Abone Ol

Ertuğrul Özkök'ten Kulis: 1200 Rus Dün Ziraat Bankası'nda Hesap Açtı

Hürriyet Gazetesi eski Genel Yayın yönetmeni Özkök, Avrupa ve Amerika’da Rus vatandaşlarının bankalardaki hesapları kapatılırken, varlıkları dondurulurken 1200 Rus'un Türkiye'de Ziraat Bankası'nda hesap açtığını yazdı.

Ertuğrul Özkök'ten Kulis: 1200 Rus Dün Ziraat Bankası'nda Hesap Açtı

20 yılı Genel Yayın Yönetmeni olmak üzere 35 yıl aralıksız çalıştığı Hürriyet'in kasım ayında yollarını ayırdığı Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan "Tansu'ya Mektuplar" başlığı altında yazılarını sürdürüyor. Yazılarını "newsletter" olarak geniş bir gruba gönderen Özkök, Avrupa ve Amerika’da Rus vatandaşlarının bankalardaki hesapları kapatılırken, varlıkları dondurulurken 1200 Rus'un Türkiye'de Ziraat Bankası'nda hesap açtığını yazdı.

Özkök'ün "Tansu'ya Mektuplar" dizisinde "Son dakika kulisi, dün 1200 Rus Ziraat Bankası'nda hesap açtı" başlıklı yazısı şöyle:

"Bu sabah çok önemli bir gelişmeyi öğrendim.

Rus oligarkların paraları Türkiye’ye gelir mi yazım çok ilgi gördü.

Türkiye’deki özel bankalar Rus parasına ve kredi kartlarına karşı çok ürkek bakıyorlar.

Dün öğrendim ki bu hassasiyet pazartesi günkü toplantıda Hazine ve Maliye Bakanı'na iletilmiş.

Peki bakanın tepkisi ne olmuş?

Benim öğrenebildiğim kadarı ile herhangi bir görüş belirtmemiş. Sadece kaydetmekle yetinmiş.

Özel bankalar endişeli olmakta haklılar. Çünkü bir bölümünün sahipleri arasında Avrupa bankaları var.


Buna karşılık kamu bankalarının daha rahat davranabileceği görüşü de yaygın.

İlk işaret Erdoğan- Putin görüşmesinde
Bakanın bu konuda sessiz kalmasının nedeni aynı gün anlaşıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Putin’le yaptığı görüşmede, “Ruble, yuan ve altın üzerinden ticaret yapılabileceğinin” belirtilmesi galiba bir kapıyı açtı.

Ve bu sabah itibariyle herkes için sürpriz bir gelişme yaşandı.

Dün 1200 Rus vatandaşı Ziraat Bankası’nda hesap açmış.

Ama hemen belirteyim bunlar oligark hesabı değil.

Avrupa ve Amerika’da Rus vatandaşlarının bankalardaki hesapları kapatılırken, varlıkları dondurulurken bu tabiatıyla çok önemli bir gelişme.

Rusların hesap açtıkları hesap için iki şart var
Rus hesapları dolar ve Euro üzerinden açılan hesaplar.

Hesap açmanın iki şartı var.

En az 3 ay kalacak.

Çekildiği taktirde 50 bin TL’lik kısmı depo olarak kalacak.

Benim için şaşırtıcı bir gelişme oldu.

İkinci kulis: Rusların kullandığı Union Card geçiyor
Bu sabahki bir başka kulis de şu.

Visa, American Express, Master Card bütün Rusya işlemlerini kapattı. Ancak Rusların kullandığı Union Card Türkiye’de hâlâ geçiyor.

Yani Türkiye’ye gelen Rus vatandaşları bu kartları kullanabiliyor.

Nitekim dün bu kartla epey işlem yapıldığını öğrendim.

Üçüncü kulis: Özel uçaklar sınırlandırıldı
Dün kulağıma bir haber gelmişti. Buna göre Rus oligark Abramoviç geçtiğimiz hafta Rusya üzerinden İstanbul’a gelmiş ve buradan İtalya’ya geçmiş.

Bu istihbaratı birçok özel havacılık şirketinden araştırdım, ancak doğrulatamadım.

Abramoviç İstanbul’dan geçmiş ama savaştan iki veya üç ay önce olmuş bu.

Buna karşılık özel Türk şirketleri savaş sonrası Moskova’dan Türkiye’ye epey Rus yolcu taşımış.

Bugün İsmet Berkan’ın “10 Haber” sitesinden okuduğuma göre geçtiğimiz hafta 7 iş jeti Moskova ve San Petersburg’dan aldığı Rus yolcularını Tel Aviv’e getirmiş.

Ancak bu konuda bir son dakika gelişmesi olmuş.

Uluslararası sigorta şirketleri, Rusya üzerinde uçacak özel jetleri sigorta etmeyeceğini duyurmuş.

Bunun ne kadar etkileyebileceği henüz bilinmiyor.

Antalya'yı kurtaracak adımlar bunlar olabilir
Bu gelişmeler özellikle Antalya turizmi açısından çok önemli.

Rusların küresel ölçekte kullandığı kredi kartları sıralamasında Union Card’ın payı yüzde 45…

İkinci sırada yüzde 27 ile Visa, üçüncü sırada ise yüzde 18 ile Master Card bulunuyor.

Bu gelişmeler Türkiye’nin ne kadar ince bir yolda gitmek zorunda olduğunu gösteriyor.

Şurası açık. Bu krizde Türkiye’nin konumu ve durumu çok özel ve hassas.

Türkiye Batı’nın uyguladığı sınırlamalara kesinlikle katılamaz. O nedenle kendisine esnek ve dengeli bir alanın yaratılması gerekli ve adilane olacaktır.

Şu ana kadar hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem Dışişleri Bakanı’nın, hem Savunma Bakanının izlediği politika çok dengeli ve doğru görünüyor.

Yani “Putinci” bir çizgiye düşmeden, Ukrayna halkının yanında durarak, hem barışa, hem de Türkiye’nin menfaatlerine uygun bir yol çizmeye çalışmalıyız.

O nedenle şimdilik küçük gibi görünen bu deneysel girişimler bence iyi sonuç verebilir.

Bu konudaki kulislere devam edeceğim."