Gazi Üniversite´nde görevli 7 profesör, ‘Kıyısal Sularda Su Kalitesi Parametrelerinin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi Raporu’nda son günlerde Fethiye Körfezi’nde yaşanan renk değişimiyle ilgili nedenleri, 4 maddede açıkladı. Raporun proje yürütücülük görevini Prof. Dr. Pelin Yıldırım, araştırmalarını ise Prof. Dr. Lale Balas, Prof. Dr. Hale Hopoğlu, Prof. Dr. Aysel Çağlan Günay ve Prof. Dr. Ahmet Altındağ yaptı. Projenin danışmanlıklarını ise Prof. Dr. Ahmet Erkan Kıdeyş ve Prof. Dr. Sinet Selmin Burak yaptı.
Raporda kirlilik sebebinin birinci maddesi olarak Murt (Mersinli) Deresi’nden taşınan tarımsal drenaj suyu ve arıtma sularının deşarj suyu gösterildi. Kirliliğin İkinci nedeni Körfez içerisindeki diğer kanallar tarafından taşınan tarımsal drenaj suları, üçüncü nedeni arıtmaya bağlı olmayan yerleşim alanları ve tesisler olduğu belirtildi. Fethiye Marine ve diğer teknelerden kaynaklanan kirlilik de son madde olarak açıklandı.
Hazırlanan bilimsel raporda, “Murt Deresi’nin taşıdığı azot ve fosfor tuzları açısından zengin tarımsal deşarj suları ile birlikte doğrudan Fethiye Körfezi’ne bırakılmaktadır. Murt Deresi’ndeki kirlilik tek başına Fethiye iç körfezini etkileyebilecek bir potansiyele sahiptir. Körfez içerisindeki diğer kanallar, tüm ovaya ait tarımsal drenaj sularını herhangi bir arıtma ya da çökeltme olmadan doğruca Fethiye iç körfezine taşınmaktadır. Murt Deresi ve bahsi geçen kanallar körfezdeki başlıca kirlilik kaynağını oluşturmaktadır” denildi.
Raporda ayrıca, “Benzer bir şekilde Zeytin Adası’nda ve körfezin batısında bulunan yerleşimler, doğrudan atık su sistemine bağlı olmadıkları için başlıca kirlilik kaynaklarından birini, Fethiye Marina ve diğer teknelerden boşaltılan pis sular ise diğer kirlilik kaynaklarını oluşturmaktadır” ifadelerine yer verildi.
BAŞKAN GÜRÜN: İHMALİMİZ SÖZ KONUSU DEĞİL
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, bir ihmalin söz konusu olmadığını, atıksu arıtma tesisinin 24 saat takip edildiğini belirterek, “Bu çalışmalar, bakanlık yetkilileri tarafından da denetleniyor. Herhangi bir cezai durum ortaya çıkmadı. 2003 yılında devreye alınan arıtma tesisinin mevcut tasarımı, 22 bin 394 metreküp gün olarak yapılmış. Arıtmanın gerçekleştiği havalandırma havuz kapasitesi ikinci etapta düşünülerek, 47 bin 394 m³/gün olarak inşa edilmiştir. Arıtma tesisimiz Özel Çevre Koruma Kurulu´nun belirlediği akredite laboratuvar tarafından yılda 12 defa numune alınarak analiz edilmekte. Atık su arıtma tesisi çıkışındaki suyun kalitesi, bakanlığın ilgili mercilerince takip edilmektedir. Tesiste sürekli atık su izleme sistemi bulunmaktadır. Deşarj edilen atık su anlık olarak analiz edilmekte ve kayıt altına alınmaktadır. Bakanlık, kesintisiz olarak 24 saat boyunca takip etmektedir” dedi.
‘STANDARTLARIN DIŞINA ÇIKMIYORUZ’
Standartlara uygun olmayan bir çalışmaya müsaade edilmediğini vurgulayan Gürün, “Burada su körfeze verilmeden önce ultroviyoleden geçiyor. Bundan sonra klorlanma yapılıyor. Klor miktarı da ölçülerek konuluyor. Daha sonra Çevre Bakanlığı’nın kurduğu tesisten geçiyor. Otomatik olarak standartlara uygun atık su elde edip etmediğimizi tespit ediyor. Ondan sonra biz suyu körfeze veriyoruz. Dolayısıyla körfeze kesinlikle arıtılmamış ve standartlara uymayan su verilmiyor. Bugüne kadar herhangi bir olumsuz olay yaşanmadı. Bu konuda vatandaşlarımızın içi rahat olsun. Ölüdeniz arıtma tesisi yatırımımız gibi çevreci ve Muğla´mızı koruyan hizmetlerimizi hayata geçirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
DHA