Fatih Portakal'ın reytinglere göre hep zirvede olduğunun altını çizen Şirin Payzın, 'Halkın sıkıntılarını iyi okuyor, gözlemliyor. Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sinirini bozan, bu kadar sertleşmesine neden olan da bu 'sokağın nabzı' meselesi anlaşılan' ifadelerini kullandı.
Fatih Portakal'ın Paris'teki sarı yelekliler eylemleri üzerinden yaptığı açıklamaya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün, 'Birileri çıkmış portakal mıdır, mandalina mıdır, narenciye midir sokağa çağırıyor. Haddini bil haddini. Bilmezsen haddini, bu millet patlatır enseni' sözleri ile yüklenmişti.
T24 yazarı Şirin Payzın, bugünkü 'Bu bir Fatih Portakal yazısıdır!' başlıklı yazısında tartışmayı kaleme aldı. Payzın, Fatih Portakal'ın hep zirvede olduğunu söyleyerek, 'Neden? Çünkü muhabirlikten yetişmiş, halkın nabzını çok iyi tutan bir televizyon habercisi. Mehmet Ali Birand, Fatih Portakal’ı sahaya süren isim' ifadelerini kullandı.
İŞTE O YAZI
Fatih Portakal şu anda tartışmasız Türkiye’nin en fazla izlenen haber sunucusu. Ben demiyorum reytingler öyle diyor.
Sunduğu ana haber bültenin aldığı reytingleri en popüler diziler bile geçemiyor, hep zirvede.
Neden? Çünkü muhabirlikten yetişmiş, halkın nabzını çok iyi tutan bir televizyon habercisi. Mehmet Ali Birand, Fatih Portakal’ı sahaya süren isim. Hem Kanal D’ye hem de o zaman çalıştığım CNNTÜRK’e canlı yayında bağlanır, İstanbul’un dört bir köşesinden; bayram günü, seçim zamanı, Ramazan geceleri kah Eminönü meydanında kah Bakırköy çarşısında halkın arasına, karışır gündemdeki en popüler konuları halkla konuşurdu canlı yayında. Kendine has bir üslubu o zaman da vardı.
Bugün de insanların dost sohbetlerinde, kıraathanelerde konuştuklarını; evlerdeki çay sohbetlerinin hararetli tartışmalarını hissederek kurguluyor bültenini: Yorum yapıyor, tepki veriyor, kendi fikirlerini anlatıyor.
Bu yönüyle belki alışıldık haber bülteni kurgusunun ve gazetecilik okullarında okutulan uluslararası standartların, televizyon haberciliğindeki bazı kuralların dışında bir iş yapıyor ama biliyor ki yaptığı yorumlar, verdiği tepkiler ya da tavsiyeler, zaman zaman ettiği isyanlar ve sert çıkışlar, “Hah evladım tam da ben aynısını söyleyecektim” diye karşılık buluyor izleyenlerinde.
O yüzden en koyu Kemalist Neriman Hanım da, çalışarak 3 çocuğunu büyüten başörtülü Reyhan Hanım da, taksi şoförü Alparslan Bey de, çiftçi Kemal Bey de onu izliyor.
Yine ben söylemiyorum reytingler söylüyor. Tüm izleyici grubunda, yani totalde de hep en üst sıralarda. Yani geniş bir izleyicisi yelpazesi var; demek ki halkın sıkıntılarını iyi okuyor, gözlemliyor.
Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sinirini bozan, bu kadar sertleşmesine neden olan da bu 'sokağın nabzı' meselesi anlaşılan.
Kendine güvenen, tabanına güvenen, siyasetine güvenen, ürettiği çözümlere inanan, demokrasiye tam anlamıyla sadık bir lider böyle bir çağrı, konuşma yapmayı düşünür mü?
Düşünmez.