Naim Süleymanoğlu'nun vefat haberinin ardından, akıllara FETÖ elebaşı Gülen'in "Halterci Naimoğlu'nu hiç sevmem" dediği görüntüler geldi. Gülen'in bu nefretinin altında ise yediği dayak yatıyor.
"Cep Herkülü" lakaplı Olimpiyat ve dünya şampiyonu eski milli halterci Naim Süleymanoğlu, tedavi gördüğü hastanede 50 yaşında hayatını kaybetti.
Vefat haberinin ardından, FETÖ elebaşı Gülen'in, Naim Süleymanoğlu için "Halterci Naimoğlu'nu ( Naim Süleymanoğlu) hiç sevmem ben." dediği görüntüler akıllara geldi.
FETÖ ELEBAŞI: NAİMOĞLU'NU HİÇ SEVMEM
Haberler.com'un haberine göre hatırlanacağı gibi FETÖ elebaşının Hakan Şükür'le yıllar önce yaptığı görüşmenin videosu ortaya çıkmış, görüntülerde FETÖ elebaşının Naim Süleymanoğlu için "Halterci Naimoğlu'nu hiç sevmem" sözleri dikkat çekmişti.
Konuyla ilgili Naim Süleymanoğlu açıklama yapmış ve MİT görevlisi bir akrabasının zamanında Gülen'i tokatladığı için, terörist başının kendisini sevmediğini söylemişti.
"MİT'Çİ AKRABAM GÜLEN'E TOKAT ATTI"
İşte Naim Süleymanoğlu'nun konuyla ilgili verdiği röportaj:
Gülen, 1990'da aranırken Burdur'da yakalanıp İstanbul'a getiriliyor. MİT'in Beşiktaş Yıldız'daki merkezinde sorguya çekiliyor. Onu sorgulayan da, şu an emekli olan MİT'çi bir akrabam. İfadesinde 'Şeker ve tansiyon hastasıyım'demiş. Bir süre sonra da Ankara'dan gelen bir telefonla serbest bırakılmış. Benim akrabam da birkaç tokat vurmuş. Akrabam olduğunu öğrenince bana karşı olumsuz haberler yaptırmaya başladı.
"BENİ KÖTÜ GÖSTERMEYE ÇALIŞTILAR"
Zirvede olduğum bir dönemdi. Hem dünya hem de Türkiye'de adım hemen her gün gazetelerde yer alıyordu. Benimle temasa geçmeye çalıştılar. Ben hiçbir zaman yanlarında olmadım. MİT'teki akrabam da, "Sakın bunlarla işin olmasın, başın ağrır" diyerek beni uyardı. Çok kişi geldi. Beni de kullanacaklardı. Ancak benden yakınlık göremediler. Beni de hep kötü göstermeye çalıştılar. Uluslararası Halter Federasyonu'nun 2000 yılında Atina'da yapılan seçiminde yönetim kuruluna seçildim ve asbaşkan oldum. 4 yıl görev yaptım. 2004'te İstanbul'da yine seçim yapıldı. 130 ülkeden gelen delegelerin bütün masraflarını FETÖ karşıladı. Baskı sonucu beni aday göstermeyip, seçilmemi engellediler. Beni tanımıyormuş veya sevmiyormuş. Hiç önemli değil. Beni dünya tanıyor. Türkiye'ye kazandırdığım madalyalar ortada. Kendisi ne yaptı? Türkiye'ye zarar verdi. İsmini bile ağzıma almak istemiyorum. Ben ülkem için çok fedakarlık yaptım. Kendi ise Türkiye'ye zarar verdi...
"BANA KAFAYI TAKTILAR"
1990'lı yıllar Türk sporunun zirveye ulaştığı dönemlerdi. Spor camiasından bunlarla direkt veya dolaylı olarak çok sayıda insan o gün de sohbetlere gidip, yakınlık gösteriyordu. Beni hem koruma polisim hem de devletin önemli yerlerinden vatansever tanıdıklarım, 'Sakın toplantılarına katılma. Dikkatli ol. Sen şimdi gündemdesin. Dünya, Türkiye seni konuşuyor. Bunların şovuna alet olma' diyerek uyardılar. FETÖ toplantılarına katılmadığım için beni hedef seçtiler. İlerleyen dönemlerde koruma polisim alındı. Yakınlarıma ve arkadaşlarıma her zaman, 'Beni cezalandırmak FETÖ'nün haddi değildir' dedim. Önemli yerlerde yöneticilik yapmamı engellediler. İlerlememi, daha iyi konumda olmamı istemediler. Zirvede olduğum bir dönemde tekliflerine hayır deyince bana kafayı taktılar.