Mahkeme tutanaklarına göre, olay 2007 yılında Bursa’da yaşandı. Evli ve çocuklu B.D. isimli erkek (34), kendisini bekâr olarak tanıttığı M.E. (23) ile yaklaşık 1.5 yıl flört etti. Olay günü, erkek, ailesiyle tanıştıracağı bahanesiyle genç kadını, kardeşi olarak tanıttığı, bir iş arkadaşının evine götürdü. İkilinin eve gelmesinin ardından iş arkadaşı “Markete gidiyorum” diyerek ayrılan erkek, evde yalnız olduklarını anlayınca çıkmak için kapıya yönelen genç kadını da durdurdu ve kapıyı kilitledi. Genç kadının ifadesine göre, erkek daha sonra el ve ayaklarını bağlayarak tecavüz etti.
RIZASI İLE OLDUK
Tecavüz nedeniyle psikolojik tedavi gören Genç kadın, suç duyurusunda bulundu. Gözaltına alınan B.D. hakkında ‘cinsel saldırı’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından dava açıldı. 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkan B.D., genç kadınla rızası ile birlikte olduklarını söyledi ve “Tecavüz etsem aşağı kattaki komşular bağrışmaları duyardı” dedi.
1’E KARŞI 2 OYLA BERAAT
Mahkeme, 1’e karşı 2 oyla beraat kararı verdi. Kararda, “Olay öncesi ikili arasında yaşanan mesajlaşma ve konuşmanın içeriği ile tanık anlatımlarına bakıldığında, cinsel birlikteliğin zorla olduğuna dair kesin ve inandırıcı delil yok” denildi.
‘EVLİLİĞİNİ GİZLEMİŞ’
Yargıtay 14’üncü Ceza Dairesi ise yerel mahkemenin kararını bozdu. Geçtiğimiz ay verilen kararda, gerekçe şöyle açıklandı: “Sanık evliliğini gizlemiş ve kadını eve hile ile götürmüş. Kadının olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğu tespit edilmiş, tedavi raporunda cinsel saldırı bulgusuna rastlanmış. Beyanlarına itibar edilmeli. Tüm bu nedenlerle cinsel saldırı suçu sabit olduğundan sanık hakkında beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır.”