Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıcı Rıza Türmen, referandumla ilgili tartışmaları değerlendirirken, itirazların bu mahkemeye taşınması durumunda ortaya çıkacak tabloyu yazdı. Referandum sürecindeki hak ihlali iddialarına ilişkin olarak, “AGİT gözlemci heyetinin raporu ve Venedik Komisyonu raporunun AİHM tarafından da dikkate alınması beklenir” diyen Türmen, Hürriyet'e şu bilgileri verdi:
16 Nisan halk oylaması ne ölçüde halkın özgür iradesinin sandığa yansıması sonucunu doğurdu? Bu konuda ciddi kuşkular var. CHP ve özel kişiler konuyu seçimlerin yenilenmesi istemiyle Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) taşıdılar. YSK’dan olumsuz yanıt alınması durumunda Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılması gerekiyor. Bundan bir sonuç alınamazsa, 6 ay içinde AİHM’e başvurulabilir. AİHM’e yapılacak başvurunun özellikleri şunlar:
b) Referandum sözleşme kapsamına girer mi?: Seçme ve seçilme hakkını düzenleyen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne Ek 1 nolu Protokol’ün 3. Maddesi “yasama organı seçiminde halkın kanaatini özgürce açıklaması”ndan söz etmekte. AİHM, şimdiye dek verdiği kararlarda maddeyi dar yorumlayarak yasama organını ilgilendirmeyen seçimleri maddenin kapsamı dışında bıraktı. Bu gerekçeyle referandumlar da maddenin kapsamı dışında kaldı. Ancak cezaevlerindekilerin oy hakkına ilişkin MC Lean/İngiltere Kararında (2003) AİHM, önceki kararlara gönderme yaptıktan sonra, “Bu olaydaki referandumun doğasında Mahkeme’nin farklı bir sonuca varmasını gerektirecek hiçbir şey yok” diyerek başvuruyu kabul edilemez buldu. Bu ifadeyi, referandum nitelik bakımından farklı olsa ve yasama organını ilgilendirse, AİHM’in farklı bir sonuç ulaşacağı biçiminde anlamak olanağı var. Başka bir deyişle, AİHM referandumlara kapıyı tamamen kapatmadı.
haberin devamı için tıklayın