İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı, eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine yönelik "Bu zat da suç işlemiştir. Bunları hesaba çekecekler. Milletvekilliği nedeniyle yırtar ama tazminatla bedelini öder" sözlerine tepki gösterdi.
Yılmaz, "Bu sıradan bir olay değil. Bu, üzerinde uzun müddet düşünülmüş, artısı-eksisi hesaba katılmış bir strateji, bu strateji uygulamaya devam ediyor. Bu bir korkutmadır. Bizim üzerimizden bir yerlere mesaj veriliyor. ‘Bize eleştiri yöneltmeyin, bizi tenkit etmeyin' deniliyor” dedi.
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün katıldığı bir televizyon programında, Durmuş Yılmaz'ın “kur korumalı mevduat” için yaptığı “Zımni bir faiz artırımı yapıldı. Bu bir alım fırsatıdır. Başka bir şey değildir. Bence kaldığı yerden bu iş devam edecektir” yorumuna tepki göstermiş ve "Bu zat da suç işlemiştir. Bunları hesaba çekecekler. Milletvekilliği nedeniyle yırtar ama tazminatla bedelini öder" açıklamasını yapmıştı.
Durmuş Yılmaz, Yeniçağ TV’de Emre Kulcanay’ın yayınına katıldı.
Yılmaz, şunları söyledi:
“YANLIŞLARI SÖYLEMEK BİR YURTTAŞLIK GÖREVİDİR"
Bu sıradan bir olay değil. Bu, üzerinde uzun müddet düşünülmüş; artısı, eksisi hesaba katılmış bir strateji. Bu strateji uygulamaya devam ediyor. Bizim üzerimizden bir yerlere mesaj veriliyor. Verilmek istenen mesaj şu: ‘Bize eleştiri yöneltmeyin, bizi tenkit etmeyin' deniliyor. Mesela, 'Kamuda çalışmışlar, kamuya eleştiri yöneltemezler' gibi bir cümlesi var. İster kamuda çalışsın ister kamuda çalışmasın, yanlış var ise ve o yanlış mutlaka düzeltilmesi gerekiyorsa, yanlışları gündeme getirmek ve bunların olmaması gerektiğini söylemek bir yurttaşlık görevidir. Kamuda çalışanın, kamuyla ile ilgili olarak görüş bildirmesi yanlıştır demek kesinlikle yanlıştır. ‘Aleyhine’ diyor. Bu genel ahlakın getirdiği bir kural. Herkes doğruyu söylemek zorunda.
"BU BİR MESAJ, KORKUTMADIR"
Bedel ödeyeceğim söylenmiş. Bu bir hukuki süreç. Nasıl gelişecek bilmiyorum. O gün geldiğinde bunun üzerinde tekrar düşünürüz. Benim burada, bu aşamada söyleyeceğim söz şu; bu bir mesajdır. Bu bir korkutmadır. Bu bir bu tür yapılabilecek eleştirilerin önünü kesmektir. Ben vatanımı seviyorum. Söylediğim cümlelerin ne anlama geldiğini biliyorum. Dolayısıyla yapmam gerek.”
ANKA