Mahkeme kararında direndi. Dava Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na geldi, sanık bu kez cinsel tacizden ceza aldı. Kararda "Davacı kadının, kendi şeref ve namusunu ilgilendiren bir konuda sanığa iftira atması için geçerli bir sebep yok. Davacının ifadeleri birbiri ile uyumlu ve samimi. Tanık beyanları da bunu doğruluyor" denildi.
Aydın Çine Sulh Ceza Mahkemesi’nde açılıp Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na kadar uzanan ve yıllar süren dava dosyasına göre olaya ilişkin şunlar
yaşandı:
T.D. ve M.D. çifti evlilik sonrası Çine’deki adreslerine taşındı. Çift günlü yaşamlarını sürdürürken, evli kapı komşuları C.’den gelen telefonlarla hayatları altüst oldu.
RIZANLA OLMAZSA EŞİNE SÖYLERİM
C., genç kadını ev telefonlarından aramaya başladı. C., bu aramalarını ilçede bulunan çeşitli ankesörlü telefonlarla yapıyordu. C. aramaların birinde, T.D.’ye “Seninle olmak istiyorum, rızanla gel bana, istersen seni kaçırırım, rızanla olmazsa eşine söylerim evliliğin yıkılır” dedi.
5 Mayıs 2007 gecesi saat 23:23’te, D. çiftinin ev telefonları yine aradı. T.D. telefonu açtı, arayan yine aynı kişiydi. Kadın, durumu, o sırada dışarıda olan eşine bildirdi, arayan numarayı verdi.
ANKESÖRLÜ TELEFONLARIN NUMARALARINI ALDI
M.D., Çine PTT Müdürlüğü’ne giderek, ilçede bulunan ankesörlü numaraların listesini aldı. Böylece, hangi kulübenin, ilçenin neresinde olduğunu öğrenmiş oldu.
KADIN, TACİZCİYİ OYALADI
Davaya konu olay gününde de saat 22.08’de, D. çiftinin ev telefonları arandı. Telefona T.D yanıt verdi. O sırada, T.’nin eşi de evdeydi. M.D., eşine, telefondaki kişiyi oyalamasını söyledi. Kadın, telefonun diğer ucundaki C. ile konuşurken, M.D., gelen numaraya bakarak, çarşı merkezinde bulunan bir arkadaşını aradı.
ARKADAŞINI KULÜBEYE YÖNLENDİRDİ
M.D., iş arkadaşı M.T.’ye, PTT’nin yakınında bulunan ankesörlü telefon kulübesine bakmasını istedi. M.T. hızla söylenen yere gitti ve kulübede C.’nin olduğunu gördü, “Polis gelecek, bekle” dedi. C. bu sırada bisiklete binerek kaçtı. Ancak, aynı gece saat 23:30 sıralarında polis ekiplerince yakalandı.
MAHKEME BERAAT KARARI VERDİ
C. hakkında cinsel taciz suçundan, Çine Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. T.D. yargılama sürecinde yaşadıklarını anlattı. Savunması alınan C. ise T.D. ile, kendi rızası ile bir ilişkilerinin olduğunu, taciz suçu işlemediğini söyledi. Mahkeme, yeterli delil olmadığı gerekçesi ile beraat kararı verdi.
YARGITAY KARARI BOZDU
D. çifti kararı Yargıtay’a taşıdı. Temyiz incelemesine bakan Yargıtay 14. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu; C.’nin cezalandırılmasını istedi. 14 Eylül 2012 tarihli bozma kararı sonrası dosya yine ilk mahkemesine gitti. Ancak mahkeme kararında direndi. Direnme kararı ise cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edildi.
CEZA GENEL KURULU BAKTI
Bu kez, dosyaya Yargıtay Ceza Genel Kurulu baktı. Kurul da, direnme kararını bozdu. Yerel mahkeme bu kez bozma kararına uydu. C. cinsel taciz suçundan ceza aldı.
İFTİRA ATMASI İÇİN BİR NEDEN YOK
Kurul kararında özetle, “Davacı kadının, kendi şeref ve namusunu ilgilendiren bir konuda sanığa iftira atması için geçerli bir sebep yok. Davacının ifadeleri birbiri ile uyumlu ve samimi. Tanık beyanları da bunu doğruluyor. Sanık, ev telefonu hattına sahip. Ancak gece saat 22.08'de ankesörlü telefondan kadının evini araması makul değil. ‘… Rızanla olmazsa eşine söylerim evliliğin yıkılır’ şeklinde sözleri, kadına karşı cinsel taciz suçunu işlediğini ortaya koyuyor” denildi.
hürriyet