54. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'yla ilgili konuşan Altaylı, "Ülke imajı için iyi bir şey, iyi yapıyorsa ellerine sağlık. Djokovic'in doping ve güven açıklamaları da doğru, şimdiye kadar bisiklet sporunda şampiyon olup hakkında doping iddiası çıkmayan yok gibi bir şey. Bu kadar profesyonel olunca her şey oluyor için içerisinde ama Djokovic de tenise baksın. Teniste de zaman zaman böyle şeyler ne yazık ki oluyor" ifadelerini kullandı.
Michael Schumacher'in sağlık durumunu yorumlayan Altaylı, "İsviçre'de eşinin bir davetinde bulunmuştum, üzüntü vericiydi. Geri dönüş ihtimali mucize ötesi bir şey. Hz. İsa'nın gelip dokunması lazım sanki." dedi. Mick Schumacher'in F3'te şampiyon olmasıyla ilgili de konuşan Altaylı, "Pek çok yarışçının oğlu daha sonra şampiyonluklar elde etti. İnşallah küçük Schumacher de gelir. Formula 1'in böyle bir şeye ihtiyacı var çünkü rekabet, efsane sürücüler artık yok. Hamilton ve Vettel o karakteri koyamadı. Formula 1'i canlandırır" ifadelerini kullandı.
Lionel Messi'nin çağırılmadığı Arjantin Milli Takımı'nın Cidde'de Brezilya ile oynayacağı hazırlık maçını değerlendiren Altaylı, "Orada Ronaldo yok, Ronaldo bu konularda hassas, olaylara tepki gösteren sporcular oldu. Brezilya ve Arjantin futbol federasyonları, insan haklarını bu kadar ayaklar altına alan, uluslararası cinayet işleyen bir ülkede ne işiniz var? Bunu onlara sormak lazım ama yapacak bir şey yok, spor bu" yorumunda bulundu.
MİLLİ TAKIM'IN RUSYA'YA YENİLMESİ
"BURADA YENEMEDİK, ORADA KAZANMAYI BEKLEMEK HAYALDİ"
UEFA Uluslar Ligi'nde Rusya'ya 2-0 yenilen A Milli Takımımız'la ilgili konuşan Altaylı, "Burada yenildik, orada yenilmemiz de normal. Eleştiriler var ama Rusya sonuçta Dünya Kupası oynadı ve çeyrek final oynadı. Güçlü bir takım, evinde onları yenmeyi beklemek hayaldi. Ülke olarak gazımız kaçmış vaziyette, ligimizin kalitesi ortada... Kötü oynadık ve yenildik. Benim tavsiyem şu, Aykut Kocaman'ı hemen Milli Takım'ın başına getirsinler çünkü bu eleştiriler bitmeyecek. Klopp'u, Mourinho'yu, Guardiola'yı 20 milyon Euro verip getirsen, Aykut Kocaman Milli Takım'ın başına geçmedikçe Türk spor medyasındaki pek çok yorumcunun tatmin edilmesi mümkün olmayacak. Oraya Aykut Kocaman'ı koyun, bir görelim ve bu işten kurtulalım. Sonra ne olur bilemiyorum. Bana kalsa ben Şenol Güneş'i getiririm. Kendi takımında da sıkıntılar var. Beşiktaş'la belli ki aralarında iki senedir bir tatsızlık var. En büyük başarıları Şenol Güneş yaşatmadı mı? Geçen sene Şampiyonlar Ligi'nde başarı kazanmadı mı? Benim tercihim Güneş olur ancak spor medyasındaki bazı etkin kişilere göre Milli Takım'ın tek kurtuluşu Aykut Kocaman. Gelir, inşallah başarılı olur ama olamazsa da en azından kurtuluruz. Öbür türlü bu sesler getirmeyecek! Görelim akla karayı. Madem Aykut'un bugünlerde işe ihtiyacı var,Fenerbahçe'nin başkanı ya da yönetimi tarafından yıpratılmış vaziyette, o yüzden kurtuluş Aykut'ta. Milli Takım'ın kurtuluşu konusunda ise kesin bir şey söyleyemem."
