Altaylı, bu durumun kadın kimliği üzerinden siyaset yapmak olduğunu belirtti ve şöyle devam etti:
"Yasaya koyulacak olan sadece türban takma özgürlüğü müdür yoksa kadınların giyinme özgürlüğü müdür! Soruyu tam da kitabın ortasından sormak gerekirse yasal düzenleme simgesel bir isim olarak 'Gülşen’e de özgürlük' verecek midir!
Bugün Türkiye’de hiç kimse başını örttü diye ya da Müslümanlık veya Hristiyanlık gereklerine uygun olarak kapalı bir dini kıyafete büründü diye bir kadına hakaret edemez. Ederse başına türlü şey gelir. Ama yine bugün Türkiye’de metrolarda, otobüslerde, yollarda şort giyen, hafif bile olsa dekoltesi olan kadınlara türlü hakaretler ediliyor, tacize varan davranışlarda bulunuluyor. Acaba düşünülen Anayasa değişikliğinde kadınlara her iki yönde de güvence verilecek mi! Kadınların kıyafetlerine öyle ya da böyle karışmamayı öğretecek mi!"
yazının devamı için tıklayın