Grubu adına söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya pek çok önemli konuda sorular yöneltti ve şöyle konuştu:
15 TEMMUZ ŞEHİTLERİ İÇİN TOPLANAN PARAYI NİYE VERMEDİNİZ
Sayın Bakan konuşurken elimden geldiğinizce onu dikkatle dinlemeye ama gerçek dışı beyanlar olduğunda da elimde olmadan gülümsemeye devam ettim. Kendisi rahatsız olabilir ama, şimdi soruyorum. Şehitler üzerinden söz söylüyorsunuz ve siyasete alet ediyorsunuz 15 Temmuz şehitleri ile ilgili eğer yüreğiniz birazcık sızlıyorsa, Sayın Binali Yıldırım’ın emriyle toplanan 306 milyon lirayı neden şehitlere vermediniz ve siz neden bununla ilgili tek kelime söylemediniz. Siz, polis teşkilatının başında duran, onlara kol kanat germesi gereken kişisiniz. Soruyorum. Beşiktaş’ta terör örgütlerine 7 tane sivil, 47 polis vatandaşımız şehit oldu. 52 milyon lira para toplandı. Evini satan şehit yakınları olduğu halde; o paranın polis şehit yakınlarına verilmesi ile ilgili neden çaba göstermiyorsunuz? Bunu bu millete anlatmanız gerekiyor.
FIRAT’IN DOĞUSUNU NEDEN SON TEZKEREDEN ÇIKARDINIZ?
'Suriye’de Fırat’ın doğusunda bulunan PYD/YPG terör örgütlerinin bulunduğu yerde bir güvenlik koridoru oluşturacağız' dediniz. 'Biz göçmenlere inşaat yapacağız, yerleşim alanları yapacağız' dediniz. Bunu neden gerçekleştirmediniz, bugüne kadar? Bu sözlerinizde samimi değil miydiniz? Millete karşı, bugün de yaptığınız gibi gerçek dışı beyanlarda mı bulundunuz? En son noktaya geliyorum. Fırat’ın doğusunu neden son tezkereden çıkardınız, bütün tezkerelerde olan son tezkerede neden yok? Bununla ilgili bir söz mü verdiniz? Tek çivi çakmamanızın nedeni, ahkam kesmenizden sonra kiminle yaptığınız anlaşmadır? Tezkere konusunda Fırat’ın doğusu önemlidir. Astana süresinde uluslararası mutabakatlara imza attınız. Orada çocuklarımızın kaldığı gözetleme kuleleri vardı. Terör örgütlerinin güvenlikli alanı haline geldi.
Diyorsunuz ya, ‘10 bin dolar konusunda konuşurum ama başka şeylerin olması lazım.’ Bir ulusal televizyonda dediniz ki, ‘evet bir siyasetçi mafyadan 10 bin dolar alıyordu.’ Siz İçişleri Bakanı’sınız, neden suçluyu koruyorsunuz, neden savcılara ihbar etmediniz, neden teşkilatınıza emir vermediniz, neden 10 bin dolar alan siyasetçiyi Meclis Başkanı’na açıkladınız ama ‘aman kimse duymasın’ diye niye o kişiyi hala korumaya devam ediyorsunuz? Açıklayacak mısınız, açıklamayacak mısınız? Benim de milletin de gözünün içine baka baka, ‘ben İçişleri Bakanı’yım açıklarım, ben sözümün arkasında dururum açıklarım’ deyin.
Uyuşturucu konusunda söylediklerinizi samimi bulmuyorum. Gerçek dışı beyanlarda bulunduğunuzu düşünüyorum. Başka bir rapor, ‘Türkiye uyuşturucu nedeniyle 30 yaş altı en yüksek ölümlerin olduğu ülke’ diyor. O da doğruysa neden paylaşmadınız? Avrupa Uyuşturucu Raporu’nun sizin istediğiniz bölümü doğru, gerçekleri yansıtan bölümü doğru değil.