ARDA TURAN HAKKINDA 12,5 YIL HAPİS İSTENMESİ
"ARDA TURAN'I TEDAVİ ETTİRMEK LAZIM"
Arda Turan hakkında 12,5 yıl hapis istenmesini değerlendiren Altaylı, "Suç işleyen ilk futbolcu Arda değil, muhtemelen son futbolcu da olmayacaktır. Pek çok futbolcunun başı geçmişte de belaya girdi. Tanju Çolak mesela, Alaattin Çakıcı ile dostluğu vardı o dönemde bir gece kulübüne gelip havaya ateş ettiler. Silahla Galatasaray Spor Kulübü tesisleri içinde potalara ateş etti. Galatasaray da onu derdest edip yolladı. Arda'nın durumu biraz vahim çünkü Tanju kimseye silah çekmedi, kimseyi yaralamadı. Arda bu hale düşmedi. Arda o hale atladı! Arda, gökdelenin tepesinden atladı! Ama bu zaten geliyorum diyordu. Kimse için sürpriz değil bu durum. Arda, adım adım adım kendini oraya götürdü. Kulüp yönetimlerinde sorunlar var bence. Arda'nın şu hallerini görünce onu psikoloğa, psikiyatra yollamak lazım. Bu da ayıp bir şey değil. Tenisin en önemli adamı Federer'in gençliği bir felaket! Çok yetenekli ancak öfke kontrol sorunları vardı. Antrenör ve menajerleri psikoloğa yolluyorlar, yıllar süren tedavi görüyor. Arda, zıvanadan çıktı çıkacak. Gidişat belli, zaten kültür altyapısı buna uygun. Her yeri tutarsız, bir ara siyasete merak saldı, garip garip mesajlar veriyordu. Söylediklerinin önemi yok ama bunun altyapısı buna uygun değil, arkasından bu serserilikler... Bu çocuğu tedavi ettirmek lazım. Kendi de sorun görmedi ve iş bu noktaya geldi. Rezillik! Evde karnı burnunda hamile karını bırakıp gece çıkıyorsun, evli başka bir kadına tekliflerde bulunduğun iddia ediliyor, bin tane tevatür dolanıyor." yorumunda bulundu.
Arda Turan'la ilgili konuşamaya devam eden Altaylı şunları söyledi:
"Arda'nın kayıplarına bakalım şimdi; bir, toplumdaki saygınlığını çöpe attı. Diyebilir ki 'Banane toplumdan' Peki, sen 3 4 sene daha futbol oynayacaksın, her sene 3-4 milyon Euro'dan, 15 milyon Euro'yu da attın mı çöpe! Reklam gelirini, şunu bunu attın mı? Attın. Kendini sıfırladı! Bundan sonra kim Arda'yla görünmek ister? Hadi oynatsınlar reklamlarında! Bu saatten sonra Arda'ya kimse yaklaşamaz. Çünkü bir pişmanlık göstergesi de yok hala atarlı, giderli hallerde! Hadi öfkene kapıldın, sarhoş olup kafa attın, gece hastaneye gidiyorsun! Yanında eşin, dostun da mı yok? Burak Yılmaz 'Ben görmedim' diye savunacağına 'Arda ne yapıyorsun, manyak mısın ne tabancası?' demesi lazım!"
"ARDA'YA DESTEK VERDİĞİME PİŞMANIM"
Arda Turan'ın bu duruma nasıl geldiğiyle ilgili konuşmayı sürdüren Altaylı, "Sorumluluk kimde? Biri kendini balkondan aşağı atmışsa sorumluluk kimdedir? Yeterince destek verildi. Ben mesela destek verdiğim için pişmanım. Fatih Terim'e karşı Arda'yı savundum, genç bir adam, çocuk diye söyledim. Ama bu çocukluğu falan aştı, bu kabadayılığa vardı. Adamlık ona buna horozlanmak değildir, adamlık bir tavırdır. Karışmak bana da kimseye de düşmez ama adamsan karnı burnundaki karını evde bırakmazsın. Bunları yapıp 'Adamlık' diyemezsin. Konuşmaya değmez" ifadelerini kullandı.
