Işıl Cinmen swinger haberi yüzünden mi kovuldu?
Google search'ün ‘Swinger ne demek?’ aramasıyla sallandığı gün, hani ‘Adana'da villada swinger denen eş değiştirme yöntemiyle fuhuş yapan bir çete’ yakalanmıştı ya, o gün yani...
Habertürk haber toplantısında gözler bana çevrildi. "Swinger'larla ilgili bir araştırma yapsana" diye... "İyi" dedim, "Yaparım. Bu konudan da eksik kalmayayım..."
Araştırmalarım böylece başladı. Okudum, belgesel izledim, psikologla konuşup psikolojilerini anlamaya çalıştım. Twitter'da swinger olduğunu belirten çiftleri buldum.(Takipçi sayılarının 25 binden başlayıp 210 bine yükseldiğini de belirtmek istiyorum!) Sonunda bağlantıları kurarak İstanbul swinger topluluğuna sızmayı başardım. Yazdığım ilk izlenim yazısından sonra çıkan olaylar neticesinde, makale Habertürk’ten kaldırıldı, röportaj yayımlanamadı ve yöneticilerimin tüm itirazlarına rağmen işime son verildi!
Neyse, şimdi her şeyi açıkça anlatan swinger bir çiftin röportajıyla konuya Tempo’da devam ediyoruz.
Ünlü gazeteci swinger partisine katıldı!
SWINGING NE DEMEK?
Türkçe'ye ‘eş değiştirme’ olarak geçen ‘swinging’, bir tür cinsel aktivite. Genelde evli çiftler tercih ediyor; birbirlerinin eşleriyle sevişiyor ve bunu yaparken birbirlerini izliyorlar.
‘Swinging’ yapanlara ‘swinger’ deniliyor.
KOD ADIMIZ: İPEK VE MUSTAFA
Beklediğim mesaj sonunda geldi: "Cumartesi gecesi saat 23.30'da başlayacak partiye davetlisin. İsmin İpek, partnerinin ismi Mustafa olacak. Girişte bu isimleri söyleyin."
Endişe içinde mesajın geldiği telefonu aradım.Tamam, onları tanımak, anlamak istiyorum da... Fazlasını görme riskini de kalbim kaldırmaz yani! Telefondaki kişi, "Rahat olun, bu sıradan bir parti. Tek farkı, davetlilerin swinger olması. İçeride rahatsız olabileceğiniz bir durum oluşmayacak" deyince rahatladım.
Peki ya ismi Mustafa olacak partnerim?! Bunu hiç düşünmemiştim ama elbette bir swinger partisine tek başıma giremezdim!
Hemen en yakın erkek arkadaşımı aradım. Onu ikna etmek için neler söylemem gerektiğini planlıyordum ki, "Çok heyecanlı! Nasıl giyiniyoruz?" dedi. Ve pek bilinmeyen bu dünyanın kapıları böylece aralandı. Maslak'ın ortasında dev bir gece kulübü... Bizim parti, kulübün içinde ‘kırmızı oda’ denilen özel alanda.
(...)
Kalabalık, 150-200 kişi var. Kadınların çoğu güzel, erkekler bakımlı. Kıyafetler abartısız, birkaç fazla kısa mini etek ve fazla derin dekolte dışında ortalık hayli normal görünüyor. Kimsenin ‘marjinal’ görünmemesi bende biraz endişe yaratıyor. Uçlarda yaşayanlar bu tip ortamlarda olur zannediyorsunuz ya... Yok, bildiğiniz çoğu orta halli, sıradan insanlar var içeride...
Arkadaşım, "Bir köşeden babam çıkacak diye korkmaya başladım" diye espri yapıyor. Yaş aralığı 27/28-50 gibi...
Swinger kulüplerde neler yaşanıyor?
ÇOK ZENGİNLER DE VAR, KULÜBE OTOBÜSLE GELENLER DE...
Mekânda sadece tek bir kişi benim gazeteci olduğumu ve arkadaşımla gerçek bir çift olmadığımızı biliyor. Geri kalan herkes için 'İpek ve Mustafa'yız. Bir köşeden insanları analiz etmeye çalışıyorum ama sürekli yeni bir çift yanımıza tanışmaya geliyor. Adet böyleymiş.
Kimse kimseye fazla soru sormuyor. "Ne iş yapıyorsun" vs. buralara hiç girilmiyor. Ama öğrendiğim kadarıyla her meslekten insan var. Reklamcı da var, hastabakıcı da, fabrikatör de, çilingir de...
Çok zengin olanlar da var, kulübe otobüsle gelenler de...
Herkes çok dikkatli; kimse kimseye rızası dışında tek bir harekette bile bulunmuyor. Sıklıkla tekrarlanan iki soru var: "Evli misiniz?", "Nerede oturuyorsunuz?"
Aldığımız bilgilere göre partidekilerin yüzde 90'ı evli ve çocuklu. Sevgili olan çiftler, evli çiftlerde biraz tekinsizlik yaratıyor. Evli çiftler, evli çiftlerle birlikte olmayı tercih ediyor; bunu daha risksiz buluyor. Evlerin yakın olması, en azından aynı yakada olması da çift seçimlerinde önemli kriterlerden... Çiftlerin bir kısmı sonradan gerçekten arkadaş oluyor. Aile ziyaretlerine gidip, ihtiyaç olunca çocuklarını birbirlerine emanet ediyorlar. Birlikte sinemaya gidip, yemeğe falan çıkıyorlar.
HAVADA SEKS KOKUSU
Saat 01.00'e doğru şovlar başlıyor. Kaslı erkek striptizciler, akrobatik seksi kadın dansçılar birden sağlı sollu ortamı domine ediyor. Bu noktadan sonrası... Sex in the air... Elbette kimse seksi hareketlerden fazlasını yapmıyor ama yine de ortamdaki hava değişiyor. Çiftler dörtlü, altılı gruplar halinde belirginleşiyor. Danslar erotikleşiyor. Bakışlar seksileşiyor. İstikamet evler... Tanışma faslının popüler çifti olarak sessizce uzaklaşıyoruz.
SORU İŞARETİNE DÖNÜŞTÜM
Kulüpten çıktığımda bir soru işaretine dönüşmüştüm. Kafamdan sorular fışkırıyordu. İşte bu soruların cevaplarını, röportaj vermeye ikna ettiğim, temsili isimleriyle Murat ve Çiçek yanıtladı.
Kaç yaşındasınız?
Çiçek: 31
Murat: 35
Kaç yıllık evlisiniz?
Ç: Sekiz.
Çocuğunuz var mı?
Ç: İki çocuk sahibiyiz.
Evliliğinizin kaçıncı yılında swinging yapmaya başladınız?
M: Reel olarak dört yıldır bu ortamdayız, yani evliliğimizin dördüncü yılında yaptık bunu ilk defa...
“Reel olarak” derken neyi kastettiniz?
M: Evlendikten bir müddet sonra fantezi boyutunda swinging yapmaya başlamıştık. Yani gerçek çiftler yoktu; ilişki sırasında bunun fantezisini kuruyorduk.
Fantezi kurmak ayrı, bunu gerçekten yapmak apayrı! Fanteziden gerçeğe giden o adım nasıl atıldı?
Ç: Murat bunu uzun zamandır istiyormuş ama benim haberim yoktu. İlk zamanlarda yatak odamızda ilişki esnasında bana bu tarz filmleri izleterek, hikâyeleri okutarak bendeki ilgisizliği yenmeyi başardı. Zamanla fantezileri talep eden taraf ben olmaya başladım; yani beni bu fikre yavaş yavaş alıştırdı.
“BU İSTEĞİMİ UZUN SÜRE ONA SÖYLEYEMEDİM”
Murat, gerçek anlamıyla swinging yapmak istediğini Çiçek’e nasıl söyledin?
M: Uzun süre cesaret edemedim. Halen kullandığımız Twitter hesabını ondan gizli açtım. Birkaç ay boyunca swinger çiftleri takip ettim, iletişime geçtim. Onların nasıl deneyimler yaşadığını anlamaya çalıştım.
Ç: Ve bir akşam ben bunu fark ettim...
Ne tepki verdin?
Ç: Bir şey söylemedim. Ben de araştırmaya başladım. Çift olduğundan emin olduğum birkaç hesabı inceledim ve merak etmeye başladım.
“HAYATIMA GİREN İLK ERKEK MURAT’TI”
Buna neden ihtiyaç duyduğunuzu anlayamıyorum hâlâ...
Ç: Buna ayrı ayrı cevap verelim. Bunu kendi adıma çok düşündüm. Hayatıma giren ilk erkek Murat’tı. Sonra çocuklar geldi... Murat’ı seviyorum, hayatımı onunla geçirmek istiyorum. Ama elbette yaşayamadığım ve bundan sonra da yaşayamayacağım başka şeyleri de merak ediyorum. Cinselliği ve kadınlığımı fark etmemin başka bir yolu var mıydı bilmiyorum...
M: Ben, çocuklardan sonra Çiçek’i aldatmaya başlamıştım ve müthiş suçluluk duyuyordum... Sonra düşündüm; Çiçek’i seviyorum, evliliğimden memnunum ama bu duyguya da ihtiyacım var.
Yani “Swinging sayesinde aldatmaktan kurtuldum” mu diyorsunuz!
M: Şöyle diyorum: Evlilikler bazen tıkanır. İnsanlar tıkanmayı aşamadıklarında aldatırlar ama aldatmak karşı tarafa da, evliliğe de çok zarar verir. Ben şöyle düşündüm: Benim böyle bir ihtiyacım var, hatta belki Çiçek’in de vardır. Bunu paylaşabilir miyiz? Bunu kimse birbirine ihanet etmeden, evliliğimiz içinde çözebilir miyiz?
Ç: Aldattığını ilk öğrendiğimde dünya başıma yıkılmıştı. Bu yaptığımız, swinging yani, çoğu insana tuhaf, kötü geliyor, biliyorum. Ama bence aldatmak çok daha kötü; çünkü eşini dışlıyorsun, ona ihanet ediyorsun. Burada ise ne yapıyorsan beraber yapıyorsun.
“ÖLMEK İSTEYECEK KADAR PİŞMAN OLDUM”
Peki, ilk seferde ne hissettiniz? Her şey böyle konuştuğumuz kadar kolay mı oldu?
M: İlkinde tam bir ortam olmadı aslında... Rahat olmamız çok önemliydi. Diğer çiftle aynı odadaydık, ancak herkes kendi eşiyle beraber oldu. O anda çok bir şey hissetmedim.
Suçluluk, utanç, “Biz ne yaptık” gibi savrulmalar yaşamadınız mı?
M: İlk gecenin sonunda, eve dönüş yolunda, Çiçek arabada uyurken ben ciddi bir pişmanlık ve suçluluk duygusu hissetmeye başladığımı hatırlıyorum. Normalde hız yapmam, o gece 180’i gördüğümü hatırlıyorum. Sanırım ölmek isteyecek kadar pişman olmuştum o anda.
Ya sen Çiçek?
Ç: Tuhaf gelecek ama ben pişman olmadım. Olsaydım, sanırım o anda biterdi benim için. Farklı bir duyguydu sadece... O geceye dair aklımda kalan, karşı çiftin erkeği ile bakışarak Murat’la birlikte olmam... Aklıma geldikçe tebessüm ederim hâlâ.
(...)
“ARAMIZDA BEŞ VAKİT NAMAZ KILAN DA VAR”
İstanbul için konuşalım, kaç kişilik bir dünyadan bahsediyoruz?
M: Bilinen bin civarı çiftten bahsediyoruz. İçinde zengini de var, orta hallisi de... Muhafazakârı da, beş vakit namaz kılanı da, laiki de, dinle alakası olmayanı da var.
Sayı artıyor mu, azalıyor mu?
M: Kesinlikle artıyor ve yaş ortalaması düşüyor.
“Beş vakit namaz kılanı var” dediniz. Bu nasıl oluyor?
M: Herkesin bir tutarsızlığı olur hayatta… Ben dindar bir insanım, hesabını kendi içimde veriyorum. Hem birbirlerini aldatan çiftlerin dindar olduğunu duyunca bu kadar şaşırıyor musunuz? O da günah. Biz birbirimizi aldatmıyoruz, bu duyguyu açıklıkla ve dürüstçe paylaşıyoruz.
“KISKANÇLIK YERİNDE DURUYOR”
Peki, kıskanma duygusu ilişkinizin neresinde duruyor?
M: Kıskançlık... Bunu hiç düşünmedik sanırım.
Ç: Sanırım tadında bir kıskançlık yerinde duruyor. Evliliğimizi ayakta tutan sevgi, saygı kadar önemli.
(...)
Swinging esnasında eşlerden birinin kıskançlık krizi geçirdiği olmuyor mu?
Ç: Oluyor, çoğu çiftin başına gelir bu. Şiddetli bir kriz olmasa da, biz de bu tip bir olay yaşadık. Soğukkanlı davrandık, hemen giyindik ve ortamı sakinleştirmeye çalıştık. Korkunç sonuçlanan olaylar yok ama ufak tefek krizler yaşanıyor.
Bu olayın kuralları var mı?
M: Genel geçer kurallar var. Örneğin, kadınların telefon numaraları erkeklerde olmaz. Ayrı odalarda ortam olmaz. Zorlama kabul edilemez. Yaşananlardan dışarıda bahsedilmez.
(...)
“BOŞANANLAR OLUYOR”
Swinging’in en büyük tehlikesi ne?
M: İkili ilişkileri oturmamış çiftlerin ortama girmesi kendi aralarında büyük problemlere ve hatta boşanmalara sebep olabiliyor. Ortamdaki harcamalarına dikkat etmeyip büyük borçların altına girenler de var.
Ya sağlık bakımından?
Ç: Bu ortamda korunmaya büyük önem verilir.
İkili cinsel hayatınız bu durumdan nasıl etkileniyor?
M: Biz çok sık yapmıyoruz. Belki bu yüzden bizi olumlu etkiledi; daha renkli yaşar olduk aramızdaki ilişkiyi...
Ç: Ama eşiyle baş başa cinsel birliktelikten zevk almayacak hale gelenleri de duyuyoruz.
(...)
IŞIL CİNMEN
Yazının tamamı Tempo dergisinin temmuz sayısında.