Odatv'den İlknur Yılmaz'ın haberine göre bir uygulama kullanıcısı, “Yeni kameralarda bir şey var. Aynada baktığımız gibi görmüyoruz kendimizi. Filtre ile yaptığımızda yüzümüzdeki renk eşitsizliği, ince çizgiler, göz altı morluğu, burun kemerinin daralması için Facetune’ye ihtiyaç duyuyoruz. Erkekler çok iyi kızlar beğendiği için kızlar da en iyi olma çabası var” diye konuştu.
“UYGULAMA BENİ ESTETİK YAPTIRMAYA İTİYOR”
Aynı kullanıcı FaceApp/Facetune için şunları söyledi:
“Ben öyle gözükmek istiyorum. O şekilde gözükmek beni daha fazla mutlu ediyor. Geçenlerde bir arkadaşımla konuştum. ‘Kendine gel o senin burnun değil. Burada fındık gibi burnun farkında mısın kendi burnun böyle değil’ dedi. Doğal halimin üstüne çok çıkarsam karşı taraf beni tanımaz. O yüzden son günlerde uygulamayı kullanmayı minimuma indirdim. Çünkü uygulama beni estetik yaptırmaya itiyor.”
“ESTETİKTEN FARKI YOK”
Söz konusu fotoğraf düzenleme uygulamalarının başka bir kullanıcısı ise “Ben Facetune ve FaceApp’i estetikten farklı bir şey olarak görmüyorum. Estetik maddi güç gerektiren bir şey. Estetiğin mantığında da beğenmediğin yerlerini değiştirmek var. İnsanların maddi durumları her zaman estetik yaptırmaya elverişli olmayabiliyor. Mesela uygulamada burnunu küçültmek çok kolay. Bence ikisi de kendini kandırmak biri fiziksel olarak da kandırıyor sadece. Sonuçta gen değişmiyor. Uygulamayı kullanmadan da bir sürü foto paylaşırım fark etmez ama kimsenin bu program özelinde değil” diye konuştu.
“SOSYAL MEDYADA AKTİF OLMAK BU SONUÇLARI DOĞURUYOR”
Kullanıcı ayrıca, “Instagram filtreleri de bambaşka biri haline dönüştürüyor insanı. Filtresiz bir şey paylaşıldığını ben görmedim. Instagram’da filtreli hikaye çekerken daha masum, Facetune’de dudak büyütüldüğünde daha ilginç olmuyor hepsi aynı şey. Bence herkesin o anki hali fotoğraf çekmeye müsait değil. Ama insan yine de bir şey paylaşmak istiyor. Fotoğrafı ya filtreli çekiyor ya da çektiği fotoğrafa filtre yapıp paylaşıyor. Kalkıp makyaj yapmamıza gerek kalmadı. Instagram’da açıyoruz “fox eyes” filtresini sonra her şey tamam. Kendimi de beğeniyorum ama “perfect angle” bulmaya uğraşacağıma o an çektiğimi güzel hale getiriyorum. Bunun sosyal medyada aktif olmanın getirdiği bir sonuç olduğunu düşünüyorum” vurgusunu yaptı.
PSİKOLOG RAMAZAN SAYGIN ŞİMŞEK: UYGULAMAYI KULLANDIKÇA DEĞİŞTİRİLEN YÜZE AŞİNALIK BAŞLIYOR
Odatv’ye konuşan Psikolog Ramazan Saygın Şimşek, “Yüz görünümünün düzenlenmesi amacıyla kullanılan uygulamalardaki artışın doğal bir süreç olduğunu düşünüyorum. Görselliğin önemli hale gelmesinin doğal bir sonucu. Ancak işler burada kalmıyor… Kişi kendince daha güzel olduğunu düşündüğü değişikliklere başvuruyor. Örneğin; saçlara ışıltı verme, renk tonunu değiştirme, kulağını küçültme, dudağını büyütme, yuvarlaksa yüz yapısını oval hale getirme, burun yapısını değiştirme... Kullandıkça ekrandaki değiştirilen yüze aşinalık başlar. Aynada görünen gerçek yüz ile ekranda yaratılan yüz arasındaki farklılık algısı artmaya başlıyor. Bir süre sonra gerçek yüz daha yabancı daha az güzel ya da daha çirkin gelmeye başlamıştır” ifadeleriyle değerlendirmede bulundu.
