Eski eşinin eşcinsel içerikli fotoğraflarını Bursa 7’nci Aile Mahkemesi’ne sunan, kızının yanında ilişkiye girdiğini iddia eden ve davayı kazanan Sema Oymak, Adalet Bakanlığı aracılığıyla kızının iadesi için Fransız Adalet Bakanlığı’na başvurdu.
Ancak buradan olumsuz yanıt alan Sema Oymak, gittiği Fransa’da kızını göremeyince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurma kararı aldı. acak. Oymak, "Küçük kızımın geleceğinden endişe duyuyorum. Kızımı bu babadan kurtarın" dedi.
Bursa’da yaşayan ve özel bir şirkette çalışan 39 yaşındaki Sema Oymak, Otomobil fabrikasında çalışan Fransız Benjamin S. ile 2006 yılında tanışıp evlendi. Daha sonra Fransa’ya giden çift, 7 yıl önce doğan kızlarına M.İ.S. adını koydu. Evliliklerinde hayal kırıklığı yaşayan Sema Oymak, 2012 yılında Fransa’nın Tarascon Kenti’nde boşanma davası açtı. 2013 yılının mart ayında tamamlanan yargılama sonrası mahkeme çifti boşadı, çocuğun velayetinin de her iki tarafa müşterek olarak verilmesini kararlaştırdı.
İLİŞKİ FOTOĞRAFLARINI GÖRÜNCE ŞOK OLDU
Bursa’ya dönmek üzere eşi ile ortak kullandığı evdeki eşyaları almak isteyen Sema Oymak, iddiaya göre kızının daha sonra kendisine anlattığı fakat inanmak istemediği eşinin eşcinsel ilişkilerde çekilen fotoğraflarını gördü. Bunları da yanına alan Sema Oymak, Bursa’ya gelince psikolojisi bozulan kızını Dörçelik Çocuk Hastanesi’ne götürdü. O fotoğrafları da kanıt olarak gösterip Bursa 7’nci Aile Mahkemesi’ne kızının velayetinin kendisinde kalması için dava açtı. Bunu öğrenen Benjamin S.’de, Fransız Adalet Bakanlığı aracılığı ile Bursa 7’nci Aile Mahkemesi’nde kızının iadesi için dava açtı. Yapılan yargılama sonrası Bursa 7’inci Aile Mahkemesi, Benjamin S.’nin çekilen fotoğrafları ve kızın sağlık durumunu dikkate alarak velayetin annesine verilmesine, babasının her ayın cuma ve cumartesi günleri ile 1- 10 Temmuz ve 1- 10 ağustos tarihleri arasında kızı ile tatilini Türkiye’de geçirebileceğine karar verdi. Geçen mayıs ayında bu karar Yargıtay tarafından onanırken, Benjamin S.’.in açtığı kızının iadesi talebinde ise ret kararı çıktı.
1 AĞUSTOS’TA ALIP FRANSA’YA KAÇIRDI
Kızını 1 Temmuz tarihinde alıp Çeşme’de tatil yapan Benjamin S., 10 Temmuz tarihinde çocuğunu annesine teslim etti. Bu kez 1 Ağustos tarihinde M.İ.S.’yi bir kez daha alan Benjamin S., yurt dışına çıkışı yasak olan kızını iddiaya göre Yunanistan’ın Sakız Adası üzerinden Fransa’ya götürdü. Kızının 10 Ağustos tarihinde gelmemesi üzerine kaçırıldığını anlayan Sema Oymak, Avukatı Taylan Dinçer ile aynı gün polis merkezine giderek şikayetçi olduktan bir gün sonra 11 Ağustos günü ise Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
ÇOCUĞUN FRANSA’DAN ÇIKIŞI YASAKLANMIŞ
Bursa Cumhuriyet Savcılığı Benjamin S. hakkında 'çocuğu alıkoyma’ suçundan soruşturma başlattı. Avukat Taylan Dincer gelişmeleri şöyle anlattı:
"Yaptığımız başvuru üzerine Adalet Bakanlığımız, Türkiye’nin 1 Ağustos 2000 tarihinden itibaren taraf olduğu Lahey Sözleşmesi gereğince ’uluslararası çocuk kaçırmanın hukuki veçhelerine ilişkin’ işlem başlattı. Bakanlık, Lahey Sözleşmesi’nin gereğinin yapılması için Fransız Adalet Bakanlığı’na yazı yazdı. Fransızlar da, çocuğun kaldığı Tarascon’u bilgilendirip, çocuğun bulunup Türkiye’ye iadesini istedi. Normal şartlarda çocuğun babasından alınması gerekirken, Tarascon Cumhuriyet Savcılığı hukuk dışı bir işlem yaparak, kendine göre soruşturma sürdürüp M.İ.S.’nin yurt dışına çıkışını yasaklıyor. Adalet Bakanlığı bunu bize bildiriyor. Bu bize göre siyasi bir kriz demektir. Biz de, elimizdeki belge ve Fransız Adalet Bakanlığı’nın yolladığı yazılı tebligat ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruda bulunmak için son hazırlıklarımızı yapıyoruz."
'FRANSA’DA OTOMOBİLİ ÜZERİME SÜRDÜ’
Geçen Ağustos ayından itibaren kızını değil görmek, sesini dahi duyamadığını belirten anne Sema Oymak şunları söyledi:
"Bir çocuğun o fotoğrafları çektiren babası ile yaşaması mümkün değil. Yavrumun psikolojisi zaten bozuktu. Şu anda daha da kötüdür. Geçenlerde açtığımız davayı takip etmek için Fransa’ya gittim. Tarascon Kenti’nde kızımı benden kaçırdı. Hatta korkutmak için otomobili üzerime sürdü. Çaresiz bir şekilde geri dönmek zorunda kaldım. Yavrumun geleceğinden endişe duyuyorum. Ne olur kızımı bu babadan kurtarın."