Abone Ol

Erdoğan Hala umutluyum dedi ama Esad Ankara'ya güvenmiyor

Erdoğan’ın ısrarla Esad’la görüşmeyi talep etmesine olumlu yanıt gelmiyor. Herkes Suriye’nin Ankara’dan ne beklediğini merak ediyor. Odatv Şam’ın gözünden olayları okumak için kaynaklarla konuştu. Suriye için barışın kilidi, güvence verilmesi ve “anormal siyasetlerin” terk edilmesiyle açılacak.

Erdoğan Hala umutluyum dedi ama  Esad Ankara'ya güvenmiyor

Riyad’da Erdoğan ve Esad, Arap Ligi aile karesine girdi. Bu kez görüşme olabilir derken… Selamlaşma olmadı.

ERDOĞAN’IN UÇAKTAKİ MESAJLARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan Riyad’dan sonra Bakü’ye geçti, dönüşte gazetecilere “Esad’dan hâlâ umutluyum” dedi ve şu kritik saptamaları yaptı.

Esad ile aramızı düzeltmek yalnız iki ülkeyi değil, bölgeyi rahatlatacak.
Suriye’yi bölmek isteyen PKK...
İsrail Ankara ve Şam’ı birlikte tehdit ediyor.
Esad, Suriyeli göçmenler için yeni bir iklim yaratabilir.

Oldukça yapıcı bu mesajları Odatv Suriye kaynaklarına sordu… Erdoğan’ın açıklamaları Şam’da memnuniyet yaratmış. Cumhurbaşkanı’nın ilk daveti de benzer bir etkileşime neden olmuştu.

Buraya kadar her şey normal… O zaman 'süreç neden ilerlemiyor' sorusuna yanıt bulmalıyız.

Temmuz ayına gidelim. Erdoğan’ın uzattığı dost eli, Suriye’den görüldüğünde Suriye basını kendi Cumhurbaşkanlarına sorular yöneltti. Bunlara verilen yanıtların satır aralarında çok çok hayati mesajlar vardı.

ESAD’IN VERDİĞİ RÖPORTAJDAKİ ŞİFRELER

16 Temmuz 2024 tarihli El Vatan’a konuşan Suriye Lideri şu tespitleri yaptı:

Normalleşme adı yanlış, İsrail gibi siyonistlerle normalleşilir. Türkiye ise bizim komşumuz… İlişki kurmak zaten olması gereken yani doğal.
Ankara ile görüşmek için şartımız yok, gereksinmelerimiz var.
Görüşmenin amacı olmalı: Terörün nedenini ortadan kaldırmak.
Önemli olan Suriye’nin ve Türkiye’nin çıkarlarını birlikte sağlamak.

Suriye’nin kaynakları da basını da Esad’ın Ankara ile anlaşma yoluna girmekte gayet istekli olduğunu belirtiyor. Hatta gazetecilerin “İki ülke arasında şartların sağlanması imkansız” yorumuna itiraz ediyor. Esad, “Şart koymadık, 13 yıl önce aramızı bozan nedenleri ortadan kaldıralım, uluslararası hukuka uygun güvenceler verelim, yeterli” diyor. Bu nedenle meseleyi yalnızca “Erdoğan ile görüşmeye” indirgemiyor. Kısaca Esad, “barış” için inançlı.

Fakat konuştuğumuz kaynaklar, kamuoyunun Erdoğan’ın sözlerinden memnuniyetine rağmen Ankara’dan yükselen bazı seslerden rahatsızlığı iletiyor. İşte normalleşmenin karşısında “anormal” siyasetler ve çıkışlar adeta bir kara kedi gibi araya giriyor.

“Suriye yeni anayasasını yapsın”
“Sünni nüfusa önem versin. Kürtlerle barışsın”
“ÖSO’cuları orduya entegre etsin”

İşte bu sözler ve siyasetler, Şam’da güvensizlik yaratıyor. Aynı kaynaklar, “Suriye’yi anlamıyorlar, kimse bize anayasa dayatamaz, bu bizim iç meselemiz. Birçok kez af çıkardık, dışarıdan gelenleri kabul ettik. Daha geçen hafta Lübnan’da 65 bin kişi bize göç etti. Bizim ülkemizde mezhepçilik alerji yaratır. Hükümet medyasında hala kışkırtıcı haberleri görüyoruz. Ankara’nın bunu anlaması lazım” dedi.

SUUDİ ARABİSTAN DEVREDE Mİ

Bir noktaya daha dikkat çekip şu yorumu yaptılar: “Esad, süreci birlikte yürütmek için Suudi Arabistan’la ilişkilere daha çok önem veriyor. Suudileri, Türkiye’ye bazı hususları kabul ettirmek için güvenilir arabulucu olarak görüyor. Rusya’nın baskısına rağmen Erdoğan ile hemen görüşmemesi de bu süreçle bağlantılı”

Erdoğan’ın uçaktaki sözleri… Ankara-Şam hattının stratejik yönünü saptadı: İsrail iki ülkeyi de tehdit ediyor. Hem İsrail’e hem PKK’ya karşı işbirliği, Türkiye ve Suriye için gerekli. Şimdi bu çağrıların karşılık bulup bulmayacağı, normalleşmenin kilidini kimin açacağı merakla bekleniyor.

Osman Erbil-oda tv