UCUBE SARAY REJİMİNİN BAKANISINIZ
Sezgin Baran Korkmaz’ı soruyorum. İrfan Fidan ve Hasan Yılmaz, yurt dışı yasağı olan Sezgin Baran Korkmaz’ın mal varlıklarına el konulmasının kaldırılmasını talep ediyor. Neden? Sezgin Baran Korkmaz'ı siz çağırmadıysanız ‘çağırmadım’ deyin. Çağırdıysanız ‘ne görüştünüz’ kamuoyu merak ediyor. Yurt dışına çıkma yasağını kaldırdınız. Sizinle görüştüğü iddia edilen günden sonraki günü, elini kolunu sallayarak yurt dışına çıkıyor.
MASAK kara para akladığını tespit ediyor. Sezgin Baran Korkmaz’ın uçağını kullandınız, nedense kara para aklayanların uçağını kullanıyorsunuz sonra ‘faturaları ödedim’ diyorsunuz. Sizin gibi Egemen Bağış gibi insanların kullandığını biliyoruz. Parlamenter sistemin bakanı olsaydınız şu an gensoru verirdik sizinle ilgili, ama siz ucube bir Cumhurbaşkanlığı sisteminin bakanısınız. Siz sarayı temsil ettiğiniz için bizim karşımızda bunları savunmak durumunda kalıyorsunuz.
YAKALANAN ESRAR VE EROİN TÜM AVRUPA’NINKİNDEN FAZLA
Sizin büyük uyuşturucu ile mücadelenize gelelim. Avrupa Uyuşturucu Raporuna göre, Türkiye’de yakalanan esrar ve eroin tüm Avrupa’nınkinden fazla. Bir ülkede uyuşturucu yüksek miktarda ele geçiriliyorsa, uyuşturucu trafiği en üst seviyede olduğu için değil midir? Onlar için güvenli alan Türkiye midir?.. 4.9 ton kokain ile ilgili senin yapmadığını iki muhabir yapmış. Aradan bir buçuk yıl geçiyor. Size soruyorlar ‘bir buçuk yıl içinde adli yardım talebinde niye bulunmadınız. Kolombiyalı yetkilerle niye iletişime geçmediniz?’ Siz ‘pandemi vardı’ diyorsunuz. Çocuklarımız ölüyor. Senin yapmadığını muhabirler yaptı, yazışma yaptı. Bu elimdeki rapor, Kolombiya adli makamlardan gelmiş midir gelmemiş midir? ’22.09.2021 adli yardımlaşma talebinde bulunan ülke Türkiye. Bir savcının bürosu tarafından yürütülmektedir’ deniyor. Siz gerçekten bir buçuk yıl içinde Kolombiya’dan adli yardımlaşma talebinde bulunup da Mersin’de bunların alıcısına ulaşabildiniz mi ulaşamadınız mı? Soruyorum Mersin’de bu konteynerlerin numaraları doğruysa onu teslim alacak kişi ile ilgili araştırma yaptım. Ne yapıp ne yapmadığınızı biliyorum.
BU EMRİ KİMDEN ALDIĞINIZI ÇOK MERAK EDİYORUM
Sayın Emniyet Müdürü Mehmet Aktar… Mehmet Aktar benimle ilgili soruşturma başlatacağını söylüyor. Bu emri kimin aldığınızı çok merak ediyorum. Sizin göreviniz suç işleyenleri araştırmak ve soruşturmaktır. Beş bin liralık bir maaşa tenezzül edip etmemeye, istifa etmeyi düşünüyor musunuz?
UYUŞTURUCU BARONLARI VE KAÇAKÇILARLA KAÇMADAN ÖNCE NEDEN BİR ARADA BULUNUYORSUNUZ
THODEX ile ilgili. Fatih Özer 400 kişiyi dolandırdı kaçtı. ‘Bizim kanaatimiz Arnavutluk’tadır. Başka bir ülkeye geçtiği noktada bilgimiz yok inşallah yakalayacağız’ diyorsunuz. Kaçmadan bir hafta önce olduğu gibi bu zanlının sizin tarafınızdan çağrıldığı doğru mudur? THODEX’in sahibiyle yeğeninizle bir ilişkisi var mıdır? Sizinle bir aradaki resmini, siz uyuşturucu baronlarıyla, kaçakçılarıyla kaçmadan önce neden bulunuyorsunuz?
DEVLETİN GÜÇLERİNİ BİZE TEHDİT OLARAK KULLANAMAZSINIZ
21 Nisan gününde CHP Genel Başkanı’na linç olayı gerçekleşmiştir. ‘Siz CHP’ye bağlı kişiler şehit cenazesine alınmayacak dediniz. Ne haddiniz var? Bana ahkam keserek söyleme. CHP gerektiği gibi senden hesabı alınacak. Siz Kılıçdaroğlu ile ilgili bu açıklamaları defaten yaptınız. Siz ana muhalefet partisini linç edilmesiyle ilgili elinizden geleni yaptınız. ‘Düzenbaz, boğazına ne takacağı görecek, çirkef.’ Aynı ifadeleri ben size söylüyorum. Sizi yargılamayan bu mahkemeler yerine adil mahkemeler kurulduğunda sizi burada söylediğimi hatırlatacağım. İade ediyorum. Siz devletin güçlerini bize tehdit olarak kullanamazsınız. Bizleri tehdit etmeyin.
LİNÇ GÖRÜNTÜLERİNİ TEHDİT AMAÇLI KULLANDINIZ
O cenazede Genel Başkanı’mız Kemal Kılıçdaroğlu dahil üst düzey yöneticiler bulunuyordu. Ancak güvenlik koridoru oluşturulmamıştı. Genel Başkan’ımız katılmasıyla başlayan provokasyona müdahale edilmemiştir. Genel Başkan’ımız kalabalığın içine itilmiştir. ‘Yakın öldürün’ diyenler, birbirleriyle iletişim içinde olduğunu göstermiştir. Ankara Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ‘Jandarmanın evin önündeki kalabalığa müdahale etmediğini ve kendisinin devreye girmek zorunda kaldığını’ söylüyor. Neden görevden alındı? Siz linç görüntülerini, muhalefet liderlerini tehdit amaçlı kullandınız. Siz bir kişiyi dahi tutuklamadınız. Herkes serbest. Orada yumruk atan kişinin elini öpen bu kişinin, ‘öldür’ de öldüreyim diyor. Bu eli silahlı kişi hakkında ne yaptın. Bu silahlarla poz atarken neyi gerçekleştirdiniz. Buradan senin gözünün içine bakarak söylüyorum. Sen baronlarla oturup yurt dışına kaçmadan önce kara para aklayıcılarla görüştür mü görüşmedin mi? Seni iki defa mahkemeye verdim. Mahkemeler bu ucube sistem nedeniyle senin yargılamamana kanaat getiriyorlar.”
KONUŞMA SÜRELERİNİ KISALTMAK İÇİN OYLAMA YAPILIYOR
Özkoç’un konuşmasının ardından Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz konuşma süreleri ile ilgili bir usul tartışması başlatacağını söyledi. Bunun üzerine Özkoç, söz hakkının kısıtlanmaya çalışıldığını belirterek, şöyle konuştu:
“Komisyon, konuşma süremizden rahatsız olduğu için, gerçeklerin ortaya çıkmaması ile ilgili olarak şu anda kendi çoğunluklarına dayanarak konuşma sürelerini kısıtlamaktadırlar. Bakana istediği kadar söz hakkı veren Bütçe Komisyonu Başkanı, maalesef konuşma süreme müdahale etmiştir. Bundan sonraki konuşma sürelerini kısaltmak için oylama yapılıyor.