Ertuğrul Özkök, tarihi Vaniköy Camii'nin 10 Kasım'da Vanioğlu ailesinden 30 yaşındaki Uğur Vanioğlu'na devredildiğini yazdı.
Özkök: Bu cami 1671 yılında Bursa’da 'Mülhak Yeni Cami Vaizi Şeyh Vani Mehmet bin Bestam Vakfı' adı altında kurulmuş bir vakıf tarafından yaptırılmış. Vakfın son yöneticisi Yılmaz Tekin Vanioğlu 2018 yılında ölmüş.
Aileden hiç kimse vakfın yönetimini talep etmeyince vakıf ve cami Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne geçmiş. Ancak bir süre sonra aynı aileden 30 yaşındaki Uğur Vanioğlu adlı bir kişi Bursa’da mahkemeye başvurup yönetimin kendisine devredilmesini istemiş.
Mahkeme 25 Şubat günü vakfın yönetiminin bu kişiye devredilmesi kararı almış. Bunun üzerine Vakıflar Genel Müdürlüğü de 26 Ekim 2020 günü Uğur Vanioğlu’nu vakıf yöneticisi olarak tayin etmiş." bilgisini paylaştı.
Özkök yazısında şunları kaydetti:
"Bu cami 1671 yılında Bursa’da “Mülhak Yeni Cami Vaizi Şeyh Vani Mehmet bin Bestam Vakfı” adı altında kurulmuş bir vakıf tarafından yaptırılmış. Vakfın son yöneticisi Yılmaz Tekin Vanioğlu 2018 yılında ölmüş. Cami geçen pazar yandıktan sonra çeşitli yerlerde 10 Kasım günü bu kişiye devredildiği yazıldı.
Ben de bu teslim işinin niye 10 Kasım günü yapıldığını sormuştum. O konu da ilginç... Vakıflar Genel Müdürlüğü 2 Kasım günü Uğur Vanioğlu’na bir yazı yazarak gelip vakfı teslim almasını bildirmiş.
Ancak Vanioğlu, 10 Kasım günü gelerek devir teslim işlemini yapmış. Yani Vakıflar Genel Müdürlüğü teslim için bir tarih belirlememiş, ancak yeni yönetici devralmaya 10 Kasım günü gelmiş.
Peki kim bu camiyi devralan kişi?
Antalya’da yaşıyor. Vakfın giderlerini karşılayacak bir gelire sahip olmadığı belirtiliyor. Peki kim bu camiyi devralan kişi? Antalya’da yaşıyor. Vakfın giderlerini karşılayacak bir gelire sahip olmadığı belirtiliyor. Ya bugün yönetimi devralan Uğur Vanioğlu’nun arkasında böyle bir cemaat var mı?
Ahmet Misbah Demircan “Hayır yok” diyor... Parası yok, cemaati yok, öyleyse yanan camiyi kim yeniden inşa edecek? O konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan devreye girmiş ve yardımsever bir iş insanı bulunmuş. Evet geçen pazar yanan caminin arkasında böyle bir hikâye var."