Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Paris İklim Anlaşması'na ilişkin, "Eğer bu adımı biz değil, bir başkası veya bir başka yönetim atmış olsaydı emin olun ülkemizde ve dünyada onu yere göğe sığdıramazlardı. Ama biz söz konusu olduğumuz için aynı kesimler adeta sağır ve kör kesildiler." dedi. Yurt ve burs konusuna da değinen Erdoğan, "Kızlarımız, erkekler için yurt sorunu diye bir şey söz konusu değil. Tüm bu gayretlerimizin tek amacı var, ülkemizde hiçbir evladımızın yükseköğretimden mahrum kalmamasını sağlamak. Siz hiç 45 lira burs aldınız mı? Göreve geldiğimde burs 45 liracıktı. Şimdi nerede burs?" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün Adana ziyareti sonrasında Yeni Adana Müzesi'nde 81 ilden üniversite kazanan öğrencilerle gerçekleştirdiği Gençlerle Buluşma Programı'nın görüntüleri paylaşıldı.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Adana'da hem yatırımlarla hem de teşkilatla yoğun bir program geçirdiklerini belirtti.
Dünyada belki de ilk beşin içinde yer alacak bir müzenin bahçesinde gençlerle güzel bir atmosferde bir araya gelinmesinin çok farklı bir duygu verdiğini ifade eden Erdoğan, "Müzenin ilk iki ünitesi bitti. Üçüncü ünitesini de inşallah süratle bitireceğiz ve üçüncü ünite bittikten sonra bu müzemiz dünyada farklı bir yere oturacak. Burası ziyaretçi akınına uğrayacak. İçeride kısa bir gezi yaptık. Bir zamanlar Orhan Kemal'in çalışarak burada romanlarını kaleme aldığı bir müze." diye konuştu.
"40 yıldır kesintisiz bir şekilde bu yolda gençlerle yürüdüm"
Erdoğan, ziyaret ettiği her ilde programa gençlerle buluşmayı ilave ettiklerini söyledi.
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel'in de kendileriyle beraber olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazılarının, bizim gençlerimizle sık ve samimi muhabbet içinde olmamızdan rahatsızlık duyduklarını anlıyorum. Halbuki ben lise yıllarımdan bu yana tam 40 yıldır kesintisiz bir şekilde bu yolda gençlerle yürüdüm, gençlerle netice aldım. Kültür sanat faaliyetlerinden siyasetteki görevlerime kadar her ne yaptıysam gençlerle yaptım. İstanbul'a büyükşehir belediye başkanı olurken de gençlerleydim, siyasi yasaklıyken partimi kurup iktidara gelirken de gençlerleydim. Başbakanlık görevini üstlendiğimde de çalışma ve siyaset arkadaşlarımın çoğu gençlerden oluşuyordu. Cumhurbaşkanı oldum, işte burada gördüğünüz gibi yine gençlerle birlikteyim. Fakat içeri girerken dinlediğiniz müzik parçası damardan. Onun bir tekrarını yapmak lazım. Eğer bir gün Külliye'ye yolunuz düşerse oradaki çalışma ekibimizin çoğunun da gençlerden oluştuğunu göreceksiniz."
Erdoğan, evde şimdilik sekiz torununun olduğunu, bunlarla hayatı sürdürdüğünü, aile dostları vesilesiyle çoğunlukla yine gençlerle beraber olduğunu aktardı.
Gençlerin enerjisi, hayat sevinci, umudu ve vizyonunun kendilerine daha çok çalışma, eser ve hizmet üretme aşkı, şevki verdiğine dikkati çeken Erdoğan, "Bunun için gençlerle aramıza girmeye kalkanlara diyoruz ki 'Siz kendi işinize bakın'. Hangi kuşaktan olursa olsun gençlerimizle aramıza kimseyi sokmayız. Yeni bir terim ortaya koydum. Bizimki hangi kuşaktan? Bizimki Teknofest kuşağı." dedi.
Eğitimde neler yaptıklarını Çukurova Üniversitesinin yatırımlarının açılış töreninde ana hatlarıyla anlattığını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Üniversite sayısından yurt kapasitesinin artırılmasına, harçların kaldırılmasından kredi ve burs imkanlarının genişletilmesine kadar sayısız eser ve hizmeti gerçekleştirdik. Şu anda Çukurova Üniversitesinde aldığım bilgide de gördüm ki yurt sorunu filan diye bir şey var mı hocam? Yok. Her şey bitmiş. Kızlarımız, erkekler için yurt sorunu diye bir şey söz konusu değil. Tüm bu gayretlerimizin tek amacı var, ülkemizde hiçbir evladımızın yükseköğretimden mahrum kalmamasını sağlamak. Siz hiç 45 lira burs aldınız mı? Göreve geldiğimde burs 45 liracıktı. Şimdi nerede burs? Bir de buna tabii beslenme yardımı var. Biz, bir farkın iktidarıyız."
Erdoğan, bugün Türkiye'nin toplamda 8,5 milyonu bulan yükseköğretim kapasitesiyle hedefine önemli ölçüde yaklaştığını aktardı.
Bundan sonra dikkat ve imkanlarını kalitenin yükseltilmesine vereceklerini anlatan Erdoğan, "Bundan sonra kemiyet değil, keyfiyet. Zamanla bu konuda da mesafe kat edeceğimizden şüpheniz olmasın." ifadelerini kullandı.
İçinde bulundukları Yeni Adana Müzesi'nin AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in Kültür Bakanlığı döneminde restore edilmeye başlanan eski Milli Mensucat Fabrikası olduğunu belirten Erdoğan, geçmişi 1907'lere kadar giden bu fabrika binasının tüm çalışmalar bittiğinde ülkenin en büyük müzesi haline geleceğini ifade etti.
Fabrika olduğu dönemde burada ünlü romancı Orhan Kemal'in memur olarak görev yaptığın anımsatan Erdoğan, Orhan Kemal'in Murtaza ve Cemile gibi romanlarının esin kaynağının burası olduğu söylendiğini dile getirdi.
"Kin ve nefretleri sürekli artan bir kesim var"
Geçmişini bilmeyenin geleceğini inşa edemeyeceğinin altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bunun için ısrarla maziden atiye kurduğumuz köprüyü güçlendirmenin gayreti içindeyiz. Geçmişte milletimizin tüm fertleriyle birlikte gençlerimizi de tarihinden, kültüründen, inancından, medeniyetinden koparmak için uğraşanlar oldu. Hamdolsun milletimiz engin ferasetiyle bu gayretleri hep boşa çıkardı. Ülkemizde yönetime geldiğimizden beri yaptığımız onca esere ve hizmete rağmen bize olan kin ve nefretleri sürekli artan bir kesim var. Aslında yapılan hizmetlerden en çok faydalananlar da bunlar. Öyleyse, niçin bize bitip tükenmez bir husumetle saldırıyorlar, biliyor musunuz? Şimdi Bay Kemal İzmir milletvekili. İstanbul'dan şu an İzmir'e, arabana biniyorsun, azami 3,5 saatte varıyorsun. Peki bir teşekkür var mı? Yok. Yahu bu pırıl pırıl yollar dört dörtlük. Daha önce 6,5-7 saate gidilen yollar bugün eğer 3,5 saate, 3 saat 15 dakikaya düşmüşse, hatta bazıları çok deli sürüyorlar ya o zaman daha da azalıyor, bir teşekkür etmez mi insan ya. Yok, çünkü bunlar bizim gençlerimizi kendi kökleriyle, değerleriyle, medeniyet birikimleriyle buluşturmamıza tahammül edemiyorlar."
" Yeşil kalkınma devrimi"
Erdoğan, geçen günlerde Paris İklim Anlaşması'nı onayladıklarını hatırlattı.
Bu kararla, gençlere bırakacakları en önemli miras olarak gördükleri 2053 vizyonlarının ilk hedefi olan yeşil kalkınma devrimini başlattıklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Eğer bu adımı biz değil, bir başkası veya bir başka yönetim atmış olsaydı emin olun ülkemizde ve dünyada onu yere göğe sığdıramazlardı. Ama biz söz konusu olduğumuz için aynı kesimler adeta sağır ve kör kesildiler. Tek tük takdir sesi yükseltenler de devamındaki ama ve fakatlı ifadelerle içinde bulundukları mahalle baskısının ipuçlarını ele veriyorlar. Hamdolsun, her konuda olduğu gibi yeşil kalkınma devriminde de en büyük desteği gençlerimizden alıyoruz. Türkiye, nasıl salgın döneminde güçlü sağlık altyapısı sayesinde kendini diğer ülkelerden ayrıştırmışsa, inşallah yeşil kalkınma devrimiyle de iklim değişikliği sürecinde aynı başarıyı elde edeceğiz. Allah'ın biz insanlara emaneti olan tabiatın dengelerini koruyarak, imkanlarından makul şekilde istifade ederek gelişmemizi kalkınmamızı sürdüreceğiz. Kimin ne dediğine, kimin hangi hesabın içinde olduğuna değil, ülkemizin hedeflerine, milletimizin emirlerine bakarak mücadeleye devam edeceğiz. Yarın bu 1500 yıllık medeniyet, 1000 yıllık vatan mücadelesi bayrağını sizler devralacaksınız. Gençlerimizden, milli teknoloji hamlesi ve yeşil kalkınma devrimiyle ilk hedeflerini gösterdiğimiz 2053 vizyonu için şimdiden kafa yormalarını istiyorum. Unutmayın, her şey hayal etmekle başlar. Sonra bir bakarsınız ki adım adım o hayale yaklaşmaya başlamışsınız. Rabbim yar ve yardımcınız olsun."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra gençlerle Müslüm Gürses'in, "Sevda Yüklü Kervanlar" şarkısını dinledi.
Aşık Veysel'in "Uzun İnce Bir Yoldayım" adlı türküsüne Şahin Kendirci ile düet yapan Erdoğan, gençlerle "İkimiz Bir Fidanın Güller Açan Dalıyız", "Sevdan Olmasa", "Endamın Yeter", "Gül Döktüm Yollarına" şarkılarına da eşlik etti.