyoruz,
Kurduğun cumhuriyeti,
Gönülden seviyoruz.
Büyük Önder Atatürk,
Yolundan gidiyoruz,
Gösterdiğin hedefe,
Yılmadan yürüyoruz.
Büyük Önder Atatürk,
Seninle büyüyoruz,
Her 10 Kasım gelince,
Seni çok özlüyoruz.
Türk Milletinden Atatürk’e
Gidiyor Ata’m, gidiyor eller üstünde,
Yürüyor kalbimizin en derinine,
Ağlıyorken bizler yediden yetmişe,
Söz veriyoruz Ata’m izinden gitmeye.
Şimdi sensizliğe üzülmenin zamanı,
Şimdi fikirlerini daha iyi anlamalı,
Kurduğun cumhuriyetin değerini bilip,
Her zaman en yükseğe, ileriye taşımalı.
Rahat uyu Ata’m! Artık biz varız,
Seni hiçbir zaman, asla utandırmayız,
Bıraktığın ülkeyi el ele vererek,
Modern yarınlara taşıma arzusundayız.
MUSTAFA KEMAL SESLENSE
Yüzyıllar öncesinden
Yüzyıllar sonrasından sesleniyorum size
Ben Mustafa Kemal'im heyy...
Ben Mustafa Kemal'im.
Büyük büyük denizlerim vardır benim
Hürriyeti içmiş dalgalarım.
Hürriyetle kabarmış dalgalarım vardır benim
Ulusumun yarınında sevincim
Ben Mustafa Kemal'im heyy...
Karanlığı deler gözlerim.
Dalgalara binip gelmiş kahraman,
Gökçe gözlerine türküler yaktığımız...
Hâni bir güneş doğmuştu ya Samsun'dan
İşte benim...
Ben...
Mustafa Kemal...
Ölmek yaşamaktır vatan uğrunda
Deyip, öyle girdim savaşa
Komut verdim
Şahlandı cümle vatan
Boğdum kör talihi zindanında.
Bahtı gülen anaları yurdumun
Gökleri, dağları, denizleri
Yarınları, güvenip de uyuduğum
Aslan yeleli ışığı sınırlarımın
Mehmetleri
Tutun ellerinden yüreklerinizin
Sevgilerinizle beni yıkayın.
Yüzyıllar öncesinden
Yüzyıllar sonrasından gelir sesim
Sevdiğim
Bir tanem
Türkiye'lim
Sen varoldukça belli ki
Ben Mustafa Kemal'im.
Sen var oldukça belli ki
Ben Mustafa Kemal'im.
B.Kemal ÇAĞLAR
10 KASIM 1938
Bugün 10 Kasım 1938,
Olmadı milletim hiç bu kadar çaresiz.
Sonsuzluğa yollarken Büyük Önder’i,
Milletçe ağlıyoruz derinden ve sessiz.
Bugün 10 Kasım 1938,
Tarihin göz yaşlarıyla yazıldığı bir gündeyiz.
Ebediyete yollarken Büyük Lider’i,
Emanet aldık bizler, kurduğu cumhuriyeti.
Bugün 10 Kasım 1938,
Atatürk’ü son kez gördüğümüz gündeyiz.
Dualarla yollarken Eşsiz Şef’i,
Korumaya söz verdik, ilke ve devrimleri.
BİZLERE DÜŞER
Onu anlamak,
Onu anlatmak,
Bizlere düşer artık,
İlkelerini yaşatmak!
Onu anmak,
Yokluğuna alışmak,
Bizlere düşer artık,
Çizdiği yoldan koşmak!
Onu sevmek,
Fikirleriyle övünmek,
Bizlere düşer artık,
Çok çalışıp gelişmek!
Onu duymak,
Onu hissetmek,
Bizlere düşer artık,
Atatürk gibi düşünmek!
BUGÜN 10 KASIM
Bugün 10 Kasım günlerden Perşembe,
Bir hüzün, durgunluk var milletimin üzerinde,
Ellerde çiçekler, yediden yetmişe,
Yürüyoruz ağırdan, sessizce Anıtkabir’e.
Bugün 10 Kasım günlerden Perşembe,
Ata’m artık gönüllerin en güzel yerinde,
Ellerde bayraklar giderken Anıtkabir’e,
Selam olsun önder Gazi Mustafa Kemal’e.
MUSTAFA KEMAL'IN GÖK YAZILARI
Ben Mustafa Kemal, elimde tebeşir, kocaman,
Mavicek bebelerin, ak kızların,
Taş ninelerin, çatal dedelerin gözleri, kocaman,
Bir 10 Kasım gecesi
Yazıyorum ateşten çağrımı karşınıza:
-Ey Türk gençliği...
Ben Mustafa Kemal, doyamadım haykırmaya,
Şimdi destan ellerimle yazıyorum,
Yeşiline suyun,
Kuşun,
Yelin,
Yaprağın:
"Ne Mutlu Türküm Diyene."
Ben Mustafa Kemal, önümde kırk bin köy,
Kırk bin ovaya karşı bir tek dağ gibiyim
Bayraklarım değerken evren bayraklarına şimdi,
Elimde tebeşir
Yazıyorum kara gecenin üstüne
Yazıyorum armağanımı:
"Övün, Çalış, Güven."
F. Hüsnü DAĞLARCA
10 KASIM SABAHI
Rüzgâr ağırdan eser,
Her 10 Kasım sabahı,
Her bir yere savurur,
Sararmış yaprakları.
Hüzünlenir milletim,
Her 10 Kasım sabahı,
Çiçeklerle donanır,
Anıtkabir yolları.