Gazeteci İsmail Saymaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Sedat Peker'in iddialarıyla gündeme gelen kumarhane işletmecisi Halil Falyalı’nın cenaze törenine dikkati çekti. Kıbrıs'ın devlet protokolünün sabıka kaydını bildikleri halde Falyalı'nın cenazesinde saf tuttuğunu söyleyen Saymaz, “Acaba diyorum, ABD'nin yakalama kararı ve Türkiye'deki soruşturmalar karşısında Falyalı, Kıbrıs'taki devlet otoritesi tarafından korunuyor muydu?” sorusunu gündeme getirdi.
Saymaz, Halk TV’deki bugünkü yazısında şunları kaydetti:
Kıbrıs'ın devlet protokolü, sabıka kaydını bildikleri halde Falyalı'nın cenazesinde saf tuttu. Falyalı'nın UBP'yi desteklediği biliniyor. Fakat dünkü cenaze, hükümet ile Falyalı arasındaki ilişkinin sempatinin çok ötesinde olduğunu kanıtlıyor. Türkiye dahil, dünyanın bir başka ülkesinde siyasetçilerin görünmekten kaçınacağı bir cenazeye rahatlıkla gidebilmeleri de bundan.
Cumhurbaşkanının, yasadışı bahisle anılan barona iltifat ettiği nerede görülmüş? Başbakan ve İçişleri Bakanı, uyuşturucu ve karaparadan ötürü ABD'de yargılanan ve Kırmızı Bülten ile aranan bir adamın cenazesine gider mi? Devlet işkenceciyi rahmetle yad eder mi? "Acaba" diyorum, ABD'nin yakalama kararı ve Türkiye'deki soruşturmalar karşısında Falyalı, Kıbrıs'taki devlet otoritesi tarafından korunuyor muydu? Falyalı, sağlanan bu koruma nedeniyle 300-400 milyon dolarlık servetinden UBP'lilere de aktarıyor muydu? Mesele yalnızca 'duygusal' mıydı?
KKTC, tanınmadığı ve korsan devlet muamelesi gördüğü için Türkiye'den gönderilen bütçe, turizm, casino ve sanal bahis dışında geliri bulunmuyor.
1974'ten bu yana kurumsallaşan çözümsüzlüğün yarattığı statüko, adada Falyalı gibi bahis, kumar ve uyuşturucu baronları yarattı. Kara para ile zenginleşen Falyalı, siyaseti ve bürokrasiyi finanse mi ediyordu? Sedat Peker'in iddiasına göre Falyalı, şantaj kasetleriyle siyaseti tanzim ediyordu. Bir önceki Başbakan Ersan Saner'in cinsel içerikli videosundan Falyalı'yı sorumlu tutuyordu, Sedat Peker. Bu iddiayı ne Saner yalanladı. Ne de halefi Sucuoğlu, aksini ifade etti.
Bu yüzden Kumyalı Camisi'nde cenaze namazı kılınan, Falyalı'nın kendisinden çok, KKTC'nin bağımsız bir cumhuriyet ve hukuk devleti olduğu iddiasıydı.
Yazının tamamını okumak için tıkayın.