Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
- Adana'nın hükümetlerimizin yaptığı tüm yatırımlara rağmen bir süredir durgunlaştığının farkındayız. Demek ki daha çok şey yapmalıyız. Adan şaha kalkacak ki bu bölge şaha kalksın. Yeni dönemde Adana'yı her alanda şaha kaldırmakta kararlıyız. Eski Türk filmlerini hatırlayın, büyük sanayiciler hep Adana'dan gelirdi. Un var, yağ var, şeker var aslında helva da var. Şimdi bize düşen bu helvayı yeni tatlarla süslemektir. Adana'nın arayış döneminin bittiğine, tercihini yeniden hizmet siyasetinden kullanacağına ben inanıyorum. Bu konuda en büyük desteği de sizlerden, iş dünyamızın temsilcilerinden bekliyorum.
- Bugün bir takım çevreler el ele vermiş Türkiye'nin başına kara bulutlar toplamaya çalışıyor. Bunların hepsi bu tür kararlarını verirken siyasi veriyor. Bizi bizden daha iyi kim bilebilir? Bizim geleceğimizi biz belirleyeceğiz, biz. Onun için de diyorum ki yastık altında dövizlerimiz varsa bunları piyasayasa sürelim. Ülkemizin gelirini, geleceğini biz Türk lirasıyla belirlemeliyiz. Bize birileri provokatif eylemler mi hazırlıyor? Biz de gereğini yapmamız lazım. Burada seferberliğe ihtiyacımız var. Biz 2002'den bugüne ekonomiyi öyle bir yapıya kavuşturduk ki bu tarz sarsıntılar vız gelir. Birin yanına 6 sıfır koydular. 1 milyona tuvalete gidiyorduk ya. Biz geldik bu sıfırları attık, 1 liraya düştü. Bizim kaderimizi biz belirleriz. Ne Hans'a ne George'a asla bırakamayız.
- Açıkça söylüyorum, yüksek faizle biz ülkemizi ayağa kaldıramayız. Yatırımcıyı güçlü kılacaksak düşük faizle bu adımı atmak zorundayız. Elin bankaları kazanmıyor mu? Japonya eksi faizle çalışıyor, ABD 2'ler bilemedin 3'te. Onların bankaları böyle çalışıyor da bize ne oluyor. Faizin böyle olduğu bir ülkede siz yatırım yapabilir misiniz? Bunu değiştireceğiz, bu işin lamı cimi yok.
- Yerli ve bunun yanında da kamu bankalarının bu işe yardımcı olması lazımç. Dövizi küresel piyasalarda yaptığınız manipülasyonlarla bir parça yükseltebilirsiniz. 2008-2009 küresel finans krizinde bu sıkıntının ülkemizi teğet geçeceğini söylerken, özel sektöre güveniyordum. Hamdolsun yanılmadım.
- Mazotta hibe veriyoruz, bunlar ne ile veriliyor? Bütün bu yatırımlar ne ile yapılıyor? Enerjide bu yatırımları ne ile yapıyoruz? Bu imkanlar olmasaydı büyüyemezdik. Şehir hastaneleri, çıkmış biri diyor ki 'Ben kapatacağım' diyor. Ya biz öyle bir ecdadın torunuyuz ki. Bunlar Osmanlı'nın torunu olamaz. Böyle bir medeniyetin varisleri olarak diyor ki 'Bunları nasıl işleteceksiniz?' biz bugüne kadar bini aşkın hastane yaptık. Bunları nasıl işlettiysek öyle işleteceğiz. SSK'da genel müdürlük yaptın, batırdın, bitirdin ya. Oraları yönetemeyenler, bir dersane yönetemeyen nasıl olacak da Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetecek?
- 2018'in ilk çeyreğinde yüzde 7,4 büyüdük. Hesaplar tutmadı, ama bizim hesap tutuyor. Çünkü hesapların üzerinde bir hesap vardır, o hesap Allah'ın hesabıdır.
- Bu ülke ayaklarına vurulmaya çalışılan hiçbir prangaya izin vermez. Bazıları 'Türkiye büyüyor da millet niye hissetmiyor?' diyor. Bilmediklerinden değil, hınzırlıklarından böyle söylüyorlar.
- Türkiye'nin daha öncesini bir kenara bırakıyorum. Sadece son 5 yılda maruz kaldığı saldırılar olmasaydı iki üç basamak ilerdeydik. Sınır ötesi operasyonlarımızla herkese çok daha derin, tarihi mesajlar verdik. Bu arada da yüzde 20 savunma sanayiinde kendi üretimimizi yaparken şimdi yüzde 60'a çıktık. Muhalefetin halini görünce 2002'de nasıl bir Türkiye devraldığımzı hatırlıyorum.
YAYIN