Erdoğan, cuma namazı çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
"DSİ barajlarla çözme yoluna gider. Büyükşehirlerde de büyükşehir belediyeleri barajlar yaparak önlemini alır. Bunlar anlık adımlar değil. Büyükşehirlerde de belediyeler sorumludur, barajlar yapmaları gerekir. Şu anda oranlar düşmüş vaziyette. Birçok insanın karşı çıkmasına rağmen Yusufeli Barajı'nı yaptık. Kısa sürede devreye girecek. Bu barajlar sıkıntılı anları gidermeye yönelik adımlarımızdır. Bu işin tek tedbiri barajlardır.
Seçim tartışması
Hukuk farklı bir şey. Şu anda seçimle ilgili yetkinin kimde olduğunu bilmeyecek kadar cahillerin eline kaldık. Cumhurbaşkanı'nın yetkileri bellidir. Şu anda Türkiye’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dır. Cumhurbaşkanı kararnamesiyle 60 gün öncesinden bu işinin ilanını yapar, 60 gün sonra da YSK bu kronolojik yapıyı çalıştırır. 60 gün ne zaman bitiyorsa seçim günüdür. Bunu da YSK takip eder. Şimdi bunlar işin farkında değil. 14 Mayıs'ı konuşmaya başladılar, bu da hayırlı bir adım"
The Ekonomist'e tepki:
Türkiye'nin kaderini İngiliz dergisi tayin edemez
Türk medya mensubu olarak The Ekonomist’in yorumuna sizler evet diyor musunuz? Türkiye'nin kaderini İngiliz dergisi mi tayin ediyor? Benim milletim ne derse, Türkiye'de olur. Türkiye'nin kaderini İngiliz dergisi tayin edemez.
Yunanistan açıklaması
Miçotakis böyle şeyler söyleyebilir ama bu söylemler bölgenin kaderini belirlemeye yeterli değildir. Gerek Lozan'ın gerek adalarla ilgili yaklaşım tarzının Yunan yetkililer tarafından uygulanmadığını görüyoruz. Adaların silahlandırılması gibi bir şey yoktur. Gerek Lozan gerek diğer anlaşmalara ters adımlar atmakta. Gereken adımları biz vakti saati geldiğinde uluslararası toplantılarda söylüyoruz. Bunlar da başlarının çaresine bakacaklar.