Memur-Sen toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şu mesajları verdi:
Bakın sevgili kardeşlerim Türkiye'nin toprakları, sadece meyvesiyle sebzesiyle, madenleriyle, tahıl ürünleriyle değil bu topraklar tarihe istikamet çizen insan yetiştirme noktasında son derece bereketli topraklardır. Bu bereketli toprakları çoraklaştırmak için yıllar boyunca çok büyük zulüm ve baskı politikası işlendi. Bu topraklarda adam yetişmesin diye ellerinden geleni yaptılar. Bir takım isimleri öne sürdüler. Şunu unutmayın: Biz sadece rükuda eğiliriz, başka yerde asla.
ŞARLATANLARA ALİM DEDİLER
Kula kul olmayacağız, sadece hakka kul olacağız hedefimiz bu olacak, bize yıllar boyunca küfürbazları sanatçı diye yutturmak istediler, bize tek sesli, tek renkli diktatörlerin karşısında el pençe divan duranları televizyon diye yutturmak istediler. Bize sahtekarları, şarlatanları, insanların hem inançlarını sömürenleri din alimi diye yutturmak istediler. Geçen de açıkladım tabanı ibadet ortası ticaret tavanı ihanet olanları bize bu şekilde anlattılar.
Kendimiz için değil, sadece belli bir kesim için değil, 78 milyonun her bir ferdi için özgürlükleri geliştirdik. Biz kendi sanatçılarımızı dayatalım demiyorum bu ülkede gerçek manada sanatçı yetişsin, onların fikir dayatmalarına karşı kendi fikrimizi dayatacağız da demedim. Bu ülkede fikirler özgürce ifade edilsin dedim.
Biz bu ülkeye inanç dayatanlardan olmadık. Saltanatları çöktü, dayatmaları çöktü ve işte ondan dolayı bugün çok rahatsızlar, Sanatçı, yazar, gazeteci, din alimi denildiğinde sadece akla bunlar geliyordu. Bunlar adeta birer virüs gibiydi. Şimdi bu bereketli topraklarda gerçek din alimleri gerçek sanatçılar yetişmeye başladığında altlarındaki zeminin kaydığını gördüler, Onun için feryat ediyor onun için saldırıyorlar.
ANKARA SALDIRISI
İşte hemen burda yanıbaşımızdaki o saldırı kolektif bir terör örgütüdür bunu böyle biliniz. Bazı sivil toplum örgütleri saltanatları sarsıldığı için yeni Türkiye'ye tahammül edemiyorlar. Bu ülkede artık çok sesli özgür bir medya olduğu için Yeni Türkiye'ye saldırıyorlar. Eğer dikkatli bakarsanız hepsi aynı dilde konuşuyorlar. Atatürk'ün kurmasıyla övünen siyasi bir partinin başkanı PKK niye silah bıraksın diyor? PKK ile DEAŞ aynı istikamet doğrultusunda hareket ediyor. Pensilvanya medyası ile PKK medyası aynı dili kullanıyor. Neden? Çünkü hedefleri aynı hepsinin hedefi Yeni Türkiye. Bunların hedefi biz değiliz, hedefleri millettir, milli iradedir.
1 KASIM ÇOK ÖNEMLİ
Peşmergeleri kendi topraklarımızdan Kobani'ye biz gönderdik. DAEŞ'le onların mücadelesine desteği biz verdik. Ey Kürt kardeşlerim 1 Kasım'da bu oyunu boz, bu oyuna gelme. Biz bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep birlikte kardeş olacağız. Onun için haftaya pazar çok önemli. Bizi bölmek isteyenlere, bizi parçalamak isteyenlere inanıyorum ki biz Rabia diyeceğiz. Tek millet, tek bayrak diyeceğiz. Biz o bayrağı bize alternatif üretenlere 1 Kasım'da cevabı vereceğiz. Rabia tek devlettir, devlet içinde devlet kabul etmiyoruz. Paralel yapıyı kabul etmiyoruz. Ulusal güvenliğimizi tehtit eden illegal örgütlere karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Her gün gazete sayfalarından, ekranlarından, siyaset kürsülerinden hiç utanmadan sıkılmadan bu yalanları söyleyebiliyorlar. Her gün polisimize, askerimize kurşun sıkıyorlar, sonrada bunu saray yaptı diyebiliyorlar.
EDEPSİZLERE MEYDANI BIRAKMAYIZ
Son zamanlarda malum bir tanesi ne demeye başladı? PKK'nın bizimle alakası yok. Buna millet inandı mı? Bunu söylemesinin sebebi kampanya yürütücüsünün verdiği talimattır. Bu ülkeyi içeride ve dışarıda DEAŞ terör örgütüne destek veriyor gösterecek kadar alçaklar. Burada bizim edebimize güvenip hiç kimse edepsizlik yapmaya kalkışmasın. Biz yalan söylemeyiz, iftira üretmeyiz. Ama kusura bakmasınlar bu edepsizlere de meydanı bırakmayız.
Millet sözünü sandıkta söyler. 1 Kasım'da milletin önüne sandık geliyor. Bugün Avrupa ve diğer ülkeler sandıkta sözünü söyledi ve bitti. Türkiye düşmanlarına, millet düşmanlarına, terörden medet umanlara, terörle kol kola gezenlere cevabı en güzel şekilde verecek. Buradan tüm seçmenlere çağrıda bulunuyorum, mutlaka sandığa gidin. Oy kullanmayı ihmal etmeyin. Bu bizim şerefimizdir namusumuzdur, buna gölge düşürmeyelim. Demokrasi ve milli iradeyi tehtit edenlere fırsat tanımayın, terörle aynı dili kullananlara prim vermeyin.