ŞİMŞEK: BU EŞİK PSİKOLOJİSİNİN KONUSU
Şimşek, “Psikolojinin algı ve öğrenme alanındaki Eşik Psikolojisinin konusudur. Yani kişinin kendi yüzüyle ilgili güzellik eşiği yine kendisi tarafından kırılmıştır. Eşikler arası fark ne kadar çoksa hissedilen negatif duygular da o oranda artmıştır. Yüz yüze görüşmelerde çevrenin gözünde daha çirkin algılanacağı endişesi başlar. Peki, bu sorun nasıl çözülecek? Tabii ki ilk aklına gelen estetik operasyondur. Peki sorun çözüldü mü? Tabii ki hayır çünkü kişinin içine yerleşen kusurluluk inancı kolay kolay bitmez. Bu sefer de başka kusurlar aranmaya başlanır. Bu döngü ilerledikçe bağımlılıklar da artmaya başlar. En iyisi bu hisler başlamadan, sorun büyümeden destek almaktır. Unutmayın ki psikolojik bir sorunu değiştirmek görsel bir kusuru değiştirmekten daha zordur” dedi.
PLASTİK CERRAH: İSTEDİKLERİ HALE DÖNÜŞMELERİ İÇİN KAFATASLARININ DAHİ DEĞİŞMESİ GEREKİYOR
Manhattan'daki Gotham Plastic Surgery'de cerrah olan Dr. Philip Miller, konuyla illgili HuffPost’a konuştu. Miller, artık hastaların düzenli olarak filtre uygulanmış fotoğraflarıyla geldiklerini, kadınların istedikleri hallerinin oluşması için bacaklarının uzatılması, kafa taslarının yeniden şekillendirilmesi, bellerin o kadar incelmesi için kaburgaların ve iç organların çıkartılması gerektiğini söyledi.
Günümüz genç kadınlarının kusursuz görünme baskısı kaçınılmaz hale gelmesi hakkında konuşan Dr. Miller, "Facetune gibi uygulamalar, kişilere neye benzeyebilecekleri konusunda tamamen yanlış bir izlenim veriyor" dedi.
Dr. Philip Miller, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bir prosedür bile talep etmeyen hastalar aldım, sonuç talep ediyorlar. Diyorlar ki;'Beni böyle göstermek için ne yapman gerekiyorsa yap. 'Harika, kafanı kırayım, dişlerini çıkarayım ve kemiklerini yeniden konumlandırayım.’ dememi bekliyorlar sanki…”
FACETUNE YÖNETİCİSİ: KULLANICILAR KENDİLERİNİ ROCK YILDIZI GİBİ HİSSETTİKLERİNİ SÖYLÜYOR
HuffPost’a konuşan bir Facetune yöneticisi de şunları söyledi:
“Kullanıcılar, bize sadece en iyi gecelerinin fotoğraflarını çektiklerini ve Facetune2'nin sonsuza dek hatırlamak istemedikleri o sinir bozucu görüntülerini atlatmalarını sağladığını söylemek için bize mesaj atan kullanıcılar var. Hatta Facetune2'nin, kendilerini, bunalmak yerine sosyal medyadaki bir Rock yıldızı gibi nasıl güvende hissettirdiğini bize yazanlar bile var."
160 milyondan fazla indirilen uygulamaya göre, pandeminin başlangıcından bu yana uygulamayı kullananların sayısı yüzde 20 artış gösterdi. Ayrıca uygulama, her gün 1 milyon ile 1 buçuk milyon arasında yeni kullanıcı kazanıyor.