Mustafa Ceceli oğlunun velayetini almak için açtığı dava dosyasına eski eşi Sinem Gedik ile şarkıcı İntizar ilişkisini açık şekilde kanıtlayan fotoğraflar, hatta videolar ekledi. Görüntüler, gündeme bomba gibi düştü. Tartışmaya katılan Star gazetesi yazarı Ersoy Dede, Ceceli'nin linç edilmesine tepki gösterdi ve dünkü yazısında neden o delili sunmak zorunda kaldığını yazdı.
Mustafa Ceceli’yi linç etmeniz bittiyse bir şey söylemek istiyorum
"Şarkıcı Mustafa Ceceli’nin, velayet davasının devam ettiği mahkemeye sunduğu bir video kaydı basına sızdı geçen hafta. Ertuğrul Özkök’e göre, bu memleketteki herkes bu video kaydı nedeniyle Mustafa Ceceli’ye cephe alarak doğru yerde durmuş.. Bir saniye.. Bu yargıya varmak için önce bu tartışmanın bitmesini beklemek lazım.. Oysa size söyleyeyim, bitmek şöyle dursun, biz konuşmaya daha başlamadık bile bu konuyu.. Medyada sözüne itibar edilen bir kaç kişi ‘Ayıp sana Hacı Mustafa, yakışır mı’ falan yazdı diye dosya kapanmış değil.. Adam bir seneden fazladır 7 yaşındaki çocuğunun velayetini almaya çalışıyor. Kimden? Bu son kaset vesilesiyle öğrendik ki, bir eşcinsel aileden.. Elinizi vicdanınıza koyun söyleyin.. Hanginiz oğlunuzun eşcinsel bir evlilik içinde büyümesini, yetişmesini ister?!.. İsimlerden bağımsız düşünün.. İşin öncesini hiç birimiz bilmiyoruz.. Belki de Ceceli o çocuğu düzgün bir aile ortamında yetiştirmek adına her yolu denedi. Sonuç alamayınca çaresiz kaldı ve mahkemeye o delili sundu.. Bilmiyoruz.. Lütfen meseleyi şarkıcıların isimlerinden arındırıp sadece muhtevaya odaklanarak bir daha değerlendirin..."
Özkök'ten yanıt: Bak Ersoy, Ceceli meselesi o değil bu
İşte Ersoy'un bu yazısı medyada yeni bir polemiğin fitilini ateşledi. Günlerdir Ceceli'ye ağır sözlerle yüklenen Özkök, Ersoy'un ona destek çıkmasına tepki gösterdi. "Gel her şeyi açık açık, kelime kelime yazalım..." diyen Özkök, maddeler halinde yanıt verdi.
- BİR: Ayrılmış her anne ve babanın, evladının vesayetini almak için hukuki yollara başvurması normaldir, hakkıdır...
- İKİ: Her iki tarafın da vesayeti almak için öteki tarafın zaaflarını, eksikliklerini gerekçe göstermesi, hatta kendince “ahlaksız” bulması da hakkıdır, normaldir...
Buraya kadar hiç mesele yok... Mesele şu:
- BİR: Önce hepimiz bilelim mi, “ahlaksızlık”, tek taraflı olarak ileri sürülebilecek bir gerekçedir ama çoğu kez herkesçe kabul edilen bir tanım değildir.
- İKİ: Asıl önemli olan şudur. Birinin sizce ahlaksızlığını kanıtlamak için kendiniz daha ahlaksız yöntemlere başvurma hakkına sahip değilsiniz.
- ÜÇ: Bir insanın odasına gizli kamera koymak ahlaksızca bir davranıştır. Bunu delil olarak sunmak ahlaksızca bir şeydir. Mahkemenin kanunsuz yoldan elde edilmiş bir delili dosyaya koyması yanlıştır. Ama asıl en ahlaksızca ve suç olanı ise bunu kamuoyuna yaymak için sızdırmaktır.