Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aralarında eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ve gazetecilerin bulunduğu kalabalık bir heyetle Latin Amerika’daki ilk durağı olan Şili’ye gitti. TC-TUR adlı özel uçakla saat 20.00’da Şili’ye giden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nden İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ve diğer ilgililer uğurladı. Erdoğan yolculuk öncesi gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Şili yolculuğu öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde bir gazetecinin "Rusya hava sahamızı bir kez daha ihlal etti. Ayrıca sınırımızda bir mülteci kampını ve insani yardım tırlarını da vurdular. Rusya ne yapmak istiyor" sorusunu Erdoğan şu şekilde cevapladı:
"RUSYA, BU İHLALLERİNE DEVAM ETMESİ HALİNDE SONUÇLARINA KATLANMAK MECBURİYETİNDE KALACAKTIR"
“Dün öğle saatlerinde hava kuvvetlerine olduğu tespit edilen bir savaş uçağı bizim hava sahamızı ihlal etti. İngilizce ve Rusça olarak tüm ikazlara rağmen gerçekleşen bu ihlali Rusya'nın bölgedeki krizi tırmandırmak çabasının bir sonucu olarak görüyoruz. İhlal edilen hava sahası aynı zamanda NATO Hava Sahası olduğu için konu NATO'nun da takibindedir. Zaten bizden önce NATO bu tespiti yapmış bulunuyor. Rusya Türkiye'nin egemenlik haklarına yönelik bu ihlallerine devam etmesi halinde sonuçlarına katlanmak mecburiyetinde kalacaktır. Bu tür sorumsuz adımların ne Rusya federasyonuna ne NATO Rusya ilişkilerine ne de bölgesel ve küresel barışa faydası yoktur. Tam tersine ciddi zararları vardır. Bütün bu hususlar dün akşam dış işleri bakanlığımıza davet edilen Rusya büyükelçisine açıkça anlatılmış, yaşanan olaylar şiddetle protesto edilmiştir. Bu arada da ben dışişleri müşteşarımıza 'Rusya tarafıyla görüşün sayın Putin'le bizzat görüşme bizzat görüşmek istiyorum' demişimdir. O andan bu ana kadar henüz kendisine ilettikleri fakat oradan bir dönüş olmadığını bizim büyükelçiliğimiz buraya bildirmiştir"
"TÜRKMENLERİ KAMPLARDA AĞIRLAYACAĞIZ"
Rusya'nın Suriye'nin sınırımıza yakın bölgelerindeki sivil hedeflere yönelik saldırıların endişe meydana getirdiğinin altını çizen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Rusya'nın bölgedeki operasyonlarının terör mücadele ile hiçbir ilgisi olmadığı tamamen Suriye rejimini ayakta tutma çabasına dönüştüğü açıktır. DAİŞ'le yakından uzaktan bu saldırıların alakası yoktur. DAİŞ mevzilerine yönelik her hangi bir adım söz konusu değildir. Tamamı ile oradaki özellikle Suriye Türkmenlerinin yaşadığı bölgelere yönelik bombalamalar söz konusudur. Uluslararası toplumu, aleni insan hakları ihlalleri karşısında daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Bugün Suriye'de herkesin gözü önünde yaşanan bu zulümlere göz yumanların yarın ortaya çıkacak sonuçlardan şikayet etme hakları da olmayacaktır. Şu ana kadar sürekli olarak bölgede bir çok Laskiye Türkmenlerine ait köyler vurulmuştur, vurulmaya devam ediyor. 3 bin kişi şuan da bizim tarafımıza geçiyor. Şu anda bunun planları yapıldı. Bununla ilgili olarak her türlü tedbirimizi aldık. Özellikle şuan da başbakan yardımcımız Yalçın Akdoğan, AFAD'la birlikte orada yapılan çalışmalarla soydaşlarımızı mültecileri de bu kamplarda ağırlama hazırlığı içerisindeyiz"
"PYD BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR. BİZ BİR TERÖR ÖRGÜTÜYLE NEYİ KONUŞACAĞIZ"
Basın mensuplarının ,"Cenevre görüşmeleri PYD tartışmalarıyla başladı. Öncelikle Türkiye'nin sert tepkisi olmuştu. PYD'nin davet edilmesi hususunda, karşı olarak Rusya'dan bir tepki gelmişti. Neden böyle tepki gösteriyorlar anlam veremiyoruz diye. Tüm bunlar yaşanırken bugün gün içerisinde Salih Müslim'in Cenevre'yi terk ettiği haberi geldi davet edilmedikleri için. Tüm bu gelişmeler ışığında görüşmelere nasıl bakıyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan şunları söyledi:
"Her şeyden önce Türkiye'nin tavrı bir defa bir terör örgütüyle biz masaya oturup ta kalkıp bir barış görüşmesini yapamayız. PYD bir terör örgütüdür. Biz bunu taraflara söyledik. Biz bir terör örgütüyle neyi konuşacağız. Yani kalkıp ta terör örgütüyle eğer bunu konuşacaksak o zaman bu teklifi getirilen DAİŞ'le de masaya otursunlar. Acaba DAİŞ'le masaya oturabilirler mi? Buna normal bakılabilir mi? Bakılamaz. O nasıl normal değilse aynı şekilde böyle bir terör örgütüyle de bizim masaya oturmamız asla mümkün değildir. Efendim PYD, DAİŞ'e karşı mücadele veriyormuş veya savaşıyormuş. Bunlar bizi ikna etmez. Aynı şekilde Nusra da DAİŞ'e karşı ciddi bir mücadele içerisindedir. Eee.. Nusra'yı kabul etmiyorsun, terör örgütlerinin iyisi olmaz terör örgütlerin hepsi kötüdür. Dolayısıyla kimse kimseyi aldatmasın. Bunu tekrar ediyorum. Rusya'nın burada yaklaşım tarzı da doğru değildir, dürüst değildir. Zaten Rusya'nın PKK terör örgütüyle görüşme yapmak suretiyle sicili bu noktada da kirli haline gelmiştir. Bunun arkasından da çok açık ve net bir şekilde onlara gerekli desteğin verileceği bilgisi haberi tarafımıza ulaşmıştır"
dha