"ARDA ANLADIĞIM KADARIYLA KAZANILMAK İSTEMİYOR"
Fatih Kuşçu'yla programdan önce konuşan ve "Ben oyuncuyu kazanmaktan yanayım ama karar yönetimimizin" diyen Abdullah Avcı'nın bu açıklaması üzerine konuşan Altaylı, "Arda'yı kazanmak için bugüne kadar elimizden gelen her şeyi yaptık ama o kazanılmak istenmiyor anladığım kadarıyla. Biz kimsenin sorumlusu değiliz, biz ne yapabiliriz? Şöhretli, dünya kadar para kazanan, aklı başında insanlar. Menajeri, teknik direktörü, kulüp başkanı, anası babası yok mu? Ben ne yapacağım? Arda'nın basın danışmanı var, ne yapar bunlar? Sen basın danışmanından önce akıl danışmanı tut, senin sorunun basın değil ki aklın!" dedi.
Rafael Nadal'ın Mallorca'daki sel felaketinde yardım etmesi üzerine konuşan Altaylı, "Onun harika bir sporcu olduğunu defalarca söylemiştim. Nuri Şahin de Etiyopya'da susuzluğa dikkat çekiyordu. Arda da gece kulübünde kendi susuzluğunu gideriyormuş. Yargı süreci hakkında konuşmak bile suç ama şunu söyleyeyim, 3 yıldan fazla ceza alırsa futbol hayatı bitiyor, sahaya çıkması mümkün değil" ifadelerini kullandı.
UEFA'NIN GALATASARAY HAKKINDAKİ KARARINI YENİDEN İNCELEMESİ
UEFA'nın Galatasaray hakkındaki kararını yeniden incelemesi üzerine konuşan Altaylı, Mustafa Cengiz'in "4,300 kişi bizi UEFA'ya şikayet etmiş" ifadelerini değerlendirerek "Münferit başvuru değil ancak UEFA bu başvuruları ihbar kabul edebilir ama zaten Galatasaraylıların dışında uğraşan başka kulüpler de var. İtalyan kulüplerinden bahsettik, böyle bir soruşturma açılabilir, buradan ceza da çıkabilir. Bu seneyi etkilemez ama bundan sonraki seneleri etkileyebilir. Galatasaray'la ilgili çıkan şeylere bak? Gomis'le röportaj yapılıyor, yönetimi suçlatıyorlar. Fatih Terim, Milli Takım'a dönebilir şeyleri hortlatıldı ve Galatasaray ceza geldi diyenler var. Bunları hepsi SPK'ya göre suç! Ceza gelme olasılığı var mı? Var, ama bence gelmeme ihtimali daha yüksek. Örnek vereyim rahip Brunson serbest bırakıldı. Kaç yılla yargılanıyordu? 35. Kaç yıl mahkumiyet aldı? 3. Ne oldu serbest bırakıldı. Yani Galatasaray için 3 yıl istenir, 1 sene verilir, uzlaşma olabilir, yani her şey olabilir. UEFA yönetimi de Galatasaray'ı kararından ötürü savunacaktır." dedi.
"GALATASARAY'I ŞİKAYET EDENLER BİLSİNLER Kİ KENDİLERİ DAHA VAHİM DURUMLARLA UEFA'DA OLACAKLAR"
Galatasaray'ı UEFA'ya Türkiye'den şikayet eden taraftarlar ve kulüpler var iddiasını değerlendiren Altaylı, "Durumun parlak olmadığı ortada. Ancak Türkiye'de Galatasaray'ın ceza alması için uğraşan taraftar veya kulüpler varsa şunu bilsinler: Yarın onlar da çok daha vahim bütçelerle, bilançolarla orada olacaklar! Eğer UEFA kriterleri tam olarak uygulanırsa Türkiye'den sadece iki takım Avrupa kupalarına gidebilir! Diyelim Kasımpaşa 17, Göztepe 18. oldu ve küme düştüler... UEFA tüm kriterleri uygulamaya kalkarsa Avrupa'ya ikisi gider. Bu iki kulüp dışında kriterleri karşılayan kulüp yok. Federasyon bu kuralları uygulamaya kalkarsa 16 kulüp, Süper Lig lisansı alamaz!" yorumunda bulundu.
