Fatmanur Altun, daha önce de konuya ilişkin konuşmuş, Türkiye Düşünce Platformu üyelerine yaptığı açıklamada, "Evimizin arka tarafında bir vakfa ait küçük ve dimdik bir toprak parçası var. Toprak tam bir mezbelelik haldeydi. Hem bahçemize sürekli olarak gelen akrep vb. haşaratı üreten hem de ciddi güvenlik zaafı doğuran, insanların yıllardır çöp atmak için kullandıkları, içinde balicilerin yattığı metruk bir kulübenin de olduğu bir alandı burası” ifadelerini kullanmıştı.
Alçı’nın aktardığına göre, Fatmanur Altun, son çıkan haberlerden dolayı olan rahatsızlığını şu ifadelerle dile getirdi:
“Ben ve dört çocuğum bunca yıldır sakince, kendi halimizde yaşamaya çalışan insanlardık. Bu süreçte boy boy fotoğraflarım çıkıyor, evin adresi ortaya döküldü, her gün türlü iftiralar atılıyor. Benim anonim olma hakkımı elimden aldılar Nagehan Hanım, bir polis korumayı dahi almak istemeyen bir insandım. Mütevazı bir hayat yaşadık hep. Ama bu olanlardan sonra artık tanınmadan yaşamak çok zorlaştı.
Çocukları korumak çok zor, her türlü haberi görüyorlar. Sosyal medyayı takip ediyorlar. Yazılanlardan çok etkileniyorlar. Aşırı tedirgin bir ruh halinde yaşıyorlar. Onlara mı üzüleyim, evimizin etrafında dedektiflik yapanların ne yapıp ettiğine mi bakayım bilemedim. En çok mahremiyetin böylesine hiçe sayılması, temel kırmızı çizgilerin bu kadar kaybolması çok acı. Şu süreç bitsin, sizin gibi objektif insanları eve davet edeceğim, gelsinler bahsi geçen yeri görsünler…”
Yazının devamı için TIKLAYIN