Erdoğan, "Hem yüz yüze hem de uzaktan eğitimi beraber yürüteceğiz .Ailelerin tercihine göre okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerinden başlayarak okulları açıyoruz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
"Vaka ve vefat sayılarındaki kısmi artıştan üzüntü duyuyoruz.
Kafe ve restoranlar çok daha sıkı şekilde denetlenecek. Ayakta yolcu alınmasına kesinlikle izin verilmeyecek.
Asıl iş vatandaşın kendisinde bitiyor. Mevsim hastalıklarının yükü üzerimize binmeden günlük vaka sayılarını 100'ün altına, vefat sayılarını da mümkünse sıfıra indirmeliyiz.
Hükümet olarak marttan sonra açtığımız çok sayıda yüksek kapasiteli hastaneyle teşhis ve tedavi imkanlarını sürekli genişletiyoruz.
Maske kullanımı başta olmak üzere kurallara uymayanlara kesilen cezalar muhakkak tahsil edilecek.
Kalabalık etkinliklerden uzak durmadığımız, kurallara uymadığımız sürece ne açtığımız hastaneler ne cezai tedbirler bizi virüsten koruyabilir.
Hem yüzyüze hem de uzaktan eğitimi beraber yürüteceğiz.
Ailelerin tercihine göre okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerinden başlayarak okulları açıyoruz.
Yılın ikinci çeyreğinde, beklendiği gibi bir küçülme yaşamış olsak da, gelişmiş ülkeler dahil dünyadaki pek çok devletten daha iyi durumda olduğumuz bir gerçektir. Tüm veriler üçüncü çeyrekte güçlü bir toparlanma yaşayacağımıza işaret ediyor.
Dün itibarıyla 10 milyon turist rakamını geride bırakmayı başardığımız ortada. Yıl sonuna kadar bu rakamı yüksek seviyelere çıkartacağız.
(Karadeniz'de keşfedilen) Sakarya doğalgaz rezervi 1.9 milyar varil eş değeri olan petrol karşılığı ile dünyada bu yıl keşfedilen ikinci en büyük kaynaktır. Gaz kalitesi bakımından da dünyadaki sayılı rezervler arasındadır.
Türkiye, siyasi, ekonomik ve askeri olarak güçlendikçe karşısına çıkan, çıkartılan engeller de artıyor. Özellikle son 7 yıldır bu durumun pek çok örneğini hep birlikte yaşadık.
Ülkemize karşı yapılan her siyasi, diplomatik, askeri yanlış veya saygısızlık bizi yolumuzdan döndürmek bir yana, azmimizi perçinliyor.
Doğu Akdeniz'de 780 bin kilometrekare toprağı olan bir ülkeyi 10 kilometrekarelik adalar üzerinden sahillerine hapsetmeye çalışanların oyunlarını bozduğumuzda kimseyi yanımızda bulmadık.
Kendi vatandaşlarının güvenliğini ve refahını tehlikeye atma pahasına Türkiye'nin karşısına dikilenler için o kadar açık söylüyorum, anı geldiğinde korkarım ki bedelini ağır ödemezler.
Kıbrıs, Suriye ve Libya'da iyi bir sınav veremeyen Avrupa ülkelerinin hiç değilse Doğu Akdeniz'de tutarlı bir çizgi izlemelerini umuyoruz.
Türkiye sınır güvenliğinde olduğu gibi Doğu Akdeniz'deki hakları hususunda da sonuna kadar kararlı ve aktif politika izlemeyi sürdürecektir. Bizimle masaya oturmak yerine kırık dökük askeri güçleriyle efelenenlere, tarihi bir kenara bırakıyorum, en azından son 4 yıldaki diplomasi çalışmalarımızı ve askeri harekatlarımızı iyi incelemelerini tavsiye ediyorum."