Abone Ol

Yeni Şafak ve Türkiye Tıbbi Hata Manşetleriyle Gerçekleri Saptırdı mı?

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Yeni Şafak gazetesinin "5 yılda 6 bin tıbbi hata davası açıldı", Türkiye gazetesinin de, "10 yılda 5 bin 933 tıbbi hata davası açıldı" başlıklı haberlerine dikkat çekti.

Yeni Şafak ve Türkiye Tıbbi Hata Manşetleriyle Gerçekleri Saptırdı mı?

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Yeni Şafak gazetesinin "5 yılda 6 bin tıbbi hata davası açıldı", Türkiye gazetesinin de, "10 yılda 5 bin 933 tıbbi hata davası açıldı" başlıklı haberlerine dikkat çekerek, kabul oranlarının düşük olduğunu ve bunun başlıkta yer alması gerektiğini belirtti.

Bildirici, yazısında bu başlıkların "Türkiye’de doktorların çok hata yaptığı ve bu yüzden de haklarında binlerce dava açıldığı izlenimi verdiğini" dile getirdi.

Bildirici şu ifadeleri kullandı:

"Tıbbı uygulama hatalarıyla ilgili davalar açılması elbette haberdir. Ama açılan davalarla ilgili sonuç alınmışsa, bu yöndeki bilgiler de haberde yer alıyorsa artık o bilginin başlıkta yansıtılması gerekir. Çünkü açılan dava sayısı eskiyi gösterir, davalarla ilgili kararlar ise son durumu, aktüel olanı yansıtır.

Davaların sonucuyla ilgili bilgi varken açılan dava sayısını başlığa çıkarmak yanlış habercilik. Üstelik de “Altı bin tıbbi hata dava açıldı” başlığı sağlıkçıların ve tabii özellikle de hekimlerin çok hata yaptığı izlenimi veriyor. Oysa sonuçlanan davalara bakarsanız 10 yılda 1189 dava kısmen ya da tümüyle kabul edilmiş. Yıllık ortalamaya vurursanız onbinlerce hekim ve sağlık personelinin yüzbinlerce tıbbi uygulamasında 109 hata.

Yeni Şafak ve Türkiye, kabul edilen dava sayısını ya da yıllık ortalamayı başlığa çıkarmış olsa bu ülkede Sağlık Bakanlığı’na bağlı doktorlar ve diğer sağlık personelinin ne kadar az hata yaptığı bulgusunu topluma duyurmuş olacaktı.

Hem böylece bu ülkede hekimlere ve sağlık personeline şiddetin azalmasına katkısı olabilirdi. Oysa iki gazetenin açılan tıbbi hata davalarının sayısını başlığa çıkarması sağlık personeline karşı şiddeti besleyecek bir yaklaşım. Umarım kasıtlı değildir…"

Tıklayın