Darbe girişimi esnasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a suikast düzenleyecekleri iddiasıyla yargılanan askerlerden ‘Çiğli imamı’ denilen astsubay Zekeriya Kuzu, “15 Temmuz’da yanlış zamanda yanlış yerde bulundum” dedi.
‘Suçlu olduğumuz kabul edilmeden karar verilmiş’
‘Çiğli imamı’ ve ‘Paşa’ olarak anılan Kuzu, iddianamenin büyük bölümünün ‘dedikoduya’ dayanan ifadelerden oluştuğunu savunarak, “Somut delillere dayanmıyor. Keşke önceden FETÖ tespit edilseydi de, 15 Temmuz yaşanmasaydı. Yanlış zamanda yanlış yerde olmaktan başka suçum yok. Dedikodulara dair ifadelerle suçlanıyoruz. FETÖ’cü olduğuma dair bir dolarla ilgili ağır ithamlarda bulunuluyor. Kesinlikle kabul etmiyorum. Kesin suçlu olduğumuz kabul edilmeden kamuoyunda karar verilmiş” diye konuştu.
Savcıyla tartışma
Savcıya “Sayın savcı peşin satan esnaf gibi oturuyor. Yazacağını yazmış, biz kendimizi temize çıkarmaya çalışıyoruz. Kolay değil. Gelen raporların hepsinde zaman yanlışları var. FETÖ’nün bu kumpasları kurduğunu basından öğrendik” sözleriyle seslenen Kuzu, daha sağlıklı sonuçlar için kriminal raporlarının otopsi raporlarının incelenmesi gerektiğini öne sürdü.
Kuzu’nun sözlerine savcı Ali Cenk Düzgün’ün yanıtı şöyle oldu: “Savunmasına sonuna kadar saygımız var. Ama şahsım ve iddianameye sataşması var. Türk hukuk tarihinde yazılmış en sade, maddi delillerle donatılmış, delillerinde ifadelerden alıntı yapmaya bile gerek duyulmadan hazırlanmıştır. Sana bir tek şey hatırlatıyorum; devletinin şerefli güvenlik güçleri, seni görevinin başında değil, bir menfezde korkakça saklanırken yakaladılar.”
İlk ifadesinde ne demişti?
Kuzu ilk ifadesinde Gülen Cemaati’yle tanışmasını ve sonrasında gelişenleri şöyle anlatmıştı: “2007 yılında yapıyla temasım oldu. Bir kişi zaman zaman personelle ilgili benden bilgi alıyordu. Benim ya da onun evinde buluşuyorduk. Astsubaylar isteklerini ve şikayetlerini bana söylüyorlardı. Ben de bunları üs komutanına iletiyordum. (FETÖ’deki kişi) Bana verdiği bilgilerin çoğu doğru çıkıyordu. ‘Dışarıda birbirimizi görsek bile tanımamazlıktan geleceğiz’ diyordu. ‘Telefon sıkıntılı, görüşmeler yüz yüze olacak’ diyordu. Üs komutanı bana ‘Bir personelin yerini değiştir’ dediği zaman ben de bu kişiye soruyordum. Ve onun önerdiği kişiyi atıyordum. Bana ‘İşyerinde fazla sivrilme, rengini beli etme’ diye tavsiyelerde bulunuyordu. Üste olan her türlü durumu o kişiye anlatıyordum.”
İfadesini baskı altında verdiğini ve kendisinin kurguladığını söyleyen Kuzu, “FETÖ’yle hiçbir ilgim yok. Polis ifademi baskı altında kurguladım, ülkücüyüm” demişti.