Habertürk yazarı Fatih Altaylı konuya ilişkin, "Şimdi Türkiye’de IMF alerjisi olduğu için, Türkiye IMF denetimini kabul etmiyor. Yabancı yatırımcılar ve finansörler de diyorlar ki, 'Tamam da birisi denetlesin' İşte MCKinsey’in yapacağı budur" değerlendirmesinde bulundu.
Fatih Altaylı'nın "Ali Veli, Veli Ali" başlığıyla (03 Ekim 2018) yayımlanan yazısında şu ifadelere yer verildi:
"Diyorsunuz ki, “McKinsey ile yapılan anlaşma hakkında ne düşünüyorsunuz?”
‘Diyorsunuz ki’den kastım okurlar, yani sizler.
Madem merak ediyorsunuz söyleyeyim.
Bu konuda siz soruncaya kadar hiç düşünmedim.
Çünkü düşünecek bir şey yok.
O kadar açık ki, düşünmeye gerek yok.
Zaten Bakanlık adına yapılan açıklamada bizim düşünmemize gerek kalmayacak kadar net söylenmiş her şey.
“Türkiye’nin performansını denetleyecek” McKinsey.
Bu açıklamadan sonra düşünmeyi gerektirecek bir durum yok.
Herkesin hemfikir olduğu, Barclays Bank’ın yeni açıkladığı raporunda da görüldüğü bir şekilde Türkiye’nin çok ciddi bir dış kaynak açığı var.
Bu kaynağın mümkün olacak en düşük maliyetle Türkiye’ye yönlendirilmesi lazım.
Ancak yabancı finans kurumları, bu konuda Türkiye’nin belirli bir denetim altında olmasını istiyorlar.
Bir anlamda bir şirkete kredi verecek bankaların o şirketin mali tablolarını görmek istemeleri gibi bir durum.
Bu yüzden de Türkiye’nin mali disiplinin denetlenmesini ve bunun raporlanmasını istiyorlar.
Normalde bu işleri Türkiye, IMF üzerinden hallederdi.
IMF, Türkiye’ye küçük bir miktar kredi verir ama asıl olarak finansal yatırımcılardan gelecek fonlar için “IMF’in ülkede yaptığı düzenli denetim” bir garanti olurdu.
Gelecek yatırımcı bilirdi ki, Türkiye’nin bir programı var, bu programa uyulursa verdikleri paraları geri almaları mümkün.
Şimdi Türkiye’de IMF alerjisi olduğu için, Türkiye IMF denetimini kabul etmiyor.
Yabancı yatırımcılar ve finansörler de diyorlar ki, “Tamam da birisi denetlesin.”
İşte MCKinsey’in yapacağı budur."
Yazının tamamı için tıklayın