Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun kuracağı konuşulan yeni partiler için herhangi bir adım atılmış değil ancak partiler konuşulmaya devam ediyor.
Babacan ve Gül tarafı sessizliğini korurken yeni parti iddiaları hakkında her gün medyada yeni iddialar yer alıyor. Gül’ün en yakın arkadaşlarından Fehmi Koru bugünkü köşesinde ülkemizde bu tarz oluşumlara verilen tepkiden söz etti.
Partilerden ayrılmak ülke için iyilikte yarışa da dönüşebilir
Koru; ''Partilerden ayrılmak, ‘ihanet’ olarak yaftalanmak şöyle dursun, ülke için iyilikte yarışa da dönüşebilir’’ başlığıyla yayınlanan yazısında ülkemizde siyasette ayrılıkların çok iyi karşılanmadığını ve hatta o şahısların ihanetle suçlandığını yazdı. İşte Koru'nun yazısının o bölümü:
İnsanlar çok basit sebeplerle birlikteliklere son verebiliyor
İnsanlar çok basit sebeplerle birlikteliklere son verebiliyorlar ülkemizde. Ancak siyasete gelince, siyasilerin tahammüllü olmaları, görüşlerde farklılaşma başladığında sessiz kalmaları, ille ayrılacaklarsa bunu sessizce yapmaları bekleniyor. Aksi takdirde suçlamak için haklarında kullanılan en hafif sözcük ‘ihanet’ oluyor.
Kim kime ‘ihanet’ etmiş oluyor?
İhanet sözcüğü gibi ağır bir ifade de yerine oturmuyor zaten. Siyasi hayatta ayrılmalar genellikle görüş farklılıklarından meydana geldiğine göre, başlangıçtan sonra değişmeler her zaman rahatsızlık duyan kişide görülmüyor; çoğu kez siyasiler partilerinin çizgisi zaman içerisinde değiştiği için ondan kopma ihtiyacı duyuyorlar. Öyle bir durumda kim kime ‘ihanet’ etmiş oluyor?
İhanet’ sözcüğünü kullanmayı aklımızdan bile geçirmeyelim
‘İhanet’ sözcüğünü kullanmayı aklımızdan bile geçirmeyelim. Görüşler arasında farklılaşma belirdiği için içinde yer aldığı partide kendisine yer kalmadığını anlayarak değişik arayışlar içerisine giren siyasiler için kullanılacak en son sözdür o çünkü.