Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada ifade veren sanıklardan, Gaziemir 3'üncü Kara Havacılık Alayı'nda görevli helikopter teknisyeni Astsubay Üstçavuş Murat Gösterit, "Tabur komutanı 4 helikopterle VIP uçuşu yapılacağını, saat 22.00 gibi herkesin helikopter başında olması gerektiğini söyledi. Marmaris'e gidileceğini bildirdi ama görev ile ilgili bilgi vermedi" dedi. Helikopterlere geldiklerinde telefonlarını kapatmalarının istendiğini belirten Astsubay Üstçavuş Gösterit, şunları söyledi: "Motorları çalıştırmamızdan sonra askerler gelip, bindi. Zeki Albay'a havalandıktan sonra, 'Komutanım uçuşla ilgili bilgi vermediniz' dedim. Sonra yanımdaki komutan, 'Ne oldu' diye sordu. 'Komutanım, nereye gidiyoruz? Ne yaptığımızı bilmiyorum' dedim. Benden kulaklığımı alıp, 'Yanlış bir şey yapmıyoruz, sakin olun' diye karşılık verdi. Kulaklığım alındığı için daha sonraki gelişmelerden bilgim olmadı. Örgüt üyesi değilim, kimseye bu konuda yardım etmedim. Darbeci değilim. FETÖ'cü hiç değilim. Silahlı Kuvvetler'de kendi yandaşlarını koruyan örgüt üyesi olsaydım şimdi daha yukarılarda olacaktım. Çünkü çok başarılı geçen yazılı sınavın ardından sözlüde elediler. Suçlamalara kesinlikle katılmıyorum."
"BÖYLE SAÇMA BİR SUİKAST PLANI PROGRAMI OLMAZ"
Darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürü olan Kurmay Albay Osman Kılıç da savunma yaptı. Kurmay Albay Kılıç, şunları söyledi: "Kurmay başkanlığı görevi yaptım. Herhangi bir terör örgütü veya FETÖ ile ilgili bir ilgim, bağlantım yok. FETÖ'nün ilgili bankalarında herhangi bir hesabım olmadığı gibi ByLock programı da telefonumda yoktur. Daha önce Ankara'da verdiğim ifademi tekrarlıyorum. Olay günü Ankara'daydım ve izinliydim. Vatanımı seven bir subayım. Şükrü Seymen (Binbaşı) ile herhangi bir toplantıya katılmadım. Bu telefonlarımın kayıtlarından da tespit edilebilir. Ne olay öncesi ne sonrası örgütle ilgili bağlantım yoktur. Bana uçuşların yapılacağı bilgisi verildi, ancak görev hakkında bilgi verilmedi. Burada adı geçen personelin de hiçbirini tanımıyorum. 25 yıllık askerim. Böyle bir plan, böyle bir suikast, darbe planı, programı olamaz, olsa olsa saçma bir kumpas planı olur. Böyle bir saçmalığın içinden ancak kumpas çıkar."
GERGİNLİK OLDU
Albay Kılıç ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın arasında gerginlik çıktı. Kılıç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın'ın sorularına Ankara'da süren dava nedeniyle yanıt vermeyeceğini söyledi. Avukat Aydın, bu kez "Fethullah Gülen'i seviyor musun" diye sordu. Albay Kılıç, "Bununla ilgili ifadem dosyada" dedi. Gerginlik sırasında tutukluların bulunduğu bölümden Cumhurbaşkanı'nın avukatlarına yönelik, "Kesin sesinizi" diye bağırmalar oldu. Avukat Aydın'ın tepki gösterenin kendisi olduğunu işaret etmesi üzerine ayağa kalkan Binbaşı Şükrü Seymen, "Nasıl emin oluyorsunuz? Adalet mülkün temeli ise ben de onlardan şikayetçiyim" dedi.
"YURTTA SULH KONSEYİNİ 15 TEMMUZ'DAN SONRA ÖĞRENDİM"
Kurmay Albay Kılıç, Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ'un bir sorusu üzerine Genelkurmay Başkanı Akıncılar Üssü'ne getirildiğinde orada olduğunu belirterek ifadesini şöyle sürdürdü: "O gece Akıncılar Üssü'ne gittiğimde beni başka bir odaya aldılar. Genelkurmay Başkanı'nın getirileceğini ve geldiğini duydum. Ama görmedim. Ama o andaki Marmaris saldırısı ile ilgili hiçbir bilgim yok. Hatırladığım kadarıyla Cumhurbaşkanımız televizyonlarda açıklama yaptığı söylentisini duydum. Bu söylentiden sonra telefonlarımızı topladılar. Sabaha kadar telefonlarımız yanımızda değildi. Telefonu açık vaziyette teslim ettim. Sonrada beni tevkif ettiler. Yurtta Sulh Konseyi'nin ne olduğunu bilmiyorum. Orada görev almadım, üyesi değilim. Bu konseyi 15 Temmuz tarihinden sonra duydum, konseyin herhangi bir toplantısına katılmadım. Sadece konseyde, görevim gereği tanıdığım insanlar vardır. Suikast girişimi içerisinde olmadım. Görev icabı sadece alay komutanımızla görüştüm." (DHA)