Türkiye'nin kiminle dost kiminle düşman olduğunu karıştıran Altaylı, "Allah aşkına biri beni aydınlatsın" diyerek ABD ile Rusya'ın YPG'ye yaptığı yardımları örnek göstererek "Rusya YPG/PKK’ya destek verince ilişkimiz bozulmuyor da ABD verince niye bozuluyor?" diye sordu.
Fatih Altaylı'nın "Allah aşkına biri beni aydınlatsın" başlığıyla yayımlanan (17 Ekim 2017) yazısı şöyle:
Türkiye’nin nerede durduğunu, nerede kiminle dost, kiminle düşman olduğunu, kimin yanında kime karşı, kime karşı kimin yanında olduğumuzu falan artık karıştırdım.
Oturup bir yorum yazacağım ama yazamıyorum.
Ya dost zannettiğimiz biri aslında düşmansa ve bir anda vatan haini olursam ya da düşman zannettiğimiz birisi aslında dostsa ve ben durduk yerde Türkiye’nin çıkarlarına zarar vermeye çalışan biri konumuna düşersem diye tedirginim.
Ne halt edeceğimi bilmiyorum.
Biri lütfen beni şu konularda aydınlatsın:
1. Şii Haşdi Şabi bizim dostumuz mu, düşmanımız mı?
Düne kadar Haşdi Şabi, Kuzey’e Kürt ve Türkmen bölgelerine gelecek diye kıyamet koparıyor, tehdit üstüne tehdit savuruyorduk. Şimdi Haşdi Şabi, Kerkük’te Barzani’ye saldırıyor ve biz çok seviniyoruz. Haşdi Şabi bizimle dost mu, düşman mı?
2. Haşdi Şabi’nin Kerkük’e gelip Türkmenlere kırım yapmasından korkuyorduk. Artık korkmuyor muyuz? Türkmenleri mi gözden çıkardık, yoksa Haşdi Şabi “Korkmayın, kırmayız” diye söz mü verdi?
3. Afrin’de Rusya’nın kontrol, kumanda ve desteği altında PKK/YPG militanları barınıyor. Biz Suriye’de ve genelde Rusya ile müttefik olduğumuza göre, Afrin’deki PKK’lılarla aramız iyi mi?
4. Rusya PKK/YPG’ye destek veriyor. Rusya ile iyi miyiz, kötü müyüz?
5. ABD ise diğer kantonlarda PKK/YPG’ye destek veriyor. Rusya YPG/PKK’ya destek verince ilişkimiz bozulmuyor da ABD verince niye bozuluyor? Yoksa ABD ile bozulmuyor da biz mi yanlış anlıyoruz?
6. Irak merkezi hükümetine tehditler savurup adam yerine koymadığımızı söylüyorduk. Anlayabildiğim kadarıyla şimdilik aramız iyi. Bu iyi olma durumu ne kadar sürecek?
7. Irak merkezi hükümetinin Sünni Kürt, Sünni Arap ve Sünni Türklere eziyet ettiğini, mezhepçilik yaptığını söylüyor ve kızıyorduk. Artık kızmıyorsak, ki öyle görünüyor, Irak merkezi hükümeti bu mezhepçi tavrından vaz mı geçti? Yoksa biz mi bazı şeylerden vazgeçtik?
8. Esed’e Esad demeye başlayabilir miyiz? Biraz daha bekleyelim mi?
Birisi beni bu konularda aydınlatabilirse, ben de rahat rahat yazı yazabilir, yorum yapabilirim.
Yok eğer “Başının çaresine bak” diyorsanız, ben en iyisi bu konular netleşinceye kadar magazin ekinde yazayım.
Çünkü orada da kimin eli kimin cebinde pek belli olmasa da en azından vatan haini damgası yeme riski yok.
En fazla bir restoranda bir magazin figüründen dayak yerim.