2018 yılında Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın seçim çalışmaları sırasında çıkan kavgada, milletvekilinin kardeşi Mehmet Yıldız ile ilçe esnafından Esvet Şenyaşar'ın oğulları Celal ve Adil Şenyaşar hayatlarını kaybetmişti.
PKK SALDIRISI İDDİASI
Olayla ilgili açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletvekilinin kardeşinin PKK'lılar tarafından öldürüldüğünü söyledi ve "Bu olay, PKK ve HDP'nin, Kürtlerin kanından beslenerek büyüme stratejilerini hala terk edemediklerinin en bariz örneğidir" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, olayın "önceden kurgulandığını", saldırının hazırlıklı olduğunu öne sürdü.
Başbakan Binali Yıldırım da "faillerin veya zanlıların PKK sempatizanı olduğu yönünde polisin kayıtları, tespitleri" olduğunu söyledi.
Devletin Anadolu Ajansı da olayı “Suruç’ta AK Partililere silahlı saldırı” diyerek vermişti. Haberlere göre, PKK yanlıları AKP’lilere saldırmıştı. Oysa olayın tanıkları da mağdurları da öyle söylemiyordu. Halihazırda öldürülen 4 kişiden 3’ü, vekil Yıldız’ın düşman bildiği ailenin üyeleri, baba Esvet Şenyaşar ile oğulları Adil ve Celal’di.
Barış Terkoğlu, yaşanan bu olayın ardından kentin valisinin istifa etmek istediğini ancak Erdoğan'ın izin vermediğini aktardı. Terkoğlu, "Duyduğuma göre Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin de Cumhurbaşkanı’yla görüşmüş ve affını istemiş. Erdoğan’ın “Görevde kal” emriyle tekrar koltuğuna oturmuş."dedi.
TERÖR DENDİĞİNDE UTANDIM
Terkoğlu, AKP Urfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba’nın da istifa etme girişiminde bulunduğunu ve olaya terör dendiğinde utandığını hatırlattı. Olaydan yıllar sonra konuşan Fakıbaba “Suruç’ta yaşanan olaya terör olayı denildiğinde utandım. Genel merkezi aradım, Suruç’taki olay terör olayı değil dedim. Ben daha önce o dükkâna gittim. Videoları izledim, Şenyaşar ailesi beni çok güzel karşılamış. İlk gün ‘terörist’ dediğim için utandım. Cumhurbaşkanını ‘terör’ dememesi için, iki tarafa da başsağlığı dilesin diye tembihledim.” dedi.
Terkoğlu, yazısının devamında "Urfa’da AKP’li ya da muhalif, gözü kör olmayan herkes farkında. İktidarın gücünü arkasına alarak mafyalaşmış, vahşice cinayet işlemekten çekinmeyen, bunu yaparken de öldürdüklerine “terörist” suçlaması yapabilen bir yapı, şehrin hâkimi olmaya çalışıyor. “Bitmeyen istifa”ların, “artık istemiyorumlar”ın, “beni affedinler”in nedeni de bu zehirli iklim." sözlerini kullandı.