Ardıç, Kılıçdaroğluna yönelik, "Son derece cahil bir adam olan Kemal Bey, Kuva-yı Milliye'yi 'CHP'nin gençlik kolları' gibi bir şey sanıyor... En iyisi sen şöyle bir Samsun'a uzan, oradan Erzurum ve Sivas'a uğrar, sonra Ankara'ya gelirsin. Bu yolu uçakla yap, kolaylık olsun. Gene yürümeye kalkma, kalan tırnağın da düşer" ifadelerini kullandı.
Engin ardıç'ın "Samsun’a da çık Kemal" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
"CHP yöneticileri boş konuşmayı çok severler.
Çünkü "dolu" konuşacak halleri yoktur.
Söyleyecekleri hiçbir dişe dokunur söz yoktur, onun için lagaluga yaparlar.
Örneğin Kılıçdaroğlu, ilkokul bilgi düzeyinin de altına düşerek, "altı ok ilkelerinin" arasına demokrasiyi de sıkıştırmayı başardı!
Hatta sosyaldemokrasiyi bile.
Şimdi gene "tek adam rejimini" nasıl "yokedeceklerini" açıklamış.
Parlamentoda ezici bir çoğunluk sağlayıp anayasayı mı değiştireceklermiş?
Yok canım, bunu "Kuvayı Milliye ruhuyla" yapacaklarmış.
Kuva-yı Milliye, düşman işgaline karşı bir direniş hareketidir.
Şu anda Türkiye düşman işgali altında mıdır?
Öyle görüyorlar. O zaman bu düşman kimdir?
Ortalıkta Yunan ya da İngiliz askeri yok ki...
Kastedilen Ak Parti olsa gerek.
Seçimle iktidara gelmiş bir parti düşman mı olmaktadır?
Yoksa bunlar uzaylı da, uçan daireyle gelip ülkemizi ele mi geçirdiler?
Peki CHP nasıl direnecek?
Kuva-yı Milliye gibi "silahlı" direniş herhalde... İçeri girerler.
Hani 15 Temmuz gecesi Fetö'nün yaptığı gibi Ak Partililer'e ateş mi edecekler?
Yok canım, Kemal Bey bunu Kuva-yı Milliye'nin kendisiyle değil "ruhuyla" yapacakmış.
Ama Kuva-yı Miliye'nin hangi kanadının ruhu?
O aşamada Atatürkçülük henüz icat edilmemişti, milli kuvvetler içinde dinciler de vardı padişahçılar da...
Kuva-yı Milliye tek adam rejimine mi karşıydı?
Tövbe ıstağfirullah, bu tek adam kim oluyordu?
Yoksa Kemal Bey, düşmana karşı "gerillayı" savunan Çerkes Ethem'in tarafını mı tutacaktır?