"OYLA, SEÇİMLE GELİNEN YERDE BİR SİLAH KULLANILIRSA O SİLAH DÖNER SİZİ VURUR"
Duygun Yarsuvat ile Mustafa Cengiz arasında UltrAslan ürünlerinin GS Store'larda satılması üzerine çıkan gerginlikle ilgili konuşan Altaylı, "Ezelden beridir tepkiliyim. UltrAslan'ın kendi adına ürettiği tüm ürünlere yaptırım uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü burada bir gelir var, formasıyla, logosuyla, renkleriyle Galatasaray'ın malı. Galatasaray'ın malının üzerinde para kazanılması korsanlığa girer. Bunu yıllardır mücadele ediyorum. UltrAslan'san Galatasaray'ın lisanslı mallarını alırsın. Store'larda satılması, işin cılkının çıkması. Yarın 20 bin kişilik bir başka taraftar grubu çıksa onların ürünleri de mi satılacak? Seçimle, oyla gelinen yerlerde bir silahı, birilerine karşı kullanmaya kalkarsanız o silah yarın sizi vurur! Başkan da bir Arda tavrı, gider hali sezinlemeye başladım. Başkan olarak ne Divan'a ne Genel Kurul'a öyle nidalar yapamazsın! Galatasaray Başkanı olarak o kürsüde 'Hiçbir başkanın gitmediği yere ben gittim' diyorsun, Hayrettin Kozak da 'Hepimiz oradaydık' diyor. Başkan da 'Sen başkan mısın?' diyor. Bu çok hatalı bir üslup. Senden yaşça bir büyük var! Diğer bir nokta sen başkan olarak oradasın, Hayrettin Kozak'a öyle bağıramazsın! Güç sarhoşluğu, bazen sorunlarla boğuşmanın getirdiği birikim bunları getiriyor ama Galatasaray Başkanı bu edayı takınamaz, takınmamalı." dedi.
FENERBAHÇE'DE SON DÖNEMDE YAŞANANLAR...
"ALİ KOÇ, DOĞRU OLMAYAN BİR ŞEYİ SÖYLEMEZ!"
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un kadro dışı ve 3 antrenörle yolların ayrılması ve daha birçok konuda yaptığı açıklamaları değerlendiren Altaylı şunları söyledi:
"Ali Koç'un orada doğru olmayan bir şeyi söyleyeceğini sanmıyorum. Kendisine iletilen bilgiler arasında doğru olduğuna inandığı şeyleri anlatmıştır. Ali Koç yalan söylemez! Yalan söylemek için televizyona çıkmaz! Müjdat Yetkiner'i biraz tanıyanlar, üç lafından bir buçuğunun küfür olduğunu bilir. Ali Koç'a etmiştir, etmemiştir diyemem."
"Söyledikleri doğrudur ama benim eleştirdiğim şu: Ben Fenerbahçe düşmanı değilim öyle bilinmeme rağmen ama dünyadaki tüm Fenerbahçe düşmanları bir araya gelse, Ali Koç'un yaptığının onda birini yapamayız. Ali Koç şu anda durduk yerde, gereksiz biçimde kendi kulübünü ve kulübünde olan biteni herkesin ağzına sakız yapıyor. Bir başkanın bu kadar konuşmasına gerek yok!"
"ALİ KOÇ BU KADAR KONUŞMAMALI"
"Verilerin silinmediği ve Comolli'de olduğu konuşuluyor, doğru olabilir ama eminim ki Ali Koç doğru bildiğini söylüyor. Mesele, bu kadar çok konuşma meselesi. Fenerbahçe başkanları iki haftada bir televizyona çıkıp detay vermemeli. Ali Koç belli ki bunların duyulmasını istiyor ama modern yönetim biçimlerinde metodlar var. Bunların illa Ali Koç'tan mı duyulması lazım? Üstelik Ali Koç, herhangi bir başkan değil, iki şapkası var. Fenerbahçe'ye haklı olarak umut olarak gelmiş bir başkan. Diğer bir yandan Türkiye'nin en önemli holdinglerinden birinin tepesinde. Bu kadar ufak işlerin içerisinde görünmemesi lazım. Kendisi de bana katılacaktır. Duyulmasını istiyorsan medyaya başka kanallardan sızdırabilirsin? Bir yönetici, saygın bir gazeteciye bunları anlatabilir. Bunların benden mi öğrenilmesi lazım? Halıymış, veriymiş, bunları söylemek Ali Koç'a yakışmıyor. Medyaya sızdır, medya sana sorduğu zaman yorum yapma. Sen açıklama yaptıkça abuk subuk adamlar da sana sallıyor. Zararı Ali Koç da Fenerbahçe görüyor. Yönetimde başka kimsenin adı, Ali Koç'un yanında çok önemli olmadığı için her şey Ali Koç'a biniyor. Müjdat Yetkiner'le Ali Koç muhatap olmak noktasında mı? Aralarında pozisyon olarak uçurum var! Hiçbir şey yapamıyorsan kulüp antetli resmi bir açıklama yaparsın."
