Yargıtay, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a 15 Temmuz gecesi suikas girişiminde bulunan ekibe, Erdoğan'ın yerini bildiren eski başyaver Ali Yazıcı'ya ‘yardım ve yataklıktan' verilen 18 yıl hapis cezasını az bularak yerel mahkemenin verdiği kararı bozdu. Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi, Ali Yazıcı'nın “Olayın asli faili olduğuna karar verdi.,
Yerel mahkeme olan Muğla 2. Ağır ceza Mahkemesi, Yargıtay'ın bozma kararına uyarak Ali Yazıcı'yı bu defa müebbet hapisle cezalandırdı. 15 Temmuz'da Erdoğan'ın yerini sozcü.com.tr'den bildirmekle suçlanan muhabirimiz Gökmen Ulu, tutuklanmış ve yaklaşık 6 ay cezaevinde hapis yatmıştı.
Gökmen Ulu'ya, mahkeme tarafından 2 yıl 1 ay hapis cezası verilmişti. Daha sonra bu suçlamalar genişletilerek, SÖZCÜ'nün yazar ve başta Genel Yayın Müdürü olmak üzere diğer yöneticilerine kadar uzanmıştı.
Yapılan yargılamada SÖZCÜ'nün yazar ve yöneticileri, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına uymayan mahkeme başkanının o dönem yönettiği İstanbul 37'nci Ağır ceza Mahkemesi tarafından çeşitli cezalara çarptırılmıştı. Oysa Yargıtay'ın bozma kararında FETÖ'cü yaver Ali Yazıcı'nın ‘Erdoğan'ın yerini bildiren ‘asıl fail' olduğu belirtildi.
Ali Yazıcı'yı ikinci kez yargılayıp müebbet hapis cezası veren Muğla 2. Ağır ceza Mahkemesi ise gerekçeli kararında, ‘Cumhurbaşkanına suikast' suçunun
planlama, hazırlık ve organizasyonu içinde yer alan Yazıcı'nın suikast için yapılan iş bölümünde yer aldı.
Cumhurbaşkanı'nın kaldığı yeri kesin biçimde tespit edip Ankara'dan suikast eylemini gerçekleştirecek timin hareket noktası olan İzmir Çiğli 2. Ana Jet Üssü'ne geldi. Bu bilgiyi suikast timine ulaştırdı ve tim, bu bilgi doğrultusunda eylem planını değiştirdi.
Yazıcı bu şekilde eylemin başarıya ulaşması bakımından etkin rol alarak, Cumhurbaşkanına suikast suçuna asli fail olarak katıldı” denilerek SÖZCÜ'ye yapılan suçlamayı boşa çıkardı. Böylece Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerini bildirenin kim olduğu kayıtlara geçti.
SÖZCÜ'ye yapılan haksızlık bir kez daha ispatlanmış oldu. FETÖ suçlamasıyla yargılanan ve çeşitli cezalar alan yazar ve yöneticilerimizin davası halen Yargıtay aşamasında. Peki, şimdi ne olacak? Suçlamalar düşecek, adalet yerini bulacak mı?