Abone Ol

Enteresan filmlerle adı anılan Lale Mansur... Bahçeli bombası!

MEDYAFARESİ VİDEO- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli çözüm sürecine ilişkin sert açıklamalar yaptı. Akil insanlara bakın ne dedi..

Enteresan filmlerle adı anılan Lale Mansur... Bahçeli bombası!

Değişik filmlerde adı anılan Lale Mansur mu?.. VİDEO

Akil İnsanlar Heyeti ile ilgili olarak Bahçeli, "Bu 63 sözde akil insan, çözüm olarak neyi önerecek, barış olarak neyi sunacaktır? Bu 63'lükler Anadolu'da bozguna uğrayacak, sorulan hiçbir soruya cevap veremeyecek ve iki ay sonunda da pusarak, mızmızlanarak, sinerek Başbakan'a sığınacaklardır" diye konuştu.

Bahçeli öyle öfkelendi ki.. Elinin tersiyle mikrofonu devirdi!.. VİDEO

Büyük Ortadoğu Projesi'nin kapsam ve hedefindeki ülkelerih birer birer kağıttan kaleler gibi devrildiğini, yönetimlerinin el değiştirdiğini ve bir zamanlar övülen diktatörlerin teker teker tasfiye edildiğini ifade eden Bahçeli, "Kalabalıkların birikmiş itirazı, katlanan kızgınlıkları BOP'un teşvik ve yönlendirmesi altında zıvanadan çıkmış ve kontrolsüz şekilde yayılmıştır. Tunus'tan Suriye'ye kadarki sömürgeciliğin seyir defterini, repliği ölüm diliyle hazırlanan sözde demokrasi ve özgürleşme macerasını başka türlü ifade etmek bugünkü verilerle mümkün olmayacaktır" dedi.

"BOP'UN AMAÇLARINDAN BİRİ KÜRDİSTAN'I KURMAK"

Bahçeli, "AKP hükümeti başından beridir; suflörü Batı, Kılavuzu BOP olan kanlı bir oyunun dişlileri arasında gönüllü şekilde kalmış ve olaylara yabancı başkentlerin gözüyle ve bakış açısıyla yaklaşmıştır. Suriye'deki rejimin direnç göstermesi, arzulanan dönüşümün şimdilik engellerle karşılaşması BOP'un hedeflerinde herhangi bir değişiklik veya düzeltme yapmamıştır. BOP'un en önemli amaçlarından biri bağımsız Kürdistan'ı kurmak, bu kapsamda haritaların yeniden çizilmesini sağlamaktır. Az önce de vurguladığım gibi, bu kanlı projenin esas hedefi Türkiye ve Türk milletidir.Ve görüldüğü kadarıyla, komşu coğrafyaları Arap Baharı ateşiyle yakan bu plan, ülkemize de PKK baharı olarak sirayet etmiş durumdadır" diye konuştu.

"KÜRDİSTAN'IN KUZEY AYAĞI OLGUNLAŞACAKTIR"

Bahçeli, "Suriye'nin kuzeyinde PKK-PYD ittifakı mevzilerini ve ele geçirdikleri şehirleri korumak için her türlü karanlık vasıtayı kullanmaktadır. Anlaşıldığı kadarıyla, Irak'tan sonra Suriye'de de yeni bir peşmerge idaresinin kurulması an meselesidir ve AKP buna çanak tutmakta, zımnen destek vermektedir. Bu yolla Kürdistan'ın ana iskeleti belirginleşecek, Suriye'nin parçalanmasıyla bu emperyalist resim netleşecek ve Türkiye'nin tutunduğu zemin kaydırılacaktır. Başbakan Erdoğan'ın feryat figan, kavga dövüş, vura kıra ilerlettiği çözüm süreci, şayet istenildiği gibi giderse, uyarmak isterim ki, bağımsız Kürdistan'ın kuzey ayağı olgunlaşacaktır. İmralı canisinin, devletsiz ve dört parçalı 'Kürt Demokratik Konfedaralizm' önerisiyle, Başbakan'ın eyalet yönetimi teklifi buna yönelik tehlikeli ve kokuşmuş bir hamledir" dedi.

ABD DIŞİŞLERİ BAKANI KERRY'NİN TÜRKİYE ZİYARETİ

Bahçeli, "ABD'li bakanın üstüne vazifeymiş gibi, 'Türk hükümetinin şiddeti barışçı yollarla sona erdirme çalışmasını alkışlıyoruz ve hayranlık duyuyoruz' ifadesi bizim açımızdan her anlamda sorunlu ve tartışmaya açık bulunmuştur. Şu çelişkiye bakınız ki, Müslüman coğrafyasını şiddet, vahşet ve harabeye çeviren bir ülkenin bakanı barışı alkışlamaktadır. Şu cürete bakınız ki, Irak'ta, Afganistan'da milyonlarca masumu katleden, tecavüz eden, yetim bırakan bir ülkenin bakanı bize sözde insanlık dersi verir bir hale gelmiştir. Üstelik bu bakan, Anıtkabir Özel Defteri'ne 'Türkiye vatandaşları' tabirini yazarak, Türk milletini yok farz etmiş, AKP'nin kimin izinden ve yolundan gittiğini de yeniden açık etmiştir. Bize göre, ABD'li Dışişleri Bakanı, önce yıktıkları, yaktıkları, öldürdükleri, yok ettikleri, kıydıkları milyonların hesabını vermeli, kaderiyle oynadıkları ülkeler için özürler dilemeli ve arkasından da binlerce kilometreden ordularıyla niçin geldiklerini izah etmelidir.Yabancı siyasetçilerin tenkit veya övgülerinin milletimizin umurunda bile olmadığını ve hiçbir değerinin de bulunmayacağını en başta AKP ve sonrasında da arkasına saklandığı yabancı güçler kesinlikle anlamalıdır" diye konuştu.

"TAKKE DÜŞMÜŞ KEL GÖRÜNMÜŞTÜR"

Türkiye'nin AKP tarafından, hazin ve hüsran verici acı bir dönemin tüm sancı ve baskılarını yaşamak mecburiyetinde bırakıldığını belirten Bahçeli, şunları söyledi: "Türk milletinin milli ve manevi havası bölücülük sisiyle örtülmüş, AKP hükümetinin çözüm ve barış süreci kâbus gibi milletimizin üzerine çökmüştür. Başbakan Erdoğan İmralı canisiyle kol kola girmiş, omuz omuza vermiş ve güç birliği yapmıştır. Türk milleti ana hatlarıyla bölücü kuşatmaya alınmış; AKP, PKK vesayetine girmiş, süreç diye diye İmralı canisinin uydusu olmuş, sonuçta takke düşmüş kel görünmüştür."

AKİL İNSANLAR HEYETİ

TBMM'nde sözde çözüm süreci ile ilgili komisyon kurulması da gündeme alındığını hatırlatan Bahçeli, "AKP, Gazi Meclis'i PKK'ya muhatap kılmak için adeta çırpınmakta ve her şeyi çarpıtmaktadır. Türk milleti AKP'nin psikolojik harekâtıyla ve algıları yönetecek kurnazlıklarıyla karşı karşıya kalmıştır. Bunun için de İmralı canisinin ve PKK'nın öteden beri dayattığı ve hayata geçmesi için zorladığı sözde 'Akil İnsanlar Heyeti' 63 kişiyle teşekkül ettirilmiş ve harekete geçirilmiştir. 7 bölgede 9'arlı gruplar halinde PKK elçiliğine soyunacak olan bu aklı kararmışlar hem AKP'nin propagandasını yapacaklar hem de çerçevesi AKP-PKK müşterekliğiyle belirlenen alandan ayrılmayacakladır. PKK'nın kuyruğuna takılacak olan bu 7 çarpı 9'luklar, Türkiye genelinde sözüm ona barışı, kanın durmasını ve çözümün önemini anlatacaklardır. Başbakan Erdoğan madem sözde çözüm sürecine yüzde 60'ı bulan bir desteğin olduğunu ileri sürmektedir, o halde neden ve niçin değişik meslek gurubundan 63 kişiyi toplama ve görevlendirme gereği hissetmiştir? Başbakan Erdoğan bu 63 kişiyi maşa olarak mı kullanacaktır?" dedi.

"BU 63'LÜKLER ANADOLU'DA BOZGUNA UĞRAYACAK"

"AKP'nin çözümü çatırdamaya ve çürümeye başlamıştır" diyen Bahçeli, şunları söyledi: "Aziz milletimiz PKK'nın meşrulaşmasına direnç göstermiş, Başbakan ve partisinin gerçek niyetini anlamıştır. Bunu aşmak ve tepkileri hafifletmek arayışıyla, her tarafta ikna odaları kurulacak, PKK iknacıları menfaat ve mevkii karşılığında Anadolu'ya çıkarılacaktır. Üstelik bunlar bir konsept dahilinde değil, kendileri açısından makul görülen, akıllarında ne bulunuyorsa milletimize anlatmaya kalkışacaklardır. Bildiğiniz gibi, İmralı canisinin doğum günü olan 4 Nisan'da, Başbakan Erdoğan ve 63 kişilik sözde akil insanlar Dolmabahçe'de bir araya gelerek canibaşına bölünme pastası hediye etmişlerdir. Bundan sonra bu 63'lüklerin, plakası 63 olan Şanlıurfa ilimize giderek İmralı canisinin köyüne yüz sürmeleri, burada duygulu saatler geçirmeleri ve oradan da yurt sathına düşe kalka ve birbirlerine çözüm morfini enjekte ederek dağılmaları kendileri adına tutarlı bir tavır olacaktır. Peki, bu 63 kişi neyi çözecekler, neyin sürecini kabullendirmeye çalışacaklar, neleri anlatacaklardır? Bu 63 sözde akil insan, çözüm olarak neyi önerecek, barış olarak neyi sunacaktır? PKK'lıları kardeş olarak gösteren Tatar Ramazan, herkesi Apdurrahman Çavuş mu zannetmektedir? Bu 63'lükler Anadolu'da bozguna uğrayacak, sorulan hiçbir soruya cevap veremeyecek ve iki ay sonunda da pusarak, mızmızlanarak, sinerek Başbakan'a sığınacaklardır. Bunlara Türk milletinin gönlü de, kapısı da, zihni de sonuna kadar kapalıdır. Çünkü Türk milletinin AKP'ye, BDP'ya, PKK'ya ve İmralı canisine sırtı dönüktür."

"EDEP KONUSUNDA BİZE SÖZ SÖYLEYECEK EN SON KİŞİ BİLE DEĞİLSİN"

Bahçeli, "Bizim sözde 'Akil İnsanlar Heyeti'yle ilgili sözlerimiz Başbakan Erdoğan'ı epey kıvrandırmış ve kızdırmıştır. Ve hayret verici şekilde bizi edebe davet etmiş, üstelik hakaret ve iftirada da sınır tanımamıştır. Sayın Başbakan bilmelisin ki, sen edep konusunda bize söz söyleyecek en son kişi bile değilsin. Bizim, edepsizlikten kapkara kesilmiş ve edep dilene dilene İmralı kıyılarına müzakere takasıyla yanaşmış birisinden edep öğrenecek halimiz yoktur.Bizim hamd olsun, hamurumuz sağlamdır, sütümüz helaldir, yönümüz doğrudur, dilimiz hayra yöneliktir ve hedefimiz milletimizin yararınadır. Sorarım sizlere, şeytana yakasını kaptıran birisi bize edep dersi vermeye nasıl cesaret edebilmektedir? Müslüman katilleriyle içli dışlı olan birisi edebi nasıl ağzına alabilmektedir?" diye konuştu.

"TÜRKİYE'Yİ GÜÇLÜ KILMAK EDEPTİR"

Bahçeli, "Başbakan, bilmelisin ki, şereften nasibini alamamışların edebi çoktan elden çıkmış ve çoktan bitmiştir. Türklüğü korumak edeptir. Milleti yüceltmek edeptir. Türkiye'yi güçlü kılmak edeptir. Milli ve manevi değerleri benimsemek edeptir. Ecdadımıza ve mukadderatımıza sahip çıkmak edeptendir. Biz Türk milliyetçileri olarak, Allah'a hamd ederim ki edepliyiz, edep yolundayız. Sayın Başbakan, bütün bunlara rağmen hala kendini edepli olarak görüyorsan diyeceğimiz tek şey Allah seni de, senin gibileri de ıslah etsin, akıl fikir ihsan eyleyerek hidayete erdirsin. Unutma ki, edep müzakere değildir veya İmralı'da beleşe satılan bir meta da asla olmayacaktır" dedi.

"MİLİTANLAR DEĞİL SINIRDAN ÇIKMAK, İÇERİ GİREREK ŞEHİRLERE KAMP KURMUŞTUR"

"Başbakan Erdoğan ya okuma ve anlama özürlüsüdür ya da işitme zorlukları vardır" diyen Bahçeli, şunları söyledi: "Eğer Başbakan Erdoğan yıllardan beridir heyecanla söylediğimiz ve hemen hemen her ortamda da tekrarladığımız tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ve tek dil ülküsünü öğrenmek istiyorsa, kendisine konuşmalarımızı ciltler halinde göndermekten büyük memnuniyet duyacağımızı iyi bilmelidir. Bunları, Başbakan ağzına bile alamazken, biz meydanlarda, grup toplantılarında üstüne basa basa ve inançla haykırdık. Milleti önce 36'ya bölüp, sonra da tek çatı altında toplamaya çalışan bir hastalıklı zihnin bizim fikirlerimizi anlaması elbette eşyanın tabiatına aykırıdır. Her yönüyle meydandadır ki, Başbakan Erdoğan tam olarak yalan ve çarpıtmayı alışkanlık haline getirmiştir. Diğer taraftan geçen haftaki Meclis grup konuşmasında üniversitelerdeki artan olaylardan dolayı milliyetçi-ülkücü gençleri suçlamış ve utanmadan terörist olarak lanse etmiştir. Başbakan Erdoğan, PKK'lıların sınırlarımızdan silahlı mı silahsız mı çıkacağına dair papatya falı açarken militanlar değil sınırdan çıkmak, yığınlar halinde içeri girerek şehirlere ve üniversitelere kamp kurmuştur. Başbakan'ın karşıt görüşlü genç dedikleri dağ eğitimini tamamlamış, canilik stajını icra etmiş alçaklardan başkası değildir. Bu zihniyetin teröristlerle düşe kalka aklı durmuş, zekası körelmiş ve feraseti tükenmiştir."

"HİÇBİR ŞEYDEN KORKUMUZ YOKTUR"

Bahçeli, "Başbakan Erdoğan bu aralar aklına estikçe bizim hükümet olduğumuz dönemdeki ekonomik tablodan bahsetmekte ve bu yolla itibarımızı sarsacağını hesap etmektedir. Ve son olarak da batan bankaların Türkiye'ye maliyetini hatırlatarak 'Yargı ne iş yapar' diyerek sormuş ve aklınca suç duyurusunda bulunmuştur. Ayrıca bize yönelik olarak, 'Batsın sizin vatanseverliğiniz' deme izansızlığını gösterebilmiştir. Bizim hiçbir şeyden korkumuz yoktur. Başbakan Erdoğan 57'nci hükümet döneminde, MHP'nin sorumlu olduğu bakanlıkları inceletmeli ve gerekirse Meclis'te araştırma Komisyonu kurdurmalıdır. Hodri meydan, Yüce Divan'da dahil olmak üzere her yola başvurmaktan çekinmemelidir. Çok şükür alnımız ak, sicilimiz temiz ve geçmişimiz ip gibi düzgündür. Ancak Sayın Başbakan unutma ki, yargının ne iş yaptığını günü geldiğinde inşallah bizzat sen göreceksin. Bölücülüğünün, belediye başkanıyken çevirdiğin dolapların, iktidar yıllarındaki kanunsuzluklarının hepsinin bir bir hesabını yargı önünde vereceksin" diye konuştu.