"Erdoğan'ı indirmek isteyenlerin ilk saldıracağı yer AK Parti-MHP ittifakı olacak!"
Bu tespit Sabah gazetesi yazarı Burhanettin Duran'ın bugünkü yazısının konusu oldu. 2019 seçimleri süresinde AK Parti'yi bekleyen 2 riskli alan olduğunun altını çizen Sabah yazarı Duran, ikinci riskli alan olarak da partide yapılacak olan görev değişimleri olduğunu yazdı.
İşte Burhanettin Duran'ın yazısındaki detaylar:
"...
Kurumları yeniden yapılandırma ve değişen seçmen sosyolojisini yakalama derdindeki AK Parti'nin önündeki asıl riskler başka yerde bulunuyor.
İlki, AK Parti-MHP arasındaki "milli-yerli"ittifakı tarafların menfaat dengesini koruyarak yürütme ihtiyacı. "Erdoğan'ı indirmek" isteyenlerin ilk saldıracağı yerin bu ittifak olacağı ortada. Bu yüzden MHP lideri Bahçeli'nin OHAL uygulamalarına ve dış politikaya verdiği desteğin devam etmesi temin edilmeli.
Meral Akşener'in parti kurmasının getireceği bir meydan okuma var: Bahçeli, daha sıkılıkla iktidarın "payandası" olmakla suçlanacak. Bu eleştiri ortamında AK Parti de MHP de hem ittifakı sürdürme hem de kendi farklı kimliğini, siyasetini koruma kaygısı içinde olacak. Ancak "siyasi ayak" ve "yeni devlet" tartışmalarında görüldüğü üzere MHP'den gelen eleştirilerin AK Parti içinde "olumsuz" etkide bulunduğu da göz ardı edilmemeli. "Kadrolaşma" ve "güncel siyasetin nabzını tutma" açılarından bir gerginliğin devam edeceği de öngörülmeli.
AK Parti'nin ikinci risk alanı ise görev değişikliği sonrası kenarda tutulanların bir muhalefet odağına çevrilmesi ihtimalidir.
"İslamcılar tasfiye ediliyor" ya da "işler kötüye gidiyor" söylemleri ile oluşturulmak istenen "iç muhalefet" bir kopuşa götürülmek istenebilir. Bu iki risk ile mücadelede AK Parti'nin en büyük avantajı Erdoğan'ın genel başkanlığa dönüşü. Erdoğan, oy alma hususunda ülkemizdeki gelmiş geçmiş en başarılı siyasetçi olmasını birkaç şeye borçlu: Siyasi ittifaklar kurabilme, kadro yenilemesi yaparken parti bütünlüğünü koruyabilme ve güncel siyasi tartışmaları aşan bir gündemi oluşturabilme.
Bu yüzden Erdoğan'ın yüzde 50 artı 1 gibi yüksek bir çıtadan "korktuğunu" söyleyenler aslında Erdoğan'ın varlığında bu çıtayı aşmalarının mümkün olmadığı yönündeki hissiyatlarını baskılıyorlar.