"ALİ KOÇ'U ACELE ETTİRMEYİN, EN AZINDAN 1 SENE BEKLEYİN"
"Bilmem kaç yıllık tahribatın çözümü 6 ayda çözülemez! Bunlar ancak uzun vadede olur. Yapabilecek yetenekteki birisi 6 ayda düzeltemez. Büyük bir tahribat, yönetim değişince ortadan kalkmıyor ki! Ali Koç tatlı cadı burnuna dokununca her şey düzelecek mi? Yok öyle bir şey! Bunu en iyi değerlendirmenin yöntemi suskunluktur. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz! Sen işini yap, konuşma! Çok laf üretme, işini yap yavaş yavaş. İlla çıkacaksan insanları teskin edecek şeyler söyle. Sana aktarılan şeyleri açıklama. Koç Holding'in içişlerini televizyonda anlatabilir mi? Sabırsızlıkla bir yere varılmaz. Ali Koç'u da bu noktaya itiyorlar. Bekleyin biraz, en azından 1 sene bekleyin."
FİKRET ORMAN'IN VAR'LA İLGİLİ ELEŞTİRİLERİ...
"QUARESMA'YA ÇIKMAYAN KARTLAR NE OLACAK?"
Fikret Orman'ın VAR ve TFF'le ilgili açıklamarı üzerine konuşan Altaylı, "Fikret Orman'dan daha somut bir şey bekliyorum. Galatasaray da VAR'dan şikayet ediyor. Herkesin derdi vardır. Beşiktaş bu sene VAR konusunda hangi vahametle karşılaştı? Quaresma'ya gösterilmeyen kartlar ne olacak? Ki onu da burada hatadır diye savunduk. 10 kararın 5'i Beşiktaş'ı kurtarmış, sen 5'ini söylüyorsun. Ha VAR'ın rezalet olacağını geçen sene de söyledim." dedi.
Yusuf Namoğlu'nun istifaya davet edilmesini değerlendiren Altaylı, "Başarısız insanların istifa etmesi lazım. Bu sene hakemlerde VAR'ı kullanma becerisi dışında facia gördük mü emin değilim. Hakemlerimiz kötü genel olarak. İspanya'da da hakemler bizim kadar kötü. İngiliz hakemler de öyle. Galiba futbolun hızı, hakemlerin gözlem becerisinin üzerine çıktı. Belki de hakem sayısını artırmakta fayda var, orta hakem sayısını ikiye çıkarmak olabilir" yorumunda bulundu.
PSG-KIZILYILDIZ MAÇINA SORUŞTURMA AÇILMASI...
PSG ile Kızılyıldız arasında oynanan ve 6-1'lik skorla sonuçlanan maçta şike iddiasıyla soruşturma başlatılması üzerine konuşan Altaylı, "Burada PSG'lik bir şey pek yok gibi, Kızılyıldızlılar 5 farkla bitmesi için 5 gol yemişler, PSG para vermemiş. 2008 ya da 2009'da Rıdvan Dilmen'le sohbet ediyorduk, 'Futbol artık kirlendi. Bahisin bu kadar yoğun olduğu yerde temiz tutmak çok zor' dedi. Buna yüzde bir milyon katılıyorum. Bahis işleri legalleşip ayyuka çıktıktan sonra her yerde oluyor. İş iki futbolcunun kirliliğine kalıyor. Fazla ahlaklı olmak gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Ajax, PSV ve Feyenoord'un Avrupa kupalarından elde ettiği gelirlerin yüzde 10'unun ligdeki diğer kulüplere verme kararını değerlendiren Altaylı, "Bunu anca Hollandalılar yapar. Konuları farklı ele alan bir ülke. Ligin değer kazanmasından kendilerinin de karlı çıkacağını biliyorlar." dedi.