Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz'un yıldönümünde yaptığı konuşmada "Eğer o gece darbeciler karşımıza dikilselerdi şehadete yürümek için bir an bile tereddüt etmeyecektik" dedi.
Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü anma programında açıklamalarda bulundu. "Bin yıldır Anadolu'yu ebedi vatanımız kılmak için bu toprakları kanlarıyla yoğuran kahramanlar silsilesine katılan 15 Temmuz şehitlerine borcumuzu ne yapsak ödeyemeyiz" diyen Erdoğan, "Milletimizin 15 Temmuz'un ardından tam 27 gün süreyle 81 ilimizin tamamında 24 saat kesintisiz sürdürdüğü demokrasi nöbetine katılan vatandaşlarımıza şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum" ifadesini kullandı.
"Allah şahittir. Milletim de emin olsun ki, eğer o gece darbeciler Marmaris'te veya İstanbul'da karşımıza dikilseydi, şehadete yürümek için bir an bile tereddüt etmeyecektim" şeklinde konuşan Erdoğan, "Önümüze çıkartılan engelleri birer birer aşarak, tuzakları birer birer bozarak hedeflerimize doğru yürüyoruz. Şimdi önümüzdeki 2023 hedeflerine Cumhur İttifakı olarak son bir eşik var. Onu da aştığımızda artık ülke ve millet olarak yeni bir döneme giriyoruz" açıklamasında bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Bin yıldır Anadolu'yu ebedi vatanımız kılmak için bu toprakları kanlarıyla yoğuran kahramanlar silsilesine katılan 15 Temmuz şehitlerine borcumuzu ne yapsak ödeyemeyiz.
Biraz gecikmeyle de olsa bu müzeyi milletimizin hizmetine sunarak demokrasi, hak, özgürlük, adalet mücadelesinin öyle kolay kazanılmadığını tüm dünyaya göstermek istedik. Müzemizde 15 Temmuz, Türkiye ve dünyada darbeler, en uzun gece, izin bırakanlar, şehitlere saygı, demokrasi nöbetleri başlıkları altında 8 farklı temayla, 8 ayrı salonda anlatılıyor.
Müzemizde milletimizin sergilediği direniş ve ertesi gün aydınlık Türkiye'ye nasıl ulaşıldığı dijital teknolojiler yardımıyla misafirlere gösterilecek. Yaklaşık 66 bin metrekarelik müze bölümü, 57 metreye 75 metrelik kubbesi, açık hava vadili, 809 araçlık otoparkı ile bu eser inşallah şehitlerimizin hatırasını hep yaşatacaktır.
Kubbe bölümü dışında tamamının yerin altında bulunması, dünyada ilk defa tüm kapalı alanların salgın tehdidine karşı ozonla temizleniyor olması da müzemizin diğer özellikleridir. Rabbimden bir daha milletimizi 15 Temmuz gibi imtihanlara maruz bırakmamasını diliyorum.
Türkiye'nin benzer ihanetlere uğramaması için FETÖ başta olmak üzere tüm terör örgütlerine, her türlü fesat odaklarına, tüm tehditlere karşı teyakkuz halinde olmayı sürdüreceğiz.
Milletimizin 15 Temmuz'un ardından tam 27 gün süreyle 81 ilimizin tamamında 24 saat kesintisiz sürdürdüğü demokrasi nöbetine katılan vatandaşlarımıza şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.
Bu nöbetler ülkemizin istiklal, istikbaline göz dikenlere 'topunuz birden gelin' diyerek meydan okuduğumuz bir başka destan olmuştur. İhanet nöbetini FETÖ'nün bırakıp, PKK'nın devraldığı, onun bırakıp DEAŞ'ın devreye girdiği, başkalarının sahne aldığı Türkiye'ye diz çöktürmek, Türk milletini esir etmektir.Her şeyi planlayanlar tek bir şeyi hesaba katmamışlardır; Türk milletinin ülkesini, devletini canı pahasına koruyacağını, göğsünü siper ederek ezanına, bayrağına, meclisine, Cumhurbaşkanına sahip çıkacağını hesap etmemişlerdir. Bir şeyi daha hesap etmemişlerdi, o da 'hesapların üstünde Allah'ın da bir hesabı vardır'. İşte Allah'ın hesabı bütün hesapların üstündeydi. O hesabı bunlar hiç düşünmemişlerdi.
"TSK'nın, FETÖ'nün veya kendini onların sahibi zannedenlerin Türk Milletinin ordusu olduğunu düşünememişlerdi. Bizim milletimiz her şey bitti denildiği anda adeta küllerinden yeniden doğarak çok daha büyük atılımlar içerisine girmiş millettir.
O gece şehitler tepesini boş bırakmamak için sokaklara çıkan, yolları dolduran, darbecileri kovalayanların sayesinde Türkiye'nin geçilmez olduğu bir kez daha görülmüştür. FETÖ'cü alçaklar tarafından şehit edilen 251 kardeşimizin her birinin hikayesi vardır. Bunlardan bir tanesi Ömer Halisdemir kardeşimizdir. Yakın çalışma arkadaşlarımdan Erol Olçok, Prof. Dr. İlhan Varank bunlardan bir tanesiydi.
Bizzat tanıştığımız, görüştüğümüz kardeşlerimizden şehitlik makamına uğradıklarımız var. Tek bir damlası bile boşa akmayan bu kanları vatan topraklarına vurduğumuz yeni istiklal mühürleri olarak görüyoruz. Allah şahittir. Milletim de emin olsun ki, eğer o gece darbeciler Marmaris'te veya İstanbul'da karşımıza dikilseydi, şehadete yürümek için bir an bile tereddüt etmeyecektim. Havaalanındaki on binler oraya şehadet için gelmişlerdi. Nasıl o gece TBMM'ye ulaşabilen milletvekillerimiz 'öleceğiz ama burayı terk etmeyeceğiz' demişlerse. Nasıl Genelkurmay, Meclis, Külliye, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde, Üsküdar'da, Saraçhane'de vatandaşlarımız şehadet kuyruğuna girmişse, bir millet topyekün kıyama kalkmışsa işte biz de aynı hissiyat içindeydik.
Şehitler ölmez bizim için kuru bir slogan değil inanç akidesidir. Herşey gibi şehitlik de nasip işidir. Bu şerefe nail olan kardeşlerimize gıptayla bakıyoruz. Ne mutlu size, ne mutlu eşlerinize, annelerinize, babalarınıza, evlatlarınıza. Sevgililer sevgilisine komşu oldunuz. Onları her hatırlayışımızda geride bıraktıkları emanetleriyle her karşılaşmamızda, gazilerimizle her bir araya gelişimizde aynı duyguyu tekrar tekrar yaşıyoruz.
Rabbimiz bize bunu nasip etmediğine göre bu dünyada yapmamız gereken işler ve vazifeler var d emektir. Ülkemizi güçlendirmek, büyütmek, geliştirmek için gece gündüz çalışıyoruz, çalışacağız. Önümüze çıkartılan engelleri birer birer aşarak, tuzakları birer birer bozarak hedeflerimize doğru yürüyoruz. Şimdi önümüzdeki 2023 hedeflerine Cumhur İttifakı olarak son bir eşik var. Onu da aştığımızda artık ülke ve millet olarak yeni bir döneme giriyoruz.
Türkiye tarihi boyunca pek çok saldırıya, pek çok tuzağa maruz kalmıştır. Milletmiz için vatanımızı korumak, hakkımızı almak gayesiyle mücadele etmek, şehitler vermek ekmek yemek, su içmek kadar tabii şeylerdir. Millet gerektiğinde düşmanı affetmesini, yeni ittifaklar kurmasını da bilir. Ama bu milletin asla affetmeyeceği kendi içinden çıkanların yaptığı ihanetlerdir.
Bu millet ihanete affetmez, haini de affetmez, hainlerin arkasında duranları da affetmez. Güya kendi aklınca onları kullanarak siyasi çıkar devşirmeye kalkan mülevvesleri de affetmez. FETÖ'nün son ferdi de etkisiz hale getirilene, cezasını çekene, ülkenin ve milletin kazan defterinden düşene kadar mücadelemiz sürecektir."