Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde "Asım'ın Neslinden Bir Usta Recep Tayyip Erdoğan" programında yaptığı konuşmada, "Sevgili gençler, bakın bu milletin tarihinde neler olmuş neler... Düşünün bir istiklal şairine devlet erkanından kimse onun ölümünde uğurlamaya gelmiyor, gelemiyor. Nerelerden geçtik, hamdolsun şimdi neredeyiz" ifadelerini kullandı.
"Asım'ın neslini ayağa kaldırmanın mücadelesini veriyoruz"
Erdoğan "İşte biz son 13 yıldır bu ülkeye faydalı bir nesil yetiştirmenin, Asım'ın neslini ayağa kaldırmanın mücadelesini veriyoruz. Bu mücadelemizi de 78 milyonun tamamı için yapıyoruz. Bu ülkenin hiçbir gencinin heba olmasına, yitip gitmesine gönlümüz razı değil" dedi.
"Bu ülkede herhangi bir operasyona, ameliyata asla izin vermeyiz"
"Allah'ın izniyle bu ülkede herhangi bir operasyona, herhangi bir ameliyata asla ve kat'a müsaade etmeyiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu millet geçmişte çok acı yaşadı. Bu ülke en değerli sermayesini, yani gençlerini kışkırtmalara, provokasyonlara, kirli hesaplara kurban verdi. Bir dönem bu ülkenin gençleri, sağ-sol diye birbirine kurşun sıktı. Maalesef bu ülkenin kimi kandırılmış gençleri, Gezi olaylarında olduğu gibi sokaklarda, meydanlarda bir piyon gibi kullanıldı. Bu ülkenin Doğu ve Güneydoğu Anadolusundan binlerce genç, Kandil'de kurulan insan pazarında bozuk para niyetine harcandı."
Erdoğan, "Televizyon ekranlarında izlemişsinizdir. Güneydoğu'da bir kültür merkezini ateşe veriyorlar. İçinde genç yavrularımız var. Bunlar yanarak şehit olabilirlerdi. Rabbimin lütfuyla elhamdülillah kurtarıldılar. Okulları yaktılar. Bu okullarda da yavrularımız gidebilirdi. Camilerimizi yaktılar, hala yakıyorlar. Lafa gelince de utanmadan, sıkılmadan barış kelimesini hiç de yakışmıyor ya ağızlarına alıyorlar" ifadelerini kullandı.
"ODTÜ'de namaz kılan gençlerin üzerine saldırıyorlar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Utanmak yok, sıkılmak yok. ODTÜ'de namaz kılan gençlerin üzerine saldırıyorlar. Ben buradan sesleniyorum. Yönetici kadrolar lafa geldiği zaman 'Özgürlükçüyüz' diyorlar. Sizin neyiniz özgürlükçü? Ellerine geçirdikleri bir dokunulmazlık zırhını bunlar maalesef bu tür aleyhte kullanma gayreti içine giriyorlar. Böyle bir şey olamaz, olamaz. Gereği neyse bunun da YÖK tarafından yapılması gerekir. Tabii ki Cumhurbaşkanlığı makamı olarak bizler bunun da takipçisi olacağız" şeklinde konuştu.
"Sabrettik ama sonunda zafer mukadder oldu"
"28 Şubat oldu, 28 Şubat'ta imam hatip liselerinde 600 bin öğrenci vardı" diyen Erdoğan, "İktidara geldik, bu sayı 60 bine düşmüştü ama şimdi hamdolsun 1 milyon 200 bin öğrenci var. Sabrettik ama sonunda zafer mukadder oldu"ifadelerini kullandı.
"Asım'ın nesli bir gençliği görmek istiyoruz"
"Doğu ve Güneydoğu Anadolumuzda pek çok çocuğumuz, gencimiz, evladımız asla kendilerinin olmayan bir kavganın içinde birer ikişer kaybolup gidiyorlar" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Halbuki biz tıpkı Mehmet Akif gibi, elindeki çivili sopalarla, eğitim görenlere, namaz kılanlara hücum eden değil, elindeki molotofla, kaleşnikofla, roketatarla devletine, kendi halkına saldıran değil, Asım'ın nesli bir gençliği görmek istiyoruz" dedi.
"Fikri olmayan insan şiddete sığınır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, fikri olmayan insanın şiddete sığınacağını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Üniversitelerde, sokaklarda şiddet uygulayanları, fikirleri olmadığı için bu yola başvuran zavallılar olarak görüyorum. Bu durumda karşımızdakiler birer genç olmaktan, üniversite öğrencisi olmaktan, mazlum olmaktan çıkar, sadece birer adli suçlu haline gelir. Benim gönlüm böyle bir manzaraya asla razı değil. Gerek üniversitelerimizdeki gerekse hendeklerin gerisindeki gençlerin en kısa zamanda kendilerine, ailelerine, milletimize ve insanlığa faydalı bireyler haline dönüşmesini temenni ediyorum."
"Mehmet Akif Ersoy esasen bir merhamet şairidir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatan şairi, İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy'un hayatının tıpkı eserleri gibi derslerle, örneklerle, ilhamlarla dolu olduğunu belirterek, "Sahici, samimi bir hayat süren Mehmet Akif, esasen bir merhamet şairidir. Kendisi büyük bir yoksulluk içinde yaşarken, soğuktan titreyerek yazdığı İstiklal Marşı'nın 500 liralık para ödülünü fakir kadınlara ve çocuklara nakış öğreten Dar'ül Mesai vakfına bağışlamıştır" şeklinde konuştu.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Doğduğu topraklar artık kendini tüm varlığıyla ait hissettiği vatanın sınırları dışındadır. Gözleri önünde 600 yıllık bir cihan devleti parça parça koparılmış, geriye kalan son toprağımız Anadolu da işgal edilmiştir. İşte bunun için Mehmet Akif, İstiklal Savaşımıza dört elle sarılmıştır. Anadolu da düşerse ümmetin umut kapılarının tamamen kapanacağından endişe etmiştir."
Muhabir: Hatice Şenses Kurukız, Emrah Güney, Hanife Sevinç