“Ülkemizde de oldukça sık görülen, giderek yaygınlaşan ve ilişkilerin kanseri diyebileceğimiz bu problem, kültürden kültüre veya çiftler arasındaki anlaşmalara göre farklılık gösterebilir” diye konuşan Uzman Psikolog Batuhan Toprak, ntv.com.tr'ye yaptığı açıklamada, aldatmanın, kişinin partneri dışındaki kişilere karşı duymuş olduğu duygusal ve cinsel yakınlık olduğunu söylüyor.
Dört çeşit aldatma olduğunu belirten ve onları;
“1- Pasif aldatma: Kişinin partneri dışında ikinci bir şahısla girmiş olduğu herhangi bir paylaşım veya hoşlantıdır.
2- Aktif aldatma: Genelde ilişki için karar alınması gereken bir durumdur. İkinci bir şahsa karşı cinsel, duygusal, fiziksel ve mekansal anlamda yakınlıktır.
3- Duygusal aldatma: Kişinin, partneri dışında ikinci bir şahsa duyduğu, fiziksek yakınlığın olmadığı karşılıklı duygusal yakınlıktır. Duygusal aldatmada cinsel yakınlık yoktur.
4- Cinsel aldatma: Kişinin, partneri dışında ikinci şahısla yaşadığı cinsel yakınlıktır. Günübirlik, para karşılığı gibi durumlardır. Ancak zamanla duygusal bir bağ da kurulabilir” şeklinde anlatan Uzman Psikolog Toprak, aldatma hakkında sık sorulan soruları şöyle yanıtlıyor:
İNSAN NEDEN ALDATIR?
- Doğum sonrası yaşanan rollerin karmaşası ve cinsel uzaklaşma. Erkeklerin %90’ı bu dönemde aldatıyor.
- Aile büyüklerinin baskısıyla yapılan gönülsüz evlilikler, kalabalık aile ortamlarında eşleriyle yeterince baş başa kalamayan erkek veya kadınlar.
- Pasif, güvensiz ve sorumluluk alamayan partnerler aldatmaya daha meyillidir.
Çünkü ilişkide sorumluluk alamayan, kendine güveni olmayanların partnerleri mutlu değildir. İlişki veya evlilik yolunda gitmez, dolayısıyla kişi mutluluğu dışarıda arar ve aldatma yaşanabilir.
Aldatmaya meyili artıran durumları ise şöyle özetlemek mümkün:
-Aşırı kıskanç eşler.
- Pornografi bağımlısı olanlar.
- Başka kadın ve erkeklere ilgi gösterip kendi partnerlerine ilgi göstermeyen kişiler.
- Partnerin cinsel anlamda yetersiz olduğu durumlar.
- Gençliğinde karşı cinsle hiç flört etmemiş, ilk aşkı, ilk ilişkisi veya eşi olan kadın veya erkekler.
- Uzun süre evden ayrı kalan kişiler, iş veya meslek için şehir dışında olanlar.
- Bencil ve cimri kişiler.
- Kişinin hijyen ve öz bakım konusunda yetersiz olduğu durumlar.
- Aile çatışmalarında kişinin kendi ailesini tutup eşini tutmadığı durumlar.
- Uzun süre baskı altında kalan kadın veya erkekler.
- Eskilerin dediği gibi, ‘iki gönül bir olunca samanlık seyran olur’ edebiyatı artık günümüz için çok da geçerli değil. Ne yazık ki ilişkiler tamamen para üzerine kuruluyor ve ailede en ufak bir kriz olduğunda eşler birbirlerine destek olmaları gerekirken hemen sorun yaşanıyor. Tabii bu durumda da aldatma gerçekleşebiliyor.
ALDATMA EN ÇOK KİMİ ETKİLİYOR?
Şüphesiz ilişkilerdeki aldatmalarda en çok etkilenen kişi çocuklardır. Çocuğun anne veya babası aldatıyorsa ve bunu da çocuk biliyorsa, bu çocuk yetişkin olduğunda partnerini aldatma olasılığı da o kadar artar.
EŞİN ALDATTIĞI NASIL ANLAŞALIR?
Eşiniz daha önce göstermediği kadar size ilgi gösteriyorsa, örnek vermek gerekirse; beklenmedik ve çok pahalı hediyeler alıyorsa ve bunları daha önceden yapmıyorsa aldatılıyor olabilirsiniz. Veya eşinizin size ilgisi eskisi gibi değilse, ilgisiz ve sizden uzak duruyorsa yine aldatılıyor olabilirsiniz. Sosyal medyada, cep telefonunda eskisinden çok fazla zaman geçiriyorsa ve eve geç gelmeler, işim uzadı, toplantım vardı gibi gerekçeler sıklaştıysa ya da dış görünümüne eskisinden çok fazla özen gösteriyorsa aldatılıyor olabilirsiniz.
ALDATAN TEKRAR ALDATIR MI?
Aldatır veya aldatmaz demek çok doğru olmaz, bu kişiden kişiye değişir. Kişi gerçekten çok pişman olabilir veya özür dileyip tekrar aldatabilir. Ama şu unutulmamalıdır; özür dilemek için eşinizin size aldığı pahalı hediyeleri, mücevherleri asla kabul etmemeniz gerekir. Asıl sorun, eşinizin neden aldattığıdır. İlişki yolunda mı gitmiyor, zoraki evlilik mi yapıldı, cinsel veya duygusal tatminsizlik mi var, bu soruların cevapları bulunmalı ve sorunun çözüm yoluna gidilmelidir.
(NTV)