Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün AKP grup toplantısında konuşmuş, isminin kullanılmasına ilişkin sert bir açıklama yapmıştı. Erdoğan, "Tepeden tırnağa, hiçbir ayrım yok, kendi ailem de dahil. Şikayetler geliyor. Kimse de bizi kullanma yoluna gidemez.
'Beyefendi böyle diyor, Cumhurbaşkanı böyle diyor, geliyor karşıma bunu söylüyor. Kim söyledi, ver ismini, 'ama' diyor, ne aması, şikayet ediyorsan ver ismini, bende hakkından geleyim. Görevden almaktansa görevden alıyım. Biz artık bu makamı kullandırtmayacağız. Ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bu makamlar böyle sahtekarların, dolandırıcıların kullanacağı makamlar değildir" diye konuşmuştu.
Hükümete yakın Yeni şafak gazetesi yazarı Mehmet Acet, bugünkü köşesinde bu konuyla ilgili bir hikayeden bahsetti.
Acet, bahsettiği hikayede "Ben Erdoğan'ın yakınıyım" diyerek, bir adamın kafetaryayı işletme talebinde bulunduğunu, karşısındaki yöneticinin ise kararsız kalıp, ne yanıt vereceğini şaşırdığını aktardı.
Acet, olayın daha sonradan ortaya çıktığını ve Erdoğan'ın bizzat bu yöneticiyi arayıp, “Bırak onu, benim öz evladım gelse bile o işi vermeyeceksin. Kim gelirse gelsin bana söyleyeceksin. Arkanda ben varım” ifadelerini kullandığını belirtti.
Acet'in yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"Hikayemiz İstanbul’da geçiyor.
Bir devlet kurumunun yöneticisine bir gün bir adam çıkıp geliyor.
'Ben Erdoğan’ın yakınıyım' diyerek.
‘Sözlü kartvizit’ takdiminden sonra söz konusu kişi, ilgili yöneticiden kuruma ait bir kafeteryayı işletme talebinde bulunuyor.
Yönetici ne yapsın?
'Evet' diyemiyor ama 'hayır' cevabını da veremediği için kara kara düşünmeye başlıyor.
Akşam eve gidince durumu bir yakınına anlatıyor.
O da, durumu kişisel arkadaşlığı olan Erdoğan ailesinden bir isme aktarıyor.
Peki devamında ne oldu dersiniz?
İlerleyen günlerde bir akşam vakti ilgili kurumun yöneticisi evde otururken, bir telefon geliyor.
Telefonun diğer ucundaki isim, Erdoğan’ın bizzat kendisidir.
Aile içinden gelen bilgiyle konudan haberdar olan Erdoğan, telefonda ilgili yöneticiye şunları söylüyor:
'Bırak onu, benim öz evladım gelse bile o işi vermeyeceksin. Kim gelirse gelsin bana söyleyeceksin. Arkanda ben varım.'"