Abone Ol

Evlilik programlarıyla ilgili şok iddia

Atv'de ekrana gelen evlilik programının sunucusu, izleyicilerle ilgi ilginç bilgiler paylaştı.

Evlilik programlarıyla ilgili şok iddia

‘Gözüm Sende’ programıyla her pazar atv’de izleyiciyle buluşan Aylin Kabasakal: ‘Gözüm Sende’ için bir nevi görücü usülü diyebiliriz. İnsanlar evlilik programlarını seyrederek kafa dağıtıyor ve mutlu oluyor. İnanın, ‘Hiç izlemem’ diyenler bile bu programları izliyor.

Atv'nin sevilerek izlenen programı 'Gözüm Sende'de bir erkek yarışmacı, yüzünü görmediği dört kadın adayın hobilerine, iş ve sosyal hayatına kameralar aracılığıyla tanıklık ediyor. Daha sonra yarışmacı, annesinin de yardımıyla kendisine en uygun bulduğu adayı seçiyor. Farklı formatıyla dikkat çeken programın sunucusu Aylin Kabasakal, yarışmacılara bu seçimlerinde eşlik ediyor. Yarışmanın çok sevildiğini ve reytinglerinin çok iyi olduğunu belirten sunucu, Günaydın'ın sorularını yanıtladı...

'Gözüm Sende' nasıl tepkiler alıyor?

Her şey çok güzel gidiyor reytinglerimiz de iyi. 'Gözüm Sende', atv İç Yapımlar'ın hazırladığı bir proje. Format yurt dışından satın alındı ve Türkiye'ye göre uyarlandı. Türk kültürüne göre yorumladık yani. Ekip olarak çok huzurlu çalışıyoruz ve çok eğleniyoruz. Çekimlere geçtiğimiz Ağustos ayında başladık, Eylül başında yayına girdik. Pazar akşamları ekrana gelmeye devam ediyoruz.

ERKEK SEÇİCİ , KIZLAR TALİP

Kültürümüze uyarlamak için ne gibi değişiklikler yapıldı?

Önceleri seçici olarak kızları alıyorduk, anneleriyle birlikte... Yabancı formatta kızlar ve erkekler, arkadaşlarıyla birlikte katılıyor programa. Ama biz anneleriyle birlikte alıyoruz. Erkekler ve annelerini seçici olarak alıyoruz; kızlar da erkeğe talip oluyor. Türk halkı bunu daha çok sevdi, böyle devam ediyoruz.

Yarışmanın bu kadar sevilmesinin sırrı ne sizce?

Programımız için bir nevi görücü usülü diyebiliriz. Dört kız ve anneleri, bir seçici erkeğe talip oluyor. Sitemizde erkeğin bilgileri yayınlanıyor, daha önceden tanıtımlar dönüyor ve görüp ona talip olabiliyorlar. Bir gün de evlerini, mutfaklarını, dolaplarını, nasıl bulaşık yıkadıklarını, nasıl giyindiklerini gösteriyorlar. Kızların yüzlerini görmüyoruz ama... Seçici ve annesi de, talip olan kıza sorular soruyorlar. Finale kadar kararlarını vermiş oluyorlar, yüzünü görmeden tabii... Finalde, seçtikleri iki kız yan yana geliyor. Bu kez kim kimdir, onu tahmin etmeye çalışıyorlar. Sonrası onlara kalıyor; biz sadece tanıştırmış oluyoruz.

Peki evlenen oldu mu hiç?

Bilmiyorum, haber veren olursa sevinirim... Biz onları tanıştırıp vesile oluyoruz.

Evlilik programlarıyla ilgili tartışmalara ne diyorsunuz?

Bu bir arz-talep meselesi... Ekranda bu kadar çok evlilik programı var; bunlar niye devam ediyor? Tabii ki reyting aldıkları için... Halkın çoğunluğu izliyorsa, program devam ediyor. Belki biraz abartılar vardır ama bunlar genelde sevilen ve beğenilen programlar. İnan 'Hiç izlemiyorum' diyen çevrelerde de izleniyor. İnsanlar kafa dağıtıyor ve mutlu oluyorlar.

Siz 'Gözüm Sende' gibi bir yarışmaya katılır mıydınız?

Hiç düşünmedim. Kadere inanırım belki birisini görseydim, kalbim çarpsaydı, onu çok beğenseydim katılabilirdim. Böyle bir şeyi deneyebilirdim.

Sizi daha çok oyuncu yönünüzle tanıdık...

Evet ama aynı zamanda sunucuyum. Okulun son senesinde İzmir'de özel bir kanalda haber spikerliğine başladım. Ondan sonra İstanbul'a geldiğimde, Halit Kıvanç'la birlikte bir yarışma programı sunduk. Tiyatro ve oyunculuktan çok, sunuculuk tecrübem vardı. Daha sonra diziler girdi devreye ama sunuculuk hep devam etti.

Sunucu olmak isteyen gençlere ne önerirsiniz?

Çok güzel Türkçe konuşmalılar; bunun için eğitim alabilirler. Ekranda samimiyeti seviyorum; oyunculukta da, sunuculukta da doğallık lazım. Sunucunun zeki ve algısı açık olması gerekir. Hele canlı yayınsa, çok daha tehlikeli çünkü her an her şey olabiliyor.

Herkes sunucu olabilir mi?

Herkes sunucu olamaz; tecrübe ve zeka gerekiyor. Herkese yayın emanet edilemez.

Halit Kıvanç gibi duayenler niye az yetişiyor sizce?

Ne güzel sesi vardır Halit Abi'nin... Onun gibi duayenler yetişmiyor. Belki jenerasyon farkı ve teknoloji yüzündendir.

İstanbul'a geldiği ilk yıllarda sunuculuk yapan Aylin Kabasakal, "Programcılığı çok seviyorum. Ben hem oyuncu, hem de sunucuyum" diyor.

KÖTÜYÜ OYNAMAK İSTERİM

Oyunculukla ilgili yeni projeler var mı?

Bir-iki dizi için görüşmeler yapıyorum. 'Gözüm Sende' ile birlikte oyunculuğa da devam edeceğim. Yazın da sinema filmi çekeceğiz.

Çok fazla dizi çekilmesi ve birçoğunun yayından kalkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bence çok dizi çekilmesi iyi bir şey, oyunculara imkan doğuyor böylece. İzleyici de her akşam dizi seyretmeye alıştı. Zaten iyiler kalıyor, kötüler eleniyor. Ben 'Güzel Köylü' ve 'Cennet Mahallesi' gibi uzun soluklu dizilerde rol aldım.

Sizi hep komedi dizilerinde izledik. Böyle mi devam edeceksiniz?

Hep bu tarz projelerde yer aldığım için hep komedi oynayacağımı sanıyorlar. Halbuki 'Bir kötü kadını oynayayım da görsünler' diyorum! Fakat ne yazık ki yapımcılarımızda böyle bir algı var; şans vermiyorlar, önyargılılar. Kötü kadını oynamayı çok isterim.

OĞLUM BENİ BAKIMLI GÖRMEK İSTER

Oğlunuz sizi ekranda görünce ne yapıyor?

5 yaşında... Beni sürekli 'Gözüm Sende'deki gibi bakımlı görmek istiyor.

Anne olduktan sonra neler değişti hayatınızda?

Evlendikten sonra hiçbir şey değişmedi ama anne olduktan sonra önceliğim oğlum oldu. Birinci sıram oğlum... İşime de, eşime de çok aşığım ama oğlum bambaşka... Herkesi bir anne doğurmuş; ilk doğurduğumda "Anne-baba olmak böyle bir şeymiş" demiştim. 'Herkes böyle mi büyütüyor çocuğunu?' diye düşünmüştüm. Ne zorluklarla büyütülüyor evlatlar...

Boşanmaların artmasını neye bağlıyorsunuz?

Ekonomik özgürlüğün artması, kadınların artık 'Ben varım' diyebilmesi ve erkeklere tahammülün azalması... Kadın, 'Ben de ayaklarımın üstünde duruyorum' diyor ve boşanıyor. Ama eskiden öyle değildi; erkek ne yaparsa yapsın, kadınlar 'Aman evimde olayım' der ve boşanmazlardı. Kadınlar çalışıp para kazandıkları için daha kolay boşanıyorlar.