Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın "Dindar bir anayasa olmalı, ilk 4 madde ise değişebilir" açıklaması tartışılırken, Erdoğan'ın "İlk 4 maddeyi değiştirmek Kılıçdaroğlu'nun fikri mi?" ifadelerini kullanması dikkat çekti. Konuşmasında CHP'yi ve Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alan Erdoğan, "Tarih, CHP gibi Cumhuriyetin en eski partisini, HDP gibi bir terör örgütü kuklasının emrine verenlerden elbette hesap soracaktır." dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "Ben başbakan adayıyım" sözlerini değerlendiren Erdoğan, "HDP, Millet İttifakındaki gizli ortaklık hakkını kullanarak bu hanımefendiyi veto etmiştir" diye konuştu.
Erdoğan, CHP'li büyükşehir belediyeleri de hedef alarak "Ankara, İstanbul büyükşehir belediyelerini kazandınız. Asfaltlarını yenileyemiyorsunuz, asfaltlarını. Çukurlardan geçemiyoruz. Nerede belediye?" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Türkiye'nin CHS ile elde ettiği avantajların ne kadar kritik öneme sahip olduğunu salgın döneminde yaşadık .Gelişmiş ülkeler dahil pek çok devlet hala süren nica ekonomik siyasi sosyal sancılarla kıvranırken biz kendimizi her alanda pozitif yönde ayrıştırmayı başardık. Tarihimizin en köklü yönetim reformunda geriye dönüp baktığımızda 'gerçekten iyi bir iş yaptık' diyebiliyoruz. Eksiklikler yok mudur? Elbette vardır. Hepsinin de farkınayız. Hatta bu doğrultuda yaptığımız kapsamlı çalışmalar da elimizde mevcuttur. Yeni Anayasa süreci başarılı bir şekilde neticelenirse devamında bu sorunlar zaten kendi mecrasında çözülür.
Biz yeni anayasa diyoruz, birileri de çıkıyor gerekirse ilk 4 maddeyi de değiştiririz diyerek PKK güdümündeki siyasi yapıya göz kırpmaya çalışıyor. Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirme fikri CHP’nin ve dolayısıyla tüm CHP’lilerin ifadesi midir yoksa Kılıçdaroğlu’nun kişisel fikri midir? Bu CHP’nin kurumsal iradesi ise ortada ülkemiz açısından çok vahim bir sorun var demektir. Çünkü bu durumda CHP Anayasa gibi temel bir konudan başlayarak tümüyle HDP’nin vesayetine girmiş demektir. Yok eğer bu Kılıçdaroğlu’nun kendi görüşüyle bu durumda da partisinin politikalarından farklı bir ajandaya farklı bir siyasetçiyle karşı karşıyayız demektir.
CHP bir taraftan ittifakın bir türlü adı konamayan partisi HDP'yi bir yandan resmi ortağı bu partiyi idare etmek için adeta 40takla atıyor. HDP'nin Millet İttifakı'nın ortağı olduğu inkarı mümkün olmayan bir gerçek. İYİ Parti'nin bu gerçeğe kör sağır kalarak kendi konumunu korumaya çalışması artık sürdürülebilir değildir. bu partinin başındaki hanımefendinin cumhurbaşkanlığından vazgeçip başbakanlığa talip olması da esasen bu trajik komik görüntüyle ilgilidir. HDP tarafı hanımefendinin cumhurbaşkanlığı adaylığını asla kabul etmeyeceğini zaten açıklamıştır. Yani bir anlamda HDP Millet İttifakındaki gizli ortaklık hakkını kullanarak bu hanımefendiyi veto etmiştir. Türkiye'nin CHS ile yönetildiği bundan sonra da aynı sistemle yönetilmeye devam edeceği gün gibi aşikarken hayali bir makama talip olunmasının gerisinde bu vetonun bu dayatmanın sineye çekilmesi vardır."
KAHRAMAN TEPKİ ÇEKMİŞTİ
"Yeni anayasa dindar bir anayasa olmalı" diyen eski Meclis Başkanı AKP’li İsmail Kahraman, sözlerinin çarpıtıldığını savunmuş fakat bir kez daha laikliği hedef almıştı.
Dindar anayasa yapalım, ilk dört madde değişebilir” sözleri muhalefet ve MHP - AKP kanadında da tepki çeken Kahraman, “Laiklik kelimesi çok değişik. Her parti kendini laik görüyor. Peki bu laiklik ne? Laiklik ileri sürülerek partiler kapatılıyor, laiklik ileri sürülerek hürriyetler engelleniyor. Ben diyorum ki laiklik olmasın